Spor salonunda olağan bir günde, kişisel eğitmenleriniz size komut veriyor, kürek çekiyorsunuz, yürüyüş bandında yürüyorsunuz. Hepsi aslında yoğun eforlu bir egzersizin parçası.
Orange Theory’yi diğerlerinden ayıran, kalp ritminizi her an takip etmesi.
Spor salonunun eğitmenlerinden John Davidson, Orange Theory'nin nasıl işlediğini şöyle aktarıyor: “Biz burada 5 aşamalı kalp atış hızı takipli bir egzersize odaklanıyoruz. Eğitmenler, bir saatlik ders boyunca sizi bu 5 farklı kalp ritmi aşamasında terletiyor. Bütün ders, 30 dakika yoğun tempolu kardiyo ve 30 dakika direnç egzersizi içeriyor ve bunu kişisel eğitmenlerle yapıyorsunuz.”
Tabii ki Orange Theory’de de bildiğimiz egzersiz yöntemleri kullanılıyor. Ancak onu diğerlerinden ayıran fark, metabolizmanızı ‘turuncu aşamaya’ getirmek ve orada tutmak.
Orange Theory’nin amacı, ‘sonradan gerçekleşen kalori yakma sürecini’ sağlamak. Kalp ritminizi metobolik seviyede 12 dakika veya daha uzun sürede tutmak.
Spor salonu, eğer bir saatlik ders içinde bunu başarabilirseniz, egzersiz süresi ve sonraki 24 ila 36 saat boyunca ortalama 900 kalori yakabileceğinizi iddia ediyor.
Bu düşünceyi savunan yeterli bilimsel araştırma yok ancak Orange Theory’de derse gelenler çok eğlendiklerini ve formda kalmak için farklı bir yöntem denemekten memnun olduklarını söylüyor.
Doktorlar da, Orange Theory ya da Crossfit gibi yoğun tempolu egzersizin olumlu etkileri olduğunu, meme, prostat, pankreas kanseri gibi hastalıkları önlemede büyük katkısı olduğunu söylüyor.
Orange Theory salonları 10 yıldan az bir süredir faaliyette ama Amerika çapında 450 şubeleri var.
Aylık üyelik ücretleri 60 ila 160 dolar arasında değişiyor. Tek bir ders ücretiyse 12 ila 14 dolar arasında.
