BERLİN —
22 Eylül’de yapılan federal seçimde beklentilerin çok altında kalan ve yenilgiye uğrayan Yeşiller Partisi'nde son günlerde taşlar yerinden oynadı.
Partinin 2000’lı yılların başından bu yana politikalarını belirleyen üst düzey isimlerinden, seçim öncesi ilk sıra adayları Jürgen Trittin ve Renata Künast'la birlikte Türkiye'de yakından tanınan partinin eşbaşkanlarından Claudia Roth görevlerinden ardı arda ayrılma kararı aldı.
Seçim öncesi kamuoyu yoklamalarında oyu en az yüzde 12’lerde görünen Yeşiller’in, bu sayının 4 puan altında kalmasından sonra, Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir göreve devam etmek istediğini belirterek, yeniden aday oldu.
Yeşiller’in Berlin’de dün (Cuma) başlayan ve yarın sona erecek olan parti kurultayında Cem Özdemir yeniden partinin eşbaşkanı olma mücadelesi verdi ve 2008’den sonra ikinci kez eşbaşkanlığa seçildi. Kurultayda yaklaşık 800 delegeden yüzde 71 oranında oy alan Özdemir, oylama öncesindeki konuşmasında özeleştiri yaparak, partisinin profil değişikliğine gitmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Liberal FDP'nin parlamento dışında kalmasıyla birlikte Yeşillerin bu partinin liberal değerlerini sahiplenmesi gerektiğini belirten Özdemir, Yeşiller’in soldan ortaya kaymaktan başka bir alternatifinin olmadığını dile getirdi.
Özdemir bugün 2008’deki seçimde oyların yüzde 79,2’sini almıştı. Alman Yeşilleri’nde iki eşbaşkandan biri geleneksel olarak erkek, diğeri kadın olmak zorunda. Cem Özdemir’le eşbaşkanlığa seçilen diğer isim ise şimdiye dek pek tanınmayan Simone Peter oldu.
Berlin’de yapılan yorumlarda seçim yenilgisine Yeşiller Partisi’nin politikalarının çevre konusu başta olmak üzere, kendi öz konulardan uzaklaşması neden olarak gösteriliyor. Yeşiller’in seçim kampanyasında vergilerin artırılmasını savunması ve çoğu iyi kazancı olan kendi seçmenlerini kızdırması, ayrıca enerji dönüşümü ve sosyal adalet gibi konularda Birlik Partileri ve SPD’nin politikalarına karşı inandırıcı alternatifler sunamaması oy kaybının nedenleri arasında yer alıyor.
Oy kaybına neden olduğu için en çok tartışılan ve Cem Özdemir’in de ‘büyük hata’ olarak tanımladığı konu, kantinlerinde haftada bir vejeteryan yemek çıkması önerisi. Federal Meclis’e Berlin’den milletvekili seçilen Özdan Mutlu, partinin politikalarının neler olduğunu doyurucu biçimde açıklayamadıklarını, bunun sonucunda parti yönetiminin yeniden belirlenmesinin doğal olduğunu savunuyor.
Yeşiller’deki siyasi deprem ve arkasından değişim rüzgarı sadece Almanya iç politikasına yansımakla kalmıyor, başka ülkelerdeki yeşil partilerinin çizgisini etkilemesi de bekleniyor.
1970’li yılların sonunda kurulan Alman Yeşiller Partisi, yeşil partilerin ve hareketin öncüsü ve ideolojik kaynağı olarak tanımlanıyor.
Koalisyona kapı açık
Bu arada Yeşiller kurultayda Hristiyan Birlik Partileri ile koalisyon müzakereleri için açık kapı bırakılması kararı aldı. Yeşiller, Birlik Partileri ile SPD arasındaki koalisyon pazarlıklarının başarısızlıkla sonuçlanması halinde Merkel’in tekrar kendilerine yönelmesini umut ediyor.
Öte yandan Birlik Partileri ile koalisyon konusunda anlaşan SPD’nin, önümüzdeki hafta Çarşamba günü başlayacak koalisyon pazarlıklarında ekonomi ve maliye bakanlıklarını üstlenmek istediği yönünde haberler geldi.
Ancak Berlin’deki siyasi gözlemciler Merkel Hükümeti’nin en başarılı bakanlarından sayılan Wolfgang Schaeuble’nin Maliye Bakanlığı’nı SPD’ye vermeyeceğini savunuyor. Schaeuble özellikle AB’de yaşanan ekonomik krizdeki önlemleri ve siyasi kararları ile kendini ispatlamıştı.
SPD ise Maliye Bakanlığı için eski Dışişleri bakanı Frank Walter Steinmeier’i gündeme getirmek istiyor.
Partinin 2000’lı yılların başından bu yana politikalarını belirleyen üst düzey isimlerinden, seçim öncesi ilk sıra adayları Jürgen Trittin ve Renata Künast'la birlikte Türkiye'de yakından tanınan partinin eşbaşkanlarından Claudia Roth görevlerinden ardı arda ayrılma kararı aldı.
Seçim öncesi kamuoyu yoklamalarında oyu en az yüzde 12’lerde görünen Yeşiller’in, bu sayının 4 puan altında kalmasından sonra, Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir göreve devam etmek istediğini belirterek, yeniden aday oldu.
Yeşiller’in Berlin’de dün (Cuma) başlayan ve yarın sona erecek olan parti kurultayında Cem Özdemir yeniden partinin eşbaşkanı olma mücadelesi verdi ve 2008’den sonra ikinci kez eşbaşkanlığa seçildi. Kurultayda yaklaşık 800 delegeden yüzde 71 oranında oy alan Özdemir, oylama öncesindeki konuşmasında özeleştiri yaparak, partisinin profil değişikliğine gitmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Liberal FDP'nin parlamento dışında kalmasıyla birlikte Yeşillerin bu partinin liberal değerlerini sahiplenmesi gerektiğini belirten Özdemir, Yeşiller’in soldan ortaya kaymaktan başka bir alternatifinin olmadığını dile getirdi.
Özdemir bugün 2008’deki seçimde oyların yüzde 79,2’sini almıştı. Alman Yeşilleri’nde iki eşbaşkandan biri geleneksel olarak erkek, diğeri kadın olmak zorunda. Cem Özdemir’le eşbaşkanlığa seçilen diğer isim ise şimdiye dek pek tanınmayan Simone Peter oldu.
Berlin’de yapılan yorumlarda seçim yenilgisine Yeşiller Partisi’nin politikalarının çevre konusu başta olmak üzere, kendi öz konulardan uzaklaşması neden olarak gösteriliyor. Yeşiller’in seçim kampanyasında vergilerin artırılmasını savunması ve çoğu iyi kazancı olan kendi seçmenlerini kızdırması, ayrıca enerji dönüşümü ve sosyal adalet gibi konularda Birlik Partileri ve SPD’nin politikalarına karşı inandırıcı alternatifler sunamaması oy kaybının nedenleri arasında yer alıyor.
Oy kaybına neden olduğu için en çok tartışılan ve Cem Özdemir’in de ‘büyük hata’ olarak tanımladığı konu, kantinlerinde haftada bir vejeteryan yemek çıkması önerisi. Federal Meclis’e Berlin’den milletvekili seçilen Özdan Mutlu, partinin politikalarının neler olduğunu doyurucu biçimde açıklayamadıklarını, bunun sonucunda parti yönetiminin yeniden belirlenmesinin doğal olduğunu savunuyor.
Yeşiller’deki siyasi deprem ve arkasından değişim rüzgarı sadece Almanya iç politikasına yansımakla kalmıyor, başka ülkelerdeki yeşil partilerinin çizgisini etkilemesi de bekleniyor.
1970’li yılların sonunda kurulan Alman Yeşiller Partisi, yeşil partilerin ve hareketin öncüsü ve ideolojik kaynağı olarak tanımlanıyor.
Koalisyona kapı açık
Bu arada Yeşiller kurultayda Hristiyan Birlik Partileri ile koalisyon müzakereleri için açık kapı bırakılması kararı aldı. Yeşiller, Birlik Partileri ile SPD arasındaki koalisyon pazarlıklarının başarısızlıkla sonuçlanması halinde Merkel’in tekrar kendilerine yönelmesini umut ediyor.
Öte yandan Birlik Partileri ile koalisyon konusunda anlaşan SPD’nin, önümüzdeki hafta Çarşamba günü başlayacak koalisyon pazarlıklarında ekonomi ve maliye bakanlıklarını üstlenmek istediği yönünde haberler geldi.
Ancak Berlin’deki siyasi gözlemciler Merkel Hükümeti’nin en başarılı bakanlarından sayılan Wolfgang Schaeuble’nin Maliye Bakanlığı’nı SPD’ye vermeyeceğini savunuyor. Schaeuble özellikle AB’de yaşanan ekonomik krizdeki önlemleri ve siyasi kararları ile kendini ispatlamıştı.
SPD ise Maliye Bakanlığı için eski Dışişleri bakanı Frank Walter Steinmeier’i gündeme getirmek istiyor.
