Erişilebilirlik

'Başkanın Yanına Güçlü ve Bağımsız Yargı ve Parlamento Gerekir'


'Başkanın Yanına Güçlü ve Bağımsız Yargı ve Parlamento Gerekir'
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:03:56 0:00

Amerika’nın eski Bakü Büyükelçisi Matthew Bryza, Amerika’nın Sesi’ne, Türkiye’deki referandum sonuçlarını değerlendirdi. “Erdoğan zaten güçlüydü, referandum bunu meşrulaştırdı” diyen Bryza’ya göre şimdi önemli olan "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eline geçen bu gücü nasıl kullanacağı.”

ABD Dışişleri Bakanlığı’nda uzun dönem diplomat olarak görev yaptıktan sonra emekliye ayrılan ve Türkiye’de yaşayan Matthew Bryza, demokrasinin işleyebilmesi için güçlü bir başkanın yanısıra güçlü ve bağımsız bir yargıyla parlamento gerektiğini vurguladı.

“Türkiye demokrasisinin öldüğü yönündeki görüşlere katılmıyorum. Türkiye demokrasisinde bugün yaşananları dün yaşananlarla karşılaştırdığımızda çok da fazla şeyin değiştiğini söyleyemeyiz. Atatürk’ten sonra gelen en güçlü lider Tayyip Erdoğan oldu. Referandum sayesinde kağıt üzerinde de olsa ABD başkanına benzer bir güç kazandı. Aslında zaten elinde bulunan gücü yasallaştırmış oldu. Şimdi önemli olan, Erdoğan’ın elde ettiği bu gücü nasıl kullanacağı.”

Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamasının Erdoğan’a zaten bir başkan gibi davranma yetkisi verdiğini söyleyen Matt Bryza, referandum sonucuyla Erdoğan’ın daha güçlü olarak ve daha uzun süre iktidarda kalma imkanı bulacağını belirtti:

“Erdoğan’ın beklenenden daha uzun bir süre koltuğunda oturmasından farklı birşey olmayacak. Erdoğan şimdiki sistemde de zaten yeterince güçlüydü, özellikle OHAL’in başlamasından sonra başkan gibi hareket ediyordu. Tarafsız bir Cumhurbaşkanı olmadığını zaten herkes biliyordu. Yani bütün partilere eşit ve yasaların korumayı amaçlayan bir siyaset izlemiyordu. Yeni sistemle de gücünü daha da arttırmış ve yasal hale getirmiş olacak.”

Türk toplumunun uzun süredir kutuplaşmış olduğunu belirten Bryza, Yüksek Seçim Kurulu’nun mühürsüz zarfları kabul eden kararıyla bir tarafı desteklemiş olduğunu söyledi:

“Bir önceki seçimlerde AKP yüzde 49,5 oy almıştı. Bu da ülkenin yarısının AKP taraftarı ve yarısının da karşıtı olduğunu gösteriyordu. Şimdi bu bölünme daha da belirgin. Özellikle AKP karşıtlarının görüşlerinin daha da sertleştiğini düşünüyorum. YSK’ın görevi, referanduma şaibe katacak her türlü eylemin önüne geçmekken, aldığı kararla bir tarafı desteklemiş oldu. Böylelikle de hem referandumun hem de seçim sonuçlarının meşruluğuna gölge düşürdü. Maalesef bu durum Türk toplumundaki bölünmeyi daha da derinleştirecek.”

Referandum sonrası Türkiye’nin Batı’yla olası ilişkilerini de değerlendiren Bryza’ya göre, idam cezasının geri getirilmesi, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girme çabalarının bitmesine neden olacak:

“Dış siyasette Türkiye olduğu yerde kalacak, aynı sorunlarla yüzleşmeye devam edecek, ABD ve Avrupa için önemli bir müttefik olmayı sürdürecektir. Ancak Erdoğan idam cezasını geri getirmek için çalışmaya devam ederse, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girme şansı kalmaz. Aslında Türkiye’nin AB’ye girme şansının fazla olmadığını görüyoruz ancak idam cezasıyla bu fırsat tamamen ortadan kalkar.”

Amerika ve Fransa’da da başkanlık sistemleri olduğunu hatırlatan Bryza, bu sistemin doğru işleyebilmesi için başkanların, bağımsız ve güçlü yasama ve yargı kurumları tarafından denetlenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Bryza, Türkiye’yi yönetecek ve şekillendirecek yeni sistemin geleneksel ve dini kurallara oturtulmamasının önemini de vurguladı.

Siyasi İslam’ın Müslüman ülkelerdeki etkisinin dönem dönem değiştiğini söyleyen Bryza, önümüzdeki dönemde de siyasal İslam’ın Türkiye’yi şekillendirecek bir faktör olmasından kaygı duyduğunu belirtti.

Bryza, yeni Türkiye hükümetinin Kürtlerle yeniden barış görüşmeleri için masaya oturabileceği öngörüsünde de bulundu:

“Erdoğan kendini daha rahat ve güvende hissederse, Kürtlerle barış görüşmeleri için tekrar masaya oturabilir. Bu durumda da, Amerika’nın YPG’ye verdiği destek daha az sorun teşkil etmeye başlar ve Amerika ile Türkiye askeri olarak daha fazla işbirliğine girebilir. Türkiye’nin Rakka operasyonunda aktif görev almak istediğini biliyoruz. Ancak Türkiye’nin bu operasyona kara askeriyle katılmayı istemediğini duyuyoruz, çünkü Ankara, Amerika destekli ve PKK bağlantılı YPG güçleriyle aynı harekata girmek istemiyor. Bu da Washington’un planladığı stratejiye ters düşüyor. Bu nedenle Türkiye’nin Kürtlerle yeni bir açılıma başlamasını umuyoruz. Bu sayede Amerika’yla Türkiye arasındaki işbirliğinin önü de açılır.”

Türkiye’nin demokratik bir ülke olduğunu söyleyen Bryza, demokrasinin ve insan haklarının korunması için aslında hükümetten çok muhalefetin aktif olarak çalışması ve denetlemesinin önemini vurguladı.

Türkiye’nin yeni bir dönemden geçtiğini söyleyen Bryza, Türk siyasetçileri ve halkının ülkede demokrasi ve insan haklarını güçlendirmek için ellerinden geleni yapacağını umut ettiğini söyledi. Bryza ayrıca, Türkiye’nin dostu olan bütün batı ülkelerinin de Türk halkının yanında olması gerektiğini belirtti.

STÜDYO VOA

Köprü kazasının ardından milyarlarca dolarlık tazminat bekleniyor – 28 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG