Erişilebilirlik

Trump: ‘İran’ın Anladığı Şey Güç ve Kuvvet’


İran'ın ABD'nin uyguladığı yeni yaptırımlar için "diplomasi kapısını kapattı" yorumunu yapması ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin Beyaz Saray için "zihinsel açıdan sorunlu" değerlendirmesinde bulunması Başkan Donald Trump tarafından bir dizi sert Twitter mesajıyla karşılık buldu.

Trump mesajlarında şu ifadeleri kullandı:

“İran’ın lider kadrosu “iyilik” ve “merhamet” sözcüklerinden anlamıyor, bugüne kadar da hiç anlamadı. Malesef anladıkları şey güç ve kuvvet . Ve ABD de dünyanın açık ara en güçlü ordusuna sahip. Sadece son iki yılda orduya 1,5 trilyon dolar yatırım yaptık… ”

“Muhteşem İran halkı sebepsiz yere acı çekiyor. Liderleri paralarının tamamını teröre yatırıyor ve diğer şeylere çok az para ayırıyor. ABD İran’ın el yapımı bomba ve delici bombalar kullanarak 2 bin Amerikalıyı öldürdüğünü ve çok sayıda kişiyi de yaraladığını unutmadı...”

“.. İran’ın bugün yaptığı çok kaba ve hakaretvari açıklaması yalnızca gerçeği anlayamadıklarını gösteriyor. İran’ın Amerikan olan herhangi bir şeye saldırısı büyük ve ezici kuvvetle karşılık bulacak. Bazı bölgelerde ezici kuvvet, yok etmek anlamına gelecek. Artık John Kerry ve Obama yok!”

Trump böylece Pentagon'un Nisan ayında verdiği rakamın çok üzerinde bir rakam söyleyerek İran'ı Irak'ta ölen 2 bin ABD askerinin ölümünden sorumlu tutmuş oldu. Pentagon açıklamasında Irak'ta en az 603 ABD askerinin İran tarafından desteklenen milisler tarafından 2003 ve 2011 arasında öldürüldüğünü bildirmişti.

Dışişleri Bakanı Pompeo da Afganistan'a yaptığı sürpriz ziyaret sırasında Ruhani'nin yorumları için "olgunluktan biraz uzak ve çocukça" değerlendirmesini yaptı.

Ruhani: 'Çatışma kaçınılmaz olur'

İran’ın ISNA haber ajansına göre Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’la telefonda görüşen Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, İran’ın ABD’yle savaş arayışında olmadığını söyledi.

Ancak Ruhani, ABD’nin İran hava sahasını bir daha ihlal etmesi halinde İran’ın geçen hafta bir ABD drone’unu vurduğu gibi yine karşılık verileceğini söyledi.

Ruhani “Eğer Amerikalılar İran hava ya da karasularını bir kez daha ihlal ederse İran silahlı kuvvetleri onlara karşılık vermek zorunda kalacaktır ve kesin çatışma yaşanacaktır” dedi.

ISNA haber ajansına göre Ruhani, Macron’a İran’ın 2015 nükleer anlaşması için yeniden müzakere masasına oturmayacağını da tekrar etti.

İran Avrupa ülkelerine ABD’nin yaptırımlarının etkisini hafifletmenin bir yolunu bulmaları için 8 Temmuz’a kadar süre tanışmıştı.

AB bu yılın başında İran’la ticarette kullanılacak bir ödeme kanalı oluşturmuştu. Amerikalı yetkililer INSTEX adı verilen mekanizmanın Amerikan dolarını uluslararası ticarette baypas ederek Amerika’nın İran yaptırımlarını zayıflatmasından endişe ediyordu. Ancak Avrupa şirketlerinin birçoğu Amerika’nın yaptırımlarına maruz kalmaktan korkarak İran’dan ayrılınca bu durum INSTEX’de de sorunlar çıkmasına neden oldu. Uzmanlar bu anlaşmanın İran’ın istediği gibi petrol ihracatını da kolaylaştırmadığı yorumunu yapıyor.

''Beyaz Saray zihinsel açıdan sorunlu''

Daha önce yaptığı açıklamasında ABD'nin yeni yaptırımlarını yorumlayan İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Amerika’nın Hamaney’e yönelik yaptırım kararının pratikte hiçbir anlamı olmadığını çünkü Hamaney’in İran dışında bir mal ya da mali varlığının bulunmadığını söylemişti.

İran Cumhurbaşkanı, Amerika’nın son yaptırım kararını Beyaz Saray’ın “zihinsel açıdan sorunlu” olmasına bağladığı yorumunu yapmıştı.

Musavi: ABD diplomasi yolunu kapattı

İran yönetimi ABD’nin yaptırım kararı için “ABD diplomasi kanallarını kapattı” yorumunu yapmıştı.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musavi, Twitter hesabından yaptığı açıklamada “İran’ın dini lideri ve İran diplomasisinin önde gelen isimlerine yönelik yaptırım kararı almak diplomasi yolunu tamamen kapatmaktır. Trump’ın çaresiz yönetimi dünya barışı ve güvenliği için var olan uluslararası mekanizmaları yok ediyor” ifadelerini kullanmıştı.

Bolton: "İran’ın sınırı aşması hata olur"

ABD, İsrail ve Rusya’nın güvenlik danışmanları Kudüs’te üçlü bir zirvede bir araya gelerek İran’ın bölgedeki etkisini görüştü.

İran konusundaki şahin görüşleriyle bilinen ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton tüm seçeneklerin masada olduğu şeklinde Başkan Trump’ın da görüşünü yansıtan söylemini bir kez daha yineledi. Bolton, İran’ın uranyum zenginleştirmede 2015 anlaşmasıyla belirlenen sınırın üzerine çıkması halinde tüm seçeneklerin masada olacağını söyledi.

Bolton, İran’ın nükleer anlaşmayla belirlenen 300 kilogram sınırını aşması halinde askeri operasyon düzenlenip düzenlenmeyeceği sorusuna “Bu sınırları görmezden gelmek İran için büyük hata olacaktır” şeklinde yanıt verdi.

Bolton Başkan Trump’ın İran’la görüşmeler için bir açık kapı bıraktığını da hatırlattı ve “İran’ın tek yapması gereken bu kapıdan içeri girmek” dedi.
İran, depoladığı hafif zenginleştirilmiş uranyum miktarının Perşembe günü itibariyle 300 kilogram olacağını söylemişti. Avrupa ise İran tarafından konulan başka bir tarihle karşı karşıya. İran 7 Temmuz’a kadar Avrupa’dan daha iyi bir anlaşmayla karşısına çıkmasını bekliyor ve aksi halde nükleer silah üretimi için gerekli seviyeye oldukça yakın seviyede uranyum zenginleştirmeye başlayacağını belirtiyor.

Trump yönetimi ABD’yi Obama döneminde yapılan ve İran’ın nükleer silah programını sonlandırması halinde ekonomik yaptırımları hafifletmeyi öngören anlaşmadan çekilmişti.

Bolton ABD’nin Suriye’den yabancı güçlerin çıkmasını çok istediğini de vurguladı.

Taraflar arasındaki farklılıklar toplantıda kendini gösterdi. İsrail İran’ın kuzeydeki cephesinden çekilmesini isterken Bolton da Suriye’deki İran kuvvetlerinin sorun tekil ettiğini kaydetti.

Bolton “ABD’li yetkililer bölgede gerilimi azaltmak umuduyla çalışıyor ancak İran’ın sessizliği sağır edici” ifadelerini kullandı.

Bolton “İran’ın nükleer silahlardan vazgeçtiği şeklinde stratejik karar aldığına dair hala kanıt yok” dedi.

“Ortadoğu’da istikrar için İran Suriye’den çekilmeli”


İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu da daha istikrarlı bir Ortadoğu için İran güçlerinin Suriye’den çıkması gerektiğini söyledi.

İran ve Rusya Suriye’de muhaliflere karşı verdiği savaşta Devlet Başkanı Beşar Esat’ı destekliyor. Netanyahu ise İran’ın bu etkisini İsrail’in kuzey cephesinde bir askeri güç oluşturmak için kullandığını savunuyor.

“İran Suriye’de istikrar için çalışıyor”

Rusya’nın Ulusal Güvenlik Danışmanı Nikolai Petruşev ise İran’ın Suriye topraklarında teröristlerle mücadele ettiğini ve oradaki durumu istikrara kavuşturmaya çalıştığını belirtti.

Petruşev, ABD ve İran arasında yaşanan drone gerilimine de değindi ve Rus istihbaratının İran’ın drone’u kendi hava sahasında düşürdüğü sonucuna vardığını söyledi. Bu açıklama ABD’nin drone’un Hürmüz Boğazı üzerinde uluslararası sularda düşürüldüğü açıklamasıyla çelişiyor.
İran’ın kendilerine konuyla ilgili brifing vermediğini söyleyen Petruşev ancak Rusya Savunma Bakanlığı’nın drone’un İran hava sahasına girdiği sonucuna vardığını bildirdi ve “Aksi yönde bir delil bulamadık” dedi.

“ABD maksimum baskıya devam edecek”

ABD’nin Silahsızlanma Konferansı Daimi Temsilcisi Robert Wood, Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada Tahran’ın davranış biçimini değiştirene kadar ABD’nin maksimum baskı politikasına devam edeceğini ve daha fazla yaptırım uygulamanın yollarını arayacağını söyledi.

Cenevre’de nükleer müzakere forumu “Silahsızlanma Konferansı”ndan ayrıldığı sırada soruları yanıtlayan Wood, “Yaptırımlarla ilgili daha fazla ne yapabileceğimize bakacağız” dedi.

Başkanı Donald Trump İran’ın ABD’ye ait drone’u vurarak düşürmesinin ardından imzaladığı bir kararla, İran’ın dini lideri Hamaney ve diğer yöneticilere yönelik yaptırımları yürürlüğe soktu. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’le ilgili yaptırım kararının da bu hafta sonunda devreye gireceği ifade ediliyor.

Savunma Bakan Vekili Esper Brüksel’de

Öte yandan Savunma Bakanlığı görevinde vekaleten atanan Mark Esper görevinin ilk gününde NATO müttefiklerini Trump yönetiminin İran yaptırımlarıyla uyum içinde çalışmaya davet etmeye Brüksel’e gitti.

Esper’in ayrıca Başkan Trump’ın son yedi ayda üç Savunma Bakanı değiştirmesinin ardından Avrupalı yetkilileri ve bölgedeki güvenlik yetkililerini ABD ordusunun emin ellerde olduğuna da ikna etmesi gerekiyor.

Bunun özellikle İran, Çin ve Rusya’yla ilgili bir dizi savunma ve dış politika konusunun gündemde olduğu sırada üstlenilmesi gereken oldukça sıra dışı bir görev olduğu yorumu yapılıyor.

STÜDYO VOA

Köprü kazasının ardından milyarlarca dolarlık tazminat bekleniyor – 28 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG