Erişilebilirlik

Beyaz Saray Senatörlere ‘Kuzey Kore’ Brifingi Verdi


Amerikan Senatosu üyeleri, Başkan Donald Trump’ın daveti üzerine Kuzey Kore krizi konusunda brifing almak üzere Beyaz Saray’a gitti.

Brifingi Savunma Bakanı James Mattis, Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Ulusal Güvenlik Dairesi Başkanı Dan Coats ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford verdi,

Normalde Kongre üyelerine bu konuda daha çok hizmete özel, gizli brifingler verilmesiyle birlikte seyrek de olsa Senato’nun tüm 100 üyesinin tamamına brifing verilebiliyor. Aynı şekilde zaman zaman bu brifinglere Beyaz Saray ev sahipliği yapıyor.

Beyaz Saray Senatörlere ‘Kuzey Kore’ Brifingi Verdi
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:02:14 0:00

Ortak açıklama yapıldı

Brifingin ardından Tillerson, Mattis ve Coats tarafından ortak bir yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, “geçmişteki çabaların Kuzey Kore’nin yasadışı silah programları ve nükleer ve balistik füze denemelerini durdurmayı başaramadığına” işaret edildi. Açıklamada, Kuzey Kore’nin Kuzeydoğu Asya’nın istikrarını tehlikeye attığı, Amerika ve müttefiklerine giderek artan bir tehdit oluşturduğu belirtildi.

Kuzey Kore’nin nükleer silah geliştirme gayretlerinin Amerika açısından acil bir ulusal güvenlik tehdidi ve dış politikada da ana önceliklerden biri olduğu vurgulanan açıklamada, Başkan Trump’ın stratejisinin, ekonomik yaptırımları sıkılaştırarak ve müttefikler ve bölgesel ortaklarla diplomatik baskılar üzerinde çalışarak nükleer ve balistik füze programlarını kaldırması için Pyongyang’a baskı yapmayı amaçladığı kaydedildi.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

“Rejimi gerilimi düşürmeye ve diyalog yoluna geri dönmeye ikna etmek için Kuzey Kore üzerindeki baskıyı artırmak amacıyla uluslararası toplumun sorumlu üyeleriyle temas halindeyiz. Kore Cumhuriyeti ve Japonya başta olmak üzere, bölgenin istikrarı ve refahını korumak için birlikte çalıştığımız müttefiklerimizle aramızdaki yakın koordinasyon ve işbirliğini sürdüreceğiz.

ABD, Kore yarımadasının istikrarı ve barışçıl şekilde nükleer silahtan arındırılmasını istiyor. Bu hedef doğrultusunda müzakerelere açık olmayı sürdürüyoruz. Ancak, kendimizi ve müttefiklerimizi savunmaya da hazırız.”

Beyaz Saray’a giden otobüse binmeye hazırlanan Demokrat Partili Connecticut Senatörü Chris Murphy, CNN televizyonuna verdiği demeçte Kuzey Kore’ye karşı tüm seçenekleri masada tutan Trump yönetiminin brifingde diplomasi unsurunu da değerlendirmesini umduğunu söyledi.

Gazetecilere açıklama yapan Cumhuriyetçi Partili Arizona Senatörü John McCain ise, brifingin amacının sadece masadaki seçenekleri değerlendirmek olduğunu belirtti. Yönetimin sağlam bir Kuzey Kore stratejisi olup-olmadığı sorulan McCain, bunun Pyongyang’ın atacağı adımlara bağlı olduğunun altını çizdi.

Başkan Donald Trump bu hafta başında yaptığı açıklamada Kuzey Kore’deki statükonun kabul edilemez olduğunu, Birleşmiş Milletler’in balistik füze ve nükleer silah programına ısrarla devam eden Pyongyang’a daha sert ek yaptırımlara hazırlanması gerektiğini açıklamıştı. Trump, “büyük uluslararası sorun” diye nitelediği Kuzey Kore sorununun artık çözülmesi gerektiğini, insanların bu sorunu yıllardır görmezden geldiğini söyledi.

Senato’daki Cumhuriyetçi çoğunluk grubunun lideri Mitch McConnell, dün yaptığı açıklamada Kuzey Kore’nin belirsiz tutumunun, Beyaz Saray’dan brifing talebinde bulunmasına yol açtığını belirtmişti. McConnell, Senato genel kurulundaki açıklamasında, Kuzey Kore’nin elinde denememiş olmasına rağmen nükleer başlıklı balistik füze bulunduğunun altını çizerek bunun Amerika’nın ulusal çıkarlarını tehdit ettiğini vurguladı.

Uzmanlar: ‘Amerika saldırırsa Pyongyang Güney Kore ve Japonya’yı hedef alır’

Öte yandan uzmanlar Amerika’nın füze programına ve nükleer denemelerine ısrarla devam eden Kuzey Kore’ye ani bir şekilde saldırmasıyla ortaya çıkabilecek senaryoları değerlendiriyor.

Trump yönetimi, göreve geldiği Ocak ayından bu yana Kuzey Kore’ye defalarca “stratejik sabrının” son noktasına geldiğini bildirmişti. Amerikalı yetkililer, Kuzey Kore’ye askeri müdahale dahil tüm seçenekleri masada tuttuklarını belirtiyor. Washington’un amacı, Pyongyang’ın ABD topraklarına ulaşabilecek nükleer başlıklı füze geliştirmesini engellemek.

Gerginlik dün Amerika’nın Güney Kore’ye nükleer denizaltı göndermesiyle tırmanmaya devam etti. Henüz yolda olan USS Carl Vinson uçak gemisi filosuna bağlı hizmet verecek olan denizaltıda 150 Tomahawk Cruise füzesi ve 60 askerden oluşan bir acil müdahale gücü bulunuyor. Carl Vinson uçak gemisi bölgeye varır varmaz, Japonya ve Güney Kore’yle ortak bir askeri tatbikat başlatacak. Amerika ayrıca THAAD adı verilen füze savunma sistemini, Seul’ün 250 kilometre güneyinde konuşlandırma kararı aldı.

Füze yağmuru

Uzmanlara göre Amerika’nın Kuzey Kore’ye ani müdahalede bulunmasının büyük riskleri bulunuyor. Kuzey Kore’ye ait bir ya da birden fazla füze ya da nükleer silah tesisini bombalamak, tek başına bu ülkenin tüm kapasitesini imha etmeye ya da zayıflatmaya yetmiyor.

Amerika’nın Kuzey Kore’ye bir önleyici müdahalede bulunması, bu ülkenin ABD’ye değil ama Güney Kore’ye misilleme yapmasına yol açabilir.

Füze teknolojileri uzmanı John Schilling, aynı zamanda Johns Hopkins Üniversitesi’nin Washington’da bulunan SAIS adlı uluslararası ilişkiler merkezine ait “38 North” (38. Kuzey Paraleli) adlı web sitesinin yöneticisi. Schilling’e göre Kuzey Kore yalnızca topçu ve füze saldırılarıyla yetinmeyebilir. Bununla birlikte komünist rejimin nükleer ya da kimyasal silahlara başvurmasını son çare olarak gören uzman, Pyongyang’ın önce gerginliği aşama aşama tırmandıracak örtülü operasyonlara girişebileceğine dikkati çekiyor.

Kuzey Kore’nin sınıra yığılı 21 binden fazla top ve füze rampası bulunuyor. Bunlar Seul ve çevresinde yaşayan 25 milyon kişi açısından büyük tehlike demek, çünkü Güney Kore’nin bu kalabalık başkenti, sınırın yalnızca 56 kilometre uzağında.

Merkezi Texas’ta bulunan Stratfor adlı özel istihbarat değerlendirme merkezi, Kuzey Kore’nin elinde 300 mm’lik çoklu roket fırlatıcıları bulunduğunu, bunun da Seul ve ötesine “füze yağdırabileceği” anlamına gelen bir değerlendirmede bulunuyor. Stratfor analizinde bu çoklu rampalardan bir tanesinin bir salvoda 350 ton konvansiyonel patlayıcı yüklü füze fırlatabileceğini yazıyor. Bu da 11 B-52 bombardıman uçağının tek bir seferde boşaltabileceği bomba yüküne eşit.

Nükleer silahlar

Kuzey Kore’nin elindeki bini aşkın balistik füze, Güney Kore ve Japonya’nın yanı sıra, Büyük Okyanus’taki Guam adasında bulunan Amerikan üslerini vurabilecek güce sahip.

Kuzey Kore henüz elindeki füzelere nükleer başlık oturtmayı başaramadı. Bununla birlikte Kuzey’in elindeki Nodong füzeleri, savaş başlıklarına bin tonluk patlayıcı alabiliyor ve bu füzeler 2 bin kilometre menzile ulaşabiliyor. Bu Nodong füzelerinin Güney Kore ve Japonya’nın yanı sıra, Çin ve Rusya topraklarını da menzili içine alması demek.

38 North web sitesinin kurucularından Joel Wit, Kuzey Kore’nin ABD topraklarını vurabilecek menzile sahip füzeler üzerinde de çalıştığının altını çiziyor. Wit aynı zamanda SAIS’teki ABD-Kore Enstitüsü’nde araştırma görevlisi.

Kuzey Kore’nin elinde 10 ila 20 arasında nükleer başlık olabileceği tahmin ediliyor. Ama bu füzelere kimyasal silah başlıkları da koymak mümkün ve bu ülkenin yüklü miktarda sarin gazı depolamış olabileceğinden kuşku duyuluyor.

Nodonglar, eski Sovyet yapımı sıvı yakıtlı Scud füzelerinin geliştirilmiş modelleri. Kuzey Kore’nin Musudan adlı, katı yakıtla çalışan füzeleri de var. Bu füzelerin menzilinin 3 bin kilometreyi bulabileceği tahmin ediliyor. Bu da füzenin potansiyel menzilinin Japonya ya da Guam’ı kapsayabileceği anlamına geliyor.

ABD’nin Güney Kore’de konuşlu 28 bin, Japonya’da ise 50 bin askeri bulunuyor. Bu da Kuzey Kore’nin bu ülkelere misilleme yapmasına gerekçe oluşturabilecek bir durum.

Uzmanlar, Kuzey Kore’nin yapabileceği misillemeye Amerika, Güney Kore ve Japonya’nın en iyi yanıtı vereceğinin altını çizse de, bu çatışmaların daha da şiddetlenmesi anlamına geliyor. Üstelik çatışmalara Çin’in de müdahil olma olasılığı, ikinci bir Kore Savaşı çıkmasına yo açabilir.

Kuzey Kore’nin 1950’de 38’inci paralel üzerinde bulunan sınırı geçerek Güney’i işgal etmesinin ardından ABD önderliğinde oluşturulan Birleşmiş Milletler gücü bu ülkeye girmişti. Ancak Çin’in de Kuzey Kore yanında savaşa girmesiyle Kore Savaşı üç yıl daha devam etmiş, çatışmalar ancak Kuzey Kore birliklerinin 38’inci paralelin gerisine püskürtülmesiyle sona erdirilebilmişti. Karşılıklı ateşkesle çatışmaları sonlandıran taraflar o dönemden bu yana bir barış anlaşması da imzalamadı.

STÜDYO VOA

EKOTÜRK Stüdyo VOA
lütfen bekleyin
Embed

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG