Rusya’nın Münbiç’e yönelik askeri operasyon yapılmasını kabul etmeyeceği iddiası gündemdeyken Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ’dan Zeytin Dalı Operasyonu’nun hedefinin Afrin bölgesiyle sınırlı olduğu mesajı geldi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, bugün Çankaya Köşkü’nde yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasından yaptığı açıklamada, “Rusya’ya Münbiç’e doğru ilerlenmeyeceği güvencesi verildiği” yolundaki iddiayı reddetti. Bozdağ, “Türkiye’nin Rusya’ya veya başka bir ülkeye verdiği herhangi bir garanti yoktur. Amaç Afrin bölgesini teröristlerden temizlemektir. Harekatın hedefi Afrin bölgesidir” açıklaması yaptı. Ancak Bozdağ, ilaveten Türkiye’nin istediği zaman istediği yere başka bir isim ile askeri operasyon düzenleyebileceğini de belirterek, adı Zeytin Dalı olarak belirlenmiş şimdiki operasyonda ise hedefin sadece Afrin bölgesi olduğunu vurguladı.
Bozdağ, özetle, “Zeytin Dalı Harekatı meşru ve uluslararası hukuka uygun. Harekat sırasında ve süresinde sivillerin zarar görmemesi için azami dikkat gösterilmektedir. Bu harekat bölgede yaşayan Kürtler’e karşı yapılan bir harekat değildir. Bölgedeki terör örgütleri ve en son terörist temizleninceye kadar devam edecek. Harekat Türkiye için bir tercih değil, zorunluluktur. Zeytin Dalı harekatı meşrudur. Her toplumun sınırlarını, halkını koruması meşru hakkıdır. Türkiye de bu hakkını kullanmıştır” ifadelerini de kullandı.
Bu arada siviller meselesine ilişkin de “kara propaganda” yürütüldüğünü kaydeden Bozdağ, terör örgütleri ve destekçileri tarafından bu tür haberlerin yapıldığı ve yaygınlaştırıldığını ifade etti. Bu şahıslara ilişkin hükümetin özel talimat vermesine ihtiyaç olmadığını anlatan Bozdağ, “Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde, herhangi bir suç oluşturan bir eylem ve söylem olduğunda hangi unsur takip edilirse bu konuda da suç oluşturan eylem ve söylem içine girenler bakımından da aynı usul işleyecektir” diye konuştu.
Bozdağ’ın, HDP’li milletvekillerini suç işlemekle itham ederek, “Bunlar suçtur. Bizim hukukumuz terör örgütlerinin propagandasını yapanlara hangi şekilde muamele yapıyorsa öyle muamele göreceklerdir” demesi dikkat çekti.
ABD’ye mesaj: PYD-YPG’den silahları geri topla
Bozdağ, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın operasyondan kaygılı oldukları yönündeki açıklamasını da değerlendirdi. Bozdağ, “Terör örgütlerinden biriyle mücadele ederken başka terör örgütleriyle birlikte hareket etmek büyük bir yanlıştır. Terör örgütlerine silah verilmemesi konusunda defalarca uyardık. Birlikte nasıl çalışacağımızı görmek istiyorlarsa silah yardımını kesmeleri ve verilen silahları toplamalarıdır. Silahların geri toplanacağı defalarca Türkiye’ye ifade edildi. İşbirliği için yol belli. Silah vermeyi durdurmak ve verilen silahları toplamaktır” dedi.
“DEAŞ’lılar Afrin’de PYD-YPG saflarında”
Bozdağ, ABD’ye terör örgütü IŞİD’le mücadele konusunda da tepki gösterdi. Afrin bölgesinde IŞİD militanlarının bulunduğunu ifade eden Bozdağ, ABD’yi bu durumdan sorumlu tutarak, özetle şunları dile getirdi:
“ABD ile PYD/YPG terör örgütü dayanışması ile DEAŞ’a karşı yapılan operasyonun sonunda, Rakka’daki DEAŞ’lı teröristler, açılan koridor içerisinden güven ortamı içerisinden araçlarına bindiler, silahlarını yükledir ve oradan ayrıldılar gittiler. Nereye gittiler? O teröristlerin (IŞİD’liler) bölgeden ayrılması ABD'nin bilgi ve onayı dışında olabilir mi? Mümkün değil. Çünkü PYD/YPG onlara onaylatmadığı bir işi orada yapamaz. DEAŞ teröristlerini yok etmek, etkisiz hale getirmek isteyenlerin o zaman bu teröristleri ne yapması lazımdı? Ya orada etkisiz hale getirmesi lazımdı ya da teslim alması gerekirdi. Hem bölgeye hem başka ülkelere hem başka insanlara zarar vermemesi için gerekenleri yapmaları lazımdı. Ama yapılmadı. Nereye gitti bu teröristler? Nerede, hangi insanların canını yakmak için hangi tür faaliyetler içindeler? Elbette bunu sorgulamamız gerekiyor. Şimdi bu teröristlerin bir kısmı Afrin bölgesine intikal etmiş. DEAŞ’ın (IŞİD) simge kıyafetlerini çıkararak, traş olarak PYD/YPG safları içerisine katıldıklarına ilişkin haberler var. Bir başka kısmı oradan Türkiye’ye ve veya Akdeniz üzerinden batıya geçme gayretleri (içinde) ve sızma çabaları var, Türkiye’de eylem yapma çabaları var. PYD/YPG terör örgütleri Afrin'de ellerinde olan DEAŞ'lı teröristleri Türkiye'ye karşı savaşmak şartıyla serbest bırakmışlardır.”
Zeytin Dalı’nda son durum nedir?
Bozdağ, ayrıca “Harekat planlandığı gibi devam ediyor. TSK karadan da harekat bölgesine girmiş durumda. İlk üç günde planlanan mesafe ve alan kontrolü sağlandı. Şehit olan yoktur. Yaralı askerimiz de yoktur. Terör örgütlerinin attığı roketler nedeniyle yaralanan ve hayatını kaybedenler var” bilgisini de verdi.
Bunun yanı sıra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar da, Zeytin Dalı Operasyonu’nun son durumuna ilişkin Hatay’da değerlendirmelerde bulundu. Akar, beraberinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile birlikte sahadaki gelişmeler hakkında Hatay’da bilgi aldı. Akar’ın Hatay’da operasyonu yönettiği bilgisiyle birlikte açıklama videosu Genelkurmay Başkanlığı tarafından basınla paylaşıldı.
Akar, 1 dakika 37 saniyelik videodaki açıklamasında, “Herhangi bir şekilde cana, mala bir zarar ziyan getirmeden, ülkemizin hak ve hukukunu uluslararası hukuka uygun şekilde korumak ve kollamak için burada bulunuyoruz. Bu konuda kararlıyız. En son terörist bölgemizde etkisiz hale getirilinceye kadar harekat devam edecek” dedi.
Akar: “Suriye’de hiçbir şekilde istilacı tutumumuz yoktur”
Orgeneral Akar, ayrıca Suriye’de yürütülen operasyonda TSK’nın yaklaşımını şu sözleriyle açıkladı: “Karşımızda sadece PKK, YPG yok. Aynı zamanda DEAŞ var. Bizim burada yaptığımız şey, ülkemizin hak ve menfaatlerini korumak değil aynı zamanda gerçekten bunların baskı ve zulmü altında inleyen Afrin'deki dost ve kardeş halkın da rahata ve huzura ulaşmasına gayret gösteriyoruz. Buradaki DEAŞ belasının, YPG belasının daha sonra ülkemize ve diğer ülkelere yayılarak huzura ve barışa karşı eylem yapmasına da mani oluyoruz. Bu vesileyle hem ülkemiz için hem de bölge için amacımız istikrarın ve barışın sağlanması. Hiçbir şekilde hiçbir sivilin hiçbir masum insanın canına, malına zarar gelmemesi için hem planlama hem de uygulama safhasında büyük bir dikkat ve hassasiyetle uygulamayı gerçekleştiriyoruz. Bu Suriye ile ilgili konularda zaman zaman konuşuluyor, görüşülüyor. Tekrarlamak lazım. Bizim hiçbir şekilde istilacı bir tutumuz yoktur. Suriye'nin toprak bütünlüğüne, Irak'ın toprak bütünlüğüne olduğu gibi son derece saygılıyız.”
NATO’dan Ankara ziyareti
Zeytin Dalı Operasyonu’nun ana gündem maddesi olduğu Türkiye’ye bugün NATO’dan dikkat çekici bir ziyaret de söz konusuydu.
NATO Genel Sekreter Yardımcısı Rose Gottemoeller, bugün öğlen geldiği Ankara’da ilk olarak Anıtkabir’i ziyaret etti. Gottemoeller, Anıtkabir ziyaretine ilişkin mesajında, Ankara ziyaretinin başlangıcında Cumhurbaşkanı Atatürk’ün mozolesinde saygısını göstermekten onur duyduğunu ifade etti.
Gottemoeller’in, Ankara’daki ikinci durağı ise, Türkiye’nin NATO ile birlikte çalışma yürüttüğü “Terörizmle Mücadele Merkezi” oldu. NATO basın ekibinden Dylan White’ın Twitter aracılığıyla paylaştığı ziyaret fotoğrafında, Gottemoeller’in, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensubu ile Amerikan askeri yetkilisi arasında durarak poz verdiği görüldü. White, mesajında ayrıca Ankara’daki bu merkez kapsamında kurslardan, eğitimlerinden 2005 yılından bugüne kadar 100 farklı ülkeden 12 bin personelin yararlandığı bilgisini de aktardı.
Gottemoeller’in sonraki durağı ise Dışişleri Bakanlığı oldu. Burada kendisiyle Bakan Yardımcısı Büyükelçi Ahmet Yıldız ve Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Kaan Esener’in görüşeceği açıklandı.
Bu arada Gottemoeller’in, Ankara ziyareti çerçevesinde, hükümete yakınlığıyla bilinen Daily Sabah Gazetesi’ne röportaj verdiği de görüldü. Gottemoelller, Ankara’da ise TRT Haber ekranlarında, Türkiye kamuoyuna Zeytin Dalı Operasyonu’na neden olan güvenlik endişesini anladıklarını mesajını verdi. Gottemoeller, TRTHaber’deki açıklamasında, Türkiye’nin yasal bir şekilde kendi güvenliğini ele alma hakkına sahip olduğunu ve yasal-meşru güvenlik önlemlerini de Türkiye ile görüşeceği mesajlarını dile getirdi.
