Erişilebilirlik

'BM Kararı Olmazsa Suriye'ye Tavır Sembolik Olmaktan Öteye Gitmez'


Washington’daki AMIDEAST adlı düşünce ve yardım kuruluşunun başkanı emekli Amerikalı diplomat Theodore Kattouf’a göre diplomatların sınırdışı edilmesinin Suriye hükümeti üzerinde fazla bir etkisi olmayacak


Uluslararası toplum Suriye’nin Hula kasabasında yüzden fazla kişinin öldürüldüğü katliama öfkeli. Çoğu infaz edilerek öldürülenlerin 35’i çocuk, 50’si ise kadın. Cinayetleri Esad rejimine yakın Şebiha milislerinin işlediği söylense de Şam hükümeti birinci sorumlu olarak görülüyor.

Cuma günkü cinayetlerin ardından Amerika, Fransa, İngiltere, Almanya, İtalya, İspanya, Kanada, Avustralya, Hollanda ve İsviçre ve Türkiye Suriyeli diplomatları sınırdışı etme kararı aldı. Washington’daki AMIDEAST adlı düşünce ve yardım kuruluşunun başkanı emekli Amerikalı diplomat Theodore Kattouf’a göre diplomatların sınırdışı edilmesinin Suriye hükümeti üzerinde fazla bir etkisi olmayacak:

“Bu rejimi fazla etkilemez. Rejim zaten dışlanmış durumda. Avrupa Birliği, Amerika, Arap Birliği gibi ülke ve kuruluşlar zaten Suriye’ye yaptırım uyguluyor. Bütün bunlar sembolik. Gerçek şu ki, Rusya ve Çin’in desteklediği ya da en azından çekimser kalmayı tercih ettiği, Suriye’ye daha geniş çaplı yaptırımlar öngören bir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı olmazsa, Batılı ülkelerin yapacakları, sembolik hareketlerden öteye gitmez. Burada bir mesaj verilmesi gerekiyorsa, bu mesajın Suriye’ye değil, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’e gönderilmesi gerekiyor. Putin’in Suriye’de Esad rejimine verdiği desteğin savunulacak yönü kalmadı. Çünkü bu destek Suriye halkının çoğunluğunu, Arap dünyasını ve uluslararası toplumun büyük çoğunluğunu karşısına alıyor.”

Birleşmiş Milletler’in atadığı uluslararası temsilci Kofi Annan olaylar üzerine dün Şam’a gitti, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’dan ateşkes planına uymasını istedi. Ancak emekli büyükelçi Kattouf, Esad rejiminin sözünü tutmasını beklemiyor:

“Suriye rejimi devamlı olarak uluslararası topluma, kendi halkına yalan söyledi. Bana kalırsa artık Şam hükümeti inandırıcılığını yitirdi. Ekranda görüyoruz, Hula çevresinde tanklar, toplar dizilmiş durumda. Suriye’deki rejime destek veren Rusya bile, Hula’da ağır silahlarla 20 kişinin öldürülmesinden Şam hükümetini suçladı ve Güvenlik Konseyi kararına uymak istediğini açıkladı. Suriye’de muhalefetin bu tarz ağır silahları yok, el Kaide’nin tankları yok. İkinci olarak Suriye hükümetinin kirli işlerini, çoğu Nusayrilerden oluşan, zaman zaman ordunun da destek verdiği Şebiha milisleri yapıyor. Bunu gerçekten onların yaptığını kanıtlayamayız, ama Suriye tarafından yapılan açıklamalardan kuşku duymak için her türlü gerekçe var. Hükümet ordu orada olmasına rağmen orada “ordu yok” diye yalan söyleyebiliyorsa, Şebiha milisleri hakkında niye doğruyu söylesin? Suriye rejiminin açıklamalarından kuşkuluyum. Mezhep ayrımına gelince, Suriye’de olayların başında çok sayıda gösteri düzenlendi. Ama Suriye ordusuna bağlı bazı unsurlar, göstericileri vurdu. Ortada bir geçmiş var. Esad rejimi, iktidarda kalabilmek için halkının bazı unsurlarına karşı savaş açmaya hazır. Aynı şekilde kaybetmeleri durumunda neler olacağı korkusu yayarak, Nusayrilerin denetimindeki orduyla Muhaberat’ı yanında tutarak mezhepçilik yapıyor. Annan planına gelince, rejimin Annan planına uymaya hiç niyeti yok. Öyle olsa, milyonlarca insan daha sokağa dökülecek, Suriye’de kontrolü daha da kaybedecekler. Annan planını şimdilik uygulamayacaklar. Eğer Devlet Başkanı Beşar Esad istifa ederse, Annan planı daha da verimli işler.”

Emekli Büyükelçi Theodore Kattouf’a göre Batı’nın Suriye’ye müdahale olasılığı çok zayıf:

“Her şeyden önce bu konuda bir BM Güvenlik Konseyi kararı yok. Batı’da, NATO’da, hatta Güvenlik Konseyi’nde bile Suriye’ye müdahale konusunda yeterli istek yok. Herkes bunun ne kadar zor bir durum olduğunu biliyor. Bu bir askeri müdahalenin rejimi görevinden alıp almayacağıyla ilgili değil. Elbette yapabilir, ama ertesi gün ne olacak? Irak’ta gördük. Kargaşa çıktı. Ancak Hula örnekleri arttıkça Batı kamuoyunda müdahale konusunda istek artacaktır. Batı kamuoyunun Ortadoğu’daki savaşlardan ne kadar bıktığı da ortada.”

Suriye’de olayların başlamasının üzerinden 16 ay geçti, ancak uluslararası toplum şiddeti nasıl durduracağı konusunda hala uzlaşabilmiş değil. Bu konuda bir karara varmak için daha uzun süre beklenirse, Hula gibi katliamların tekrarlanması da kaçınılmaz olacak.

XS
SM
MD
LG