Erişilebilirlik

Kraliçe’den Parlamentonun Askıya Alınmasına Onay


İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve Kraliçe Elizabeth
İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve Kraliçe Elizabeth

İngiltere hükümeti tarafından Kraliçe’nin geleneksel parlamento açılış konuşmasının 14 Ekim’de yapılacağının açıklanması ülke siyasetindeki tansiyonu tırmandırdı. Bu gelişme, yeni yasama yılının normalden 5 hafta kadar sonra başlayacağı anlamına geliyor. Bu süre içinde hiçbir yasama faaliyeti yürütülemiyor.

Uzun süredir Brexit gündemiyle dünyanın ilgi odağı olan İngiltere, şimdi de demokrasi krizi tartışmaları ve protestolarla gündemde.

Başbakan Boris Johnson uzun süredir ‘parlamentoyu askıya alma’ planı nedeniyle eleştiriliyordu. Johnson şimdi bunu gerçeğe dönüştürdüğü için şimşekleri üzerine çekti. Başbakan, “Neden tam da AB’den ayrılma tarihinden iki hafta öncesine kadar parlamentoyu askıda tutmak istediniz?” şeklindeki bir soruya, “Daha yeni başbakan oldum; eğitimde, sağlıkta, cezaevlerinde reform hazırlıkları yapacağım, çalışmalar için zamana ihtiyaç var” diye yanıtladı.

Parlamento, eski başbakan Theresa May’in 2016 yılının Temmuz ayında başbakan seçilmesinden bu yana çalışmalarına olağan dışı bir ara vermedi. Her yıl yeni yasama yılının başlaması öncesinde normal bir uygulama olarak yapılan ‘askıya alma işlemi’ bu kez, Brexit’le ilgili muhalefetin çalışmalarını bilerek baltalama isteği olarak yorumlanıyor.

İngiliz Avam Kamarası Başkanı John Bercow, “Nasıl göstermeye çalışırlarsa çalışsınlar parlamentoyu askıya almak, Brexit'in parlamentoda tartışılmasını önlemek ve parlamentonun ülkenin geleceğine yön verme görevini engellemek demektir" dedi. Bercow, Brexit sürecini kastederek "Ulusumuzun tarihindeki en zor dönemlerden birinde parlamentonun sözünü söylemesi hayati öneme sahip. parlamentoyu askıya almak demokrasiye hakaret olur" sözleriyle hükümetin kararını sert eleştirdi.

“İngiliz usulü darbe”

Karara itiraz eden çevreler, parlamentonun ülke tarihine ilişkin böylesi bir dönüm noktasında etkisiz bırakılmasını kabul etmeyeceklerini belirtti. Ana muhalefet lideri Jeremy Corbyn, “Bu, demokrasiye yönelik bir tehdit” derken, hükümeti pervasızlıkla suçladı. “Başbakan planlarına güveniyorsa o halde erken seçime giderek halkın onayını almayı deneseydi” diyen Corbyn, ayrıca Kraliçe’den randevu talebinde bulundu. İşçi Partisi’nin önde gelen isimlerinden John Mc Donnall, kararı “İngiliz usulü darbe” olarak niteledi.

Sosyal medya bu habere ilişkin paylaşımlarla çalkalanırken, Facebook’ta ‘Johnson’ı Durdurun’ hareketi başlatıldı ve parlamento meydanında protesto eylemi için halka çağrı yapıldı. Çağrının ardından meydana gelen protestocular burada eylem yaptı ve karara tepki gösterdi. Parlamentonun resmi web sitesinde açılan imza kampanyası da yoğun ilgi görürken, Twitter’da “darbeyi durdurun” ve “genel grev” başlıkları paylaşım rekoru kırdı.

AB tarafından henüz resmi açıklama gelmedi. AB içerisinde konuyu İngiltere’nin iç meselesi olarak görme eğiliminin ağır bastığı, ayrıca bu hamlenin AB’nin mevcut duruşunda bir değişikliğe neden olmayacağı yorumları yapılıyor.

Ancak AB’nin Brexit koordinatörlerinden Guy Verhofstad Twitter hesabında, Johnson’ın parlamentoyu askıya alma haberini de linkleyerek, “’Kontrolu ele almak’ hiç bu kadar tekinsiz biçimde olmamıştı. Bir milletvekili olarak seslerini duyurmak için savaş verenlerden yanayım. Tartışmanın önünü böylesi önemli bir yol ayrımında kesmek, AB ve İngiltere arasında muhtemelen gelecekte de sağlıklı bir ilişki kurulmasının önünü kesecektir” diye yazdı.

İngiltere’de parlamento şu an tatilde. Normal takvime göre Eylül’ün 3’ünde açılması ve görevine devam etmesi bekleniyordu. Şimdi Kraliçe’nin de onayıyla 9 Eylül’de askıya alınacak. Yeniden göreve başlamasıysa 14 Ekim’de Kraliçe’nin konuşmasıyla olacak.

31 Ekim İngiltere’nin AB’den resmen ayrılık tarihi. Şimdi merak edilen soru, parlamenterlerin bir şekilde yolunu bulup Boris Johnson’ın “her ne şekilde olursa olsun ayrılma” planının önünü kesip kesemeyeceği. Ancak bunun için önlerinde çok kısıtlı bir zaman var.

Bu arada Guardian gazetesinde yer alan bir siyasi yoruma göre Johnson, Brexit’i gerçekleştirmeye çok istekli gibi görünüp İngiliz sağının oylarını blok olarak partisine devşirmeye çalışıyor. Kamu Politikaları Araştırma Enstitüsü Direktörü Tom Kibasi imzalı yazıda, “Boris Johnson’ın ‘parlamentoyu askıya alma’ eylemi tamamen seçim yatırımı. Muhalefetin hedefini parlamentoyu askıya almakla şaşırtıp ülkeyi Brexit çıkmazında tutan tarafın onlar olduğu gerçeğinin altını, üstelik kendi elleriyle, iyice çizdirmek istiyor.Çünkü muhalifler aslında kalan sürede hala yasa çıkarıp anlaşmasız Brexit’i engelleyecek güce sahip ve bunu kesin yapacaklar ve Brexit’i erteleyebilecekler. Böylece Johnson bu durumda hem Brexit’i çok istediği halde muhalefetin yüzünden başaramamış olmanın mağduru olacak hem de 2016’daki Brexit referandumunun %51’lik dilimi sayesinde bu kez tek başına iktidar olma şansına erişecek” şeklinde değerlendirme yapıldı.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG