Birleşmiş Milletler bünyesinde insani sorunlarla uğraşan dört kurumun başkanları, kendi içinde bölünmüş uluslararası toplumun Suriye’de iki yıldır devam eden krizi sona erdirmek için siyasi çözüm bulamadığını, bunun da cezasını Suriye halkının çektiğini açıkladı.
BM’nin insani işlerden sorumlu genel sekreter yardımcısı ve acil yardımlar koordinatörü Valeri Amos, dün BM Güvenlik Konseyi’nde yaptığı konuşmada Suriye’deki yaşam hakkında kasvetli bir tablo çizdi.
‘Suriye’nin geleceği de yok oluyor’
Amos, kent ve kasabaların enkaza döndüğünü, elektrik ve su kesintileri yaşandığını, insani yardım konvoylarının kaçırıldığını, doktorların anestezi olmadan ameliyat yapmak ve dikiş atmak zorunda kaldıklarını açıkladı.
Amos, görgü tanıklarından evlerin içlerinde yaşayanlarla birlikte ateşe verildiği, bombalandığı, ekmek kuyruğunda öldürüldüğü gibi öyküler dinlediklerini ve bunların Suriye’de artık günlük bir gerçek haline geldiğini belirtti.
BM insani işler yetkilisi, Suriye krizinden en çok etkilenenlerin çocuklar olduğunun altını çizdi. Amos, “Çocuklar öldürülüyor, işkence görüyor ve cinsel şiddete maruz kalıyor” diye konuştu, çoğunun yiyecek bulamadığını, milyonlarcasının tanık oldukları şiddetin travması etkisinde kaldığını söyledi. Valerie Amos, “Bu acımasız şiddet, yalnızca Suriye’nin bugününü değil, yarınını da yok ediyor,” dedi.
‘Yıl sonuna kadar mültecilerin sayısı 3 buçuk milyona ulaşabilir’
BM Mülteci Dairesi başkanı Antonio Guterres de Güvenlik Konseyi toplantısına Cenevre’den videokonferans aracılığıyla katıldı. Guterres, düne (Çarşamba) kadar ülkelerinden kaçan Suriyeliler’in sayısının 1 milyon 350 bin olduğunu, ülkeyi her gün ortalama 8 bin kişinin terk ettiğini bildirdi. Antonio Guterres, ülke içinde evlerini terk etmek zorunda kalanların Suriye nüfusunun dörtte birini oluşturduğunu söyledi. BM Mülteciler Yüksek Komiseri, bugünkü gibi devam etmesi durumunda başka ülkelere sığınan Suriyeliler’in sayısının yıl sonuna kadar 3 buçuk milyona çıkabileceği uyarısında bulundu.
Esat rejimi de isyancılar da farklı değil
BM’nin savaşta cinsel şiddetle mücadeleyle görevlendirdiği temsilcisi Zeynep Bangura, genç kız ve kadın Suriyelilerin ülkelerini terk etmesinin en büyük gerekçesinin hem Esat rejimine hem de muhalefete bağlı savaşçılardan kaynaklanabilecek cinsel şiddete maruz kalma korkusu olduğunu söyledi.
Bangura, “Savaşlar acımasız olabilir, ama kadın ve çocukların cesetleri üzerinde savaşmak, onları aşağılıyor, cezalandırıyor, tam olarak teröre maruz bırakıyor. Bu durum kabul edilemez” diye konuştu.
BM’nin silahlı çatışmalarda kalan çocuklarla ilgili olarak görevlendirdiği temsilci Leyla Zerrougui ise, Suriye’deki çocukların savaşın şiddetinin yanı sıra 18 aydır eğitimden de yoksun bırakıldığını kaydetti. Zerrougui, binlerce okulun yıkıldığını, hasar gördüğünü, bazılarının da sığınak olarak kullanıldığını hatırlattı, öğretmelerin öldürüldüğünü, tehdit edildiğini ve kaçmaya zorlandığını söyledi.
Suriye’nin BM Büyükelçisi Beşar Caferi, Batılı ve Körfez ülkelerini, siyasi çıkarları uğruna ülkesindeki savaşı kışkırtmakla suçladı.
BM ve Arap Birliği’nin Suriye Özel Temsilcisi Lakhdar Brahimi, yarın (Cuma) siyasi cephedeki çalışmalarıyla ilgili olarak Güvenlik Konseyi’ne bilgi verecek.
BM’nin insani işlerden sorumlu genel sekreter yardımcısı ve acil yardımlar koordinatörü Valeri Amos, dün BM Güvenlik Konseyi’nde yaptığı konuşmada Suriye’deki yaşam hakkında kasvetli bir tablo çizdi.
‘Suriye’nin geleceği de yok oluyor’
Amos, kent ve kasabaların enkaza döndüğünü, elektrik ve su kesintileri yaşandığını, insani yardım konvoylarının kaçırıldığını, doktorların anestezi olmadan ameliyat yapmak ve dikiş atmak zorunda kaldıklarını açıkladı.
Amos, görgü tanıklarından evlerin içlerinde yaşayanlarla birlikte ateşe verildiği, bombalandığı, ekmek kuyruğunda öldürüldüğü gibi öyküler dinlediklerini ve bunların Suriye’de artık günlük bir gerçek haline geldiğini belirtti.
BM insani işler yetkilisi, Suriye krizinden en çok etkilenenlerin çocuklar olduğunun altını çizdi. Amos, “Çocuklar öldürülüyor, işkence görüyor ve cinsel şiddete maruz kalıyor” diye konuştu, çoğunun yiyecek bulamadığını, milyonlarcasının tanık oldukları şiddetin travması etkisinde kaldığını söyledi. Valerie Amos, “Bu acımasız şiddet, yalnızca Suriye’nin bugününü değil, yarınını da yok ediyor,” dedi.
‘Yıl sonuna kadar mültecilerin sayısı 3 buçuk milyona ulaşabilir’
BM Mülteci Dairesi başkanı Antonio Guterres de Güvenlik Konseyi toplantısına Cenevre’den videokonferans aracılığıyla katıldı. Guterres, düne (Çarşamba) kadar ülkelerinden kaçan Suriyeliler’in sayısının 1 milyon 350 bin olduğunu, ülkeyi her gün ortalama 8 bin kişinin terk ettiğini bildirdi. Antonio Guterres, ülke içinde evlerini terk etmek zorunda kalanların Suriye nüfusunun dörtte birini oluşturduğunu söyledi. BM Mülteciler Yüksek Komiseri, bugünkü gibi devam etmesi durumunda başka ülkelere sığınan Suriyeliler’in sayısının yıl sonuna kadar 3 buçuk milyona çıkabileceği uyarısında bulundu.
Esat rejimi de isyancılar da farklı değil
BM’nin savaşta cinsel şiddetle mücadeleyle görevlendirdiği temsilcisi Zeynep Bangura, genç kız ve kadın Suriyelilerin ülkelerini terk etmesinin en büyük gerekçesinin hem Esat rejimine hem de muhalefete bağlı savaşçılardan kaynaklanabilecek cinsel şiddete maruz kalma korkusu olduğunu söyledi.
Bangura, “Savaşlar acımasız olabilir, ama kadın ve çocukların cesetleri üzerinde savaşmak, onları aşağılıyor, cezalandırıyor, tam olarak teröre maruz bırakıyor. Bu durum kabul edilemez” diye konuştu.
BM’nin silahlı çatışmalarda kalan çocuklarla ilgili olarak görevlendirdiği temsilci Leyla Zerrougui ise, Suriye’deki çocukların savaşın şiddetinin yanı sıra 18 aydır eğitimden de yoksun bırakıldığını kaydetti. Zerrougui, binlerce okulun yıkıldığını, hasar gördüğünü, bazılarının da sığınak olarak kullanıldığını hatırlattı, öğretmelerin öldürüldüğünü, tehdit edildiğini ve kaçmaya zorlandığını söyledi.
Suriye’nin BM Büyükelçisi Beşar Caferi, Batılı ve Körfez ülkelerini, siyasi çıkarları uğruna ülkesindeki savaşı kışkırtmakla suçladı.
BM ve Arap Birliği’nin Suriye Özel Temsilcisi Lakhdar Brahimi, yarın (Cuma) siyasi cephedeki çalışmalarıyla ilgili olarak Güvenlik Konseyi’ne bilgi verecek.
