Amerika kongre binasının hemen önünde bulunan Ulusal Botanik Bahçesi, 1820 yılında kuruldu. Bünyesinde 10 binden fazla bitki barındıran Botanik Bahçesi’nde, yağmur ormanlarından çöllere kadar her ortamda yaşayan örnekleri içeriyor. Bahçede ayrıca, çok seyrek görülen ve türleri tükenmekte olan bitkiler de var. Birlikte izliyoruz:
Botanik Bahçesi’nde Tükenmekte Olan Bitkiler günü etkinlikleri yapıldı. Ziyaretçilere, dünyanın değişik yerlerinde bulunan ve soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan bitkiler tanıtılıyor. Botanik uzmanı Ray Mins, Hawaii’den gelen bitkilerin bulunduğu odayı tanıtıyor: “Hawaii eyaleti, diğer birçok eyalete göre çok küçük bir alan, ancak en fazla türü tükenen bitki bu bölgede yaşıyor. Bu odada gördüğünüz hemen hemen her bitki yok olma tehlikesi altında.”
Amerika’da “Sopalı Lahana” adıyla da bilinen “Brighamia” bitkisinin de soyu tükenmek üzere. Çünkü doğada “Brighamia” bitkisini polenlerini taşıyan canlılar tamamıyla yok olmuş. Mins, “Bu bitkiyi polenleyen böcek, kuş, ya da yarasa türü yok olmuş durumda. Bu yüzden de doğal polenlenme şansı yok. Ama biz burada polenleyebiliyoruz,” diyor.
Polen Taşıyıcılar Ortaklığı adlı grubu temsil eden Jody Johnson ve arkadaşları, sağlıklı bir eko sistem ve gıda üretimi için şart olan polen taşıyıcıları korumaya çalışıyor. Johnson, “Birçok insan arıların polen taşıdığını bilir. Aslında daha birçok başka polen taşıyıcısı var. Örneğin yarasa bunlardan biri. Gecko adındaki kertenkele ve uçan sincap türleri yine polen taşıyıcılardan,” diyor.
Bütün çiçekler gibi orkideler de yaşamak için polenlere muhtaç. Botanik Bahçesi’ni ziyaret eden Califoernia’lı Josefina Mateo ile Filipinler’den gelen akrabası Raul de Las Santos gördüklerinden oldukça etkilenmişe benziyor: “Bu köşedeki bitkiler Filipinler’den gelmiş. Çok beğendim. Orkideleri çok severim. Buraya gelip fotoğraflarını çekmek istedim.”
Botanik Bahçesi uzmanlarından Ray Mins, orkidelerin tükenmesinde en büyük faktörün yasa dışı şekilde toplanmaları olduğunu belirtiyor. Mins, sergi sayesinde bu sorunlara dikkati çektiklerini belirtiyor. Mins, “İnsanların buradan giderken şunu anlamalarını istiyoruz: Doğal hayatta soyu tükenen bu birbirinden güzel canlıları kurtarmak bizim elimizde. Bizlerin yaptığı herşey onları etkiliyor. Evimizde yaptıklarımızla bile onların yaşamlarını koruyabiliriz,” diyor.
