Erişilebilirlik

Boğaziçi'nde Afrin Lokumu Protestosu: 11 Öğrenci Hala Gözaltında


Boğaziçi Üniversitesi
Boğaziçi Üniversitesi

“Bütün üniversiteleri bitirdiler. En son ODTÜ’yü yandaş kuruma dönüştürmek için hamle yaptılar. Yandaş kuruma dönüşmeyen bir tek, Boğaziçi var. O yüzden hedef. Boğaziçi’ni de değerleriyle beraber, bitirmek yok etmek istiyorlar.”

Bu sözler, Barış Akademisyenleri davası sırasında Çağlayan’daki İstanbul Adliye Sarayı’nın önünde düzenlenen basın açıklamasına katılan Profesör Rıfat Okçabol’a ait.

Boğaziçi’nde ne oldu?

Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden emekli olan Profesör Okçabol’un bu yorumunun nedeni, Boğaziçi Üniversiteli 11 öğrencinin İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltına olması.

TSK’nın Afrin’de hakimiyet sağlamasından bir gün sonra 19 Mart’ta bir grup öğrencinin Boğaziçi Üniversitesi’nin kuzey kampüsünde lokum dağıtmasına “işgalin katliamın lokumu olmaz” diye afiş taşıyan bir başka öğrenci grubunun itiraz etmesi ve yaşanan tartışmanın ardından itiş kakış çıkması dikkatleri, Türkiye’nin en gözde devlet üniversiteleri arasında yer alan Boğaziçi’ne çevirdi.

Emniyet eyleme katıldığı iddiasıyla Boğaziçili öğrencileri gözaltına aldı

Yaşanan arbedenin sosyal medyada paylaşılmasının ardından Adalet ve Kalkınma Partisi Gençlik Kolları, Boğaziçi Üniversitesi’nin önünde ellerinde Türk bayrakları “Boğaziçi terör değil, ilim yuvasıdır” yazlı dövizlerle protesto gösterisi yaptı.

Protesto gösterisinden iki gün sonra perşembe sabahı erken saatlerde İstanbul polisi, arbedeye karıştığı iddia edilen öğrencilerin kaldıkları yurtlara ve evlere baskın düzenledi.

15 öğrenci gözaltına alındı.

Bir grup Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi, emniyet operasyonunun olduğu Perşembe günü öğle saatlerinde yaşananları protesto etmek için okulda basın açıklaması yapmak istedi. Ancak polis buna izin vermedi ve bir grup önceyi gözaltına alındı.

Gözaltına alınıp serbest bırakılan Boğaziçili öğrenci: "Hedef muhalefeti bastırmak"

O gün geç saatlerde serbest bırakılan Boğaziçi Üniversitesi Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü son sınıf öğrencisi Tilbe Akın, yapılanı ifade özgürlüğüne saldırı olarak değerlendirdi.

Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Akın, “Ben gözaltına alındıktan 12 saat sonra çıkarıldım. Ama baskınlar devam ediyor. Dün de bir arkadaşın evine gitmişler. Okulun etrafında ve içinde sürekli sivil polis dolaşıyor. Yurtlara giriyorlar. Barış imzacısı hocalarımıza yapılan da öğrencilere yapılan da aynı. İfade özgürlüğü ve barış talebine saldırılıyor ama herkes bilsin ki Boğaziçi özgür kalacak. Hedef muhalefeti bastırmak. Ama yurtiçi ve yurtdışından çok sayıda dayanışma mesajı geliyor. Ya AKP’lisiniz ya teröristsiniz dayatmasına bir tek Aktroller teslim olur” dedi.

Erdoğan: "Terörist öğrenciler Boğaziçi markasına leke sürüyor, komünist terörist gençlere okuma hakkı vermeyeceğiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki kez bu konu üzerinde konuştu.

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Beyoğlu ilçe kongresinde partililere hitap eden Cumhurbaşkanı, “Boğaziçi Üniversitesi’nin içinde bu tür ‘teröristler’ olduktan sonra, bu tür ‘terörist öğrenci’ olduktan sonra bunlar o markaya leke sürüyor. Onları da kamera çekimlerinden bulup çıkarıp gereğini yapıyoruz, yapacağız. Orada bir leyle-i regaib öncesinde lokum dağıtanlara kalkıp farklı bir şekilde davrananlara haddini bildirmek bu ülkede birinci derecede benim ve devletin görevidir. Bunu da yapacağız. Terör estiren bu çapulculara kesinlikle meydanı bırakmayacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı bir gün sonra da Samsun’daki parti kongresinde aynı konuya değinirken lokum dağıtımına itiraz eden gençleri “komünist” ve “vatan haini” olarak tanımladı:

“İstanbul'da bir üniversitede, adını söylemeyeyim zaten anlarsınız. Çıktılar orada imanlı, milli, yerli gençlik Afrin'le ilgili lokum dağıtıyor. O komünist, vatan haini gençler onların bu masalarını dağıtmaya yelteniyorlar. Bunlar terörist gençler. Bu terörist gençlerle her türlü çalışmayı yapıyoruz, onu söyleyeyim. Onların eşkallerini belirlemek suretiyle bu üniversitede okuma hakkını vermeyeceğiz. Üniversite, terörist gençlik yetiştirmez.”

KESK: "Akademi biat etmez"

Eğitim Sen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “okuma hakkı vermeyeceğiz” sözlerinin Anayasa’ya aykırı olduğunu savunuyor.

KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Ayfer Koçak, YÖK’ün disiplin yönetmeliğinin güncelleneceği yönündeki açıklamasını da eleştirdi:

“Akademi biat etmez. Gözde okullar, bilimsel çalışma konusunda önde olan okulların geneline bir saldırı var. ODTÜ’ye de benzer bir saldırı gerçekleşti. Biat etmeyen bütün kurumlara saldırı var. Nitelikli eğitim veren kurumlar kale gibi görünüyor, o yüzden buraları fethetmek istiyorlar. Tüm bu gelişmelerden daha vahim olan ise OHAL döneminde binlerce akademisyeni üniversitelerden ihraç eden Yükseköğretim Kurulu da öğrenci disiplin yönetmeliğinin güncelleneceğini açıklamış olmasıdır. Cumhurbaşkanının yurttaşların eğitim hakkının siyasi görüşleri doğrultusunda engellenebileceğini ifade eden açıklamasına paralel bu YÖK açıklaması ülkemizdeki eğitim hakkının fiilen ortadan kaldırılması anlamına gelecektir,” dedi.

Avukat Kara: "Öğrenciler darp, psikolojik şiddet ve sözlü tacize maruz kaldı"

Gözaltındaki Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerin avukatlarından Engin Kara, bazı öğrencilerin darp edildiğini söyledi.

Amerika’nın Sesi’ne konuşan Kara, “ Toplam 21 öğrenci gözaltına alındı. 10’u serbest bırakıldı. 11’i hala gözaltında. Gayrettepe’de bulunan öğrencilerin gözaltı süresi yarın doluyor. Ek gözaltı süresi alınmazsa bu akşam ya da yarın savcılığa sevk edilmelerini bekliyoruz. Ev ve yurt baskınlarıyla gözaltına alınan müvekkillerimiz psikolojik şiddet gördüklerini söylediler. Kadın müvekkillerimiz de sözlü tacize uğradıklarını söylüyorlar. Ayrıca fiziksel darba uğrayanlara hastaneden darp raporu verilmedi. Bununla ilgili şikayette bulunacağız,” dedi.

STÜDYO VOA

Mehmet Şimşek’ten “harcamaları azaltma” mesajı - 18 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG