Özgürlük Evi’nin (Freedom House) 199 ülke ve bölgeyi kapsayan son yıllık raporuna göre basın özgürlüğü son 10 yılın en düşük noktasına inmiş durumda. Dünya nüfusunun sadece yüzde 13’ü bağımsız habere erişimin tadını çıkarabiliyor.
“Türkiye’de gazetecilere cadı avı”
Basın özgürlüğü sıralamasında puan kaybeden ülkelerden biri de Türkiye. Bir gazetecinin “cadı avı” olarak nitelediği medyaya yönelik baskılar sonrası Türkiye, Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün Dünya Basın Özgürlüğü Sıralaması’nda 2015’e göre iki puan daha kaybederek, 180 ülke arasında 151. sıraya geriledi.
Aralarında gazeteciler, akademisyenler ve ünlülerin de bulunduğu en az 2 bin kişi hakkında “terör örgütü propagandası yapmak” ya da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret etmek suçlamasıyla soruşturma açıldı.
Baskıdan, yabancı gazeteciler de nasibini alıyor. Alman Del Spiegel muhabiri basın kartı yenilenmeyerek ülkeyi terk etmeye zorlandı. Nisan ayında ise Alman Devlet Televizyonu muhabiri David Lepeska’nın ülkeye girişi engellendi.
Amerika’nın Sesi’ne konuşan Lepeska, polisin kendisine nihai kararın Ankara tarafından verileceğini, o zamana kadar göçmen kabul noktasında beklemesi istendiğini söyledi. Gazeteci, 20 saat sonra ülkeye girişiyle ilgili kararın Ankara’dan hala gelmemesi sonucu işyeri ile konuşarak ülkeden ayrılma kararı aldığını anlattı. Lepeska, Ankara’dan, Türkiye’ye girişinin yasaklanmasıyla hala resmi bir gerekçe gösterilmesini beklediğini söylüyor ve yaptığı haberlerden dolayı bu engelle karşılaştığı tahmininde bulunuyor.
David Lepeska, Türkiye’de gazetecilik yaptığı üç yıl boyunca herhangi bir baskı ya da kısıtlamayla karşı karşıya kalmadığını, ya da herhangi bir uyarı almadığını da sözlerine ekliyor.
Gazetecilerin ödediği bedel
Dünya Basın Özgürlüğü Günü için Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de biraraya gelen gazeteciler bugün önemli bir eksikle toplandı. Azerbaycan’da devlet içindeki yolsuzluk iddialarını haber yaptığı için 7,5 yıl hapis cezasına çarptırılan araştırmacı gazeteci Hatice İsmailova, özgür olmadığı için bu günü meslektaşlarıyla birlikte kutlayamadı.
Gazetecileri Koruma Örgütü’ne (CPJ) göre, dünyada yaklaşık 200 gazeteci Hatice’yle aynı kaderi paylaşıyor. Üstelik hükümetler, sadece gazetecileri hapsederek medya üzerinde baskı kurmuyor.
Taylandlı gazeteci Pravit Rojanparuk da Helsinki’deki toplantıya davetli isimlerdendi. Ancak o da ülkedeki cunta yönetimi seyahat yasağı koyduğundan katılamadı. Ancak Rojanparuk son olarak, başka ülkelerde uzun süre hapsedilen hatta suikasta kurban giden meslektaşlarına kıyasla seyahat yasağının çok küçük bir bedel olduğunu yazdı.
