Boğaziçi Üniversitesi’ne üniversite dışından rektör atanmasına yönelik protestolar sürerken bu sabah İstanbul polisi, dün üniversite dışında düzenlenen gösteriye katılanlardan ikisi Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi 17 kişiyi gözaltına aldı.
İstanbul Valiliği’nden yapılan açıklamada olaylarla ilgili 11 kişinin de arandığı belirtildi.
Boğaziçi Üniversitesi içinde de bugün iki eylem düzenlendi. Sabah erken saatlerde Güney Kampüs’te toplanan öğretim üyeleri yeni atanan rektör Melih Bulu’yu rektörlük binasına sırtlarını çevirerek protesto ederken gözaltına alınan öğrencilerin de serbest bırakılması çağrısında bulundular.
Öğleden sonra ise Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri yine aynı alanda protesto gösterisi düzenledi.
Prof. Adaman: ‘‘Burası demokratik, çoğulcu çok sesli bir yer, buraya adım atan herkes bu anayasayı kabul etmiş demektir’’
Eyleme katılan Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü öğretim üyesi Fikret Adaman yaptığı konuşmada üniversitesinin ilke ve geleneklerinden oluşan bir anayasası olduğunu söyledi.
Prof. Fikret Adaman, ‘‘Burası her şeyin ötesinde demokratik, çoğulcu ve özerk bir yerdir. Burada çok seslilik vardır ve farklı görüşlere saygı duyulur. Burada herkesin kendi görüşünü eylemliliğini ifade edebileceği ortam, sanat, kültür, bilim vardır. Bizler, sizler, burada olamayanlar, mezunlarımız, emekçilerimiz bu perspektiften bakmaktadırlar, bakmaya da devam edeceklerdir. İlkelerimizin arkasındayız. Bu ilkeler aynı zamanda buranın bir anayasasıdır. Buraya adımını atan herkes bu anayasayı kabul etmiş demektir. Burada akıllı, soğukkanlı ve korkarım da uzun soluklu bir mücadelenin içindeyiz. Bu mücadelenin içerisinde olduğumuz noktalarda aynı zamanda bilimimizi, aynı zamanda sanatımızı, kültümüzü sporumuzu yapacağız. Birlikte yaşayacağız ve birbirimizden güç alacağız’’ dedi.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri: ‘‘Bizlere reva görülen bu baskı, kayyumu savunmak, demokratik alanların gaspına yol açmak için’’
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri adına konuşan Şeyma Altundal ise hem atamayı kabul etmediklerini hem de eylemlerinden vazgeçmeyeceklerini söylerken gözaltına alınan öğrencilerin serbest bırakılmasını talep etti.
Altundal, ‘‘Bugün 5 Ocak Salı. Bu sabah gözlerimizi arkadaşlarımızın ev baskınıyla gözaltına alındığı haberini alarak açtık. Bizlere reva görülen bu baskı yalnızca kayyumu savunmak, demokratik alanların gaspına yol açmak içindir. Bizler dün, Boğaziçi öğrencileri ve Türkiye'nin farklı okullarından desteğe gelen öğrenci ve emekçi arkadaşlarımızla ortak taleplerimizi belirtmek üzere toplanmıştık. Herkesin bildiği gibi okulumuza atanan kayyım rektör Melih Bulu hiçbir açıklama yapmadan öğrencilerin polisle karşı karşıya kalmasını sağladı. Öğrencilerin biraraya geldiğinde neler başarabildiğini, polis ve kayyım şiddetini nasıl engellediğini gösterdik. Biz biliyoruz ki, kurtuluş yok tek başına, ya hep beraberiz ya da hiç birimiz’’ dedi.
Öğrenciler Çarşamba günü öğlen ikide yeniden üniversite önünde eylem yapacaklarını açıkladılar.
Polisin, Boğaziçi Üniversitesi önündeki bekleyişi sürüyor.
Prof. Bulu: ‘‘Neden istifa edeyim? Boğaziçi öğrencisi kullanıldı’’
Eleştirilerin odağında olan Boğaziçi Üniversitesi’nin yeni rektörü Melih Bulu, Habertürk televizyonunda katıldığı programda istifasının söz konusu olmayacağını söyledi.
Bulu, ‘‘Bildiğim kadarıyla 9 aday başvurdu. YÖK’te bir mülakata alındık. O komisyondaki mülakatta size Boğaziçi Üniversitesi'nin özelliklerine uygun sorular soruluyor. En son Cumhurbaşkanı tarafından karar veriliyor. Benden önce de Boğaziçi dışından bir rektör atandı, İTÜ'den... Ama daha önemlisi ben bir Boğaziçiliyim. Yüksek lisans ve doktoramı orada yaptım. Aynı zamanda ortak ders verdim hocalarla beraber. Tepkileri bekliyordum. 17’de (Gösteri nedeniyle gözaltına alınanlar) sadece iki tanesi Boğaziçili. Boğaziçi öğrencisinin içine girmesine öğrenciler nasıl izin verdi anlayamadım. Üniversiteli olmayanlar da var, alakasız insanlar. Burada provokatif bir şey oldu, anladığım kadarıyla Boğaziçi öğrencisi burada kullanıldı. Niye istifa edeyim? Zaman içerisinde biz birbirimizi tanıyınca ne kadar verimli çalışacağımızı göreceğiz. Birçok hoca ile irtibattayız’’ dedi.
Prof. Bulu: ‘‘2009'da aktif siyaseti bıraktım zaten’’
Dün çok tartışılan kelepçeli kapı fotoğrafının da ihtiyaçlardan ortaya çıktığını belirten Boğaziçi Üniversitesi Rektörü, daha önce Adalet ve Kalkınma Partisi’nden siyaset yapma isteği olduğunu ancak siyaseti artık düşünmediğini dile getirdi.
Prof. Bulu, ‘‘Orada çok pratik bir şey var, çünkü kapı kırıkmış ve çok fazla şey olduğu için kapıyı tutturmak için kelepçe takmışlar. Boğaziçili olmayan öğrencilerin bir güruh halinde Güney Kampüs’e girmeleri üniversitenin -- bu bir galeyana dönüşebilir, camlar indirilebilir, bunu kontrol edemeyiz, Boğaziçi öğrencileri bunu bildiği için bir sorun yok. AK Parti'nin kurulduğu haberi gelince Sarıyer'de AK Parti kurucu yönetim kurulu üyesi yaptılar. 2009'da aktif siyaseti bıraktım zaten. 2015'te (AKP) aday adayı oldum ama çok önemli değil’’ dedi.
Boğaziçi Üniversitesi Rektörü, hakkındaki intihal iddialarının iftira olduğunu söyledi.
