Erişilebilirlik

'Siyasi Cinayetlerini Aydınlatmak Türkiye’nin Boynunun Borcu'


TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu, Ankara’da hazırladığı raporu ve sürece ilişkin izlenimlerini paylaştı. Komisyon Başkanı Nimet Baş, 12 Eylül ve 28 Şubat'a ilişkin yargı sürecine bakan savcılara, kendilerinden istenen belgeleri gönderdiklerini ancak görevleri olmadığı için suç duyurusunda bulunmadıklarını söyledi.
Son 25-30 yılda işlenen cinayetlerin bir görünen yüzü bir de hedeflenen yüzü olduğunu kanaatini dile getiren Komisyon Başkanı, “Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Hamit Fendoğlu sayısız siyasi suikast var ki bunların arka planı aydınlatılamadı. Yürütülen soruşturmalar, izlenen yol her şekilde akamete uğratıldı. O hedeflenenin ne olduğunu bulmak, Türkiye'nin boynunun borcudur'' dedi.

‘Sıradan memur bir belgeyi devlet sırrı haline getirebiliyor’

Nimet Baş’ın devlet sırrıyla ilgili açıklamaları da tartışma yaratacak cinsten.

''İstediğimiz bazı belgeler gizlilik ilkesi nedeniyle verilemediği söylendiğinde ve ısrarcı olduğumuzda üzerindeki gizli damgasıyla, bizim açımızdan hiçbir gizlilik ilkesi olmayan, orada görevli memurun gizli damgasını basmasıyla gizli hale gelmiş evraklar da gördük. Devlet sırrı kavramı, muğlak bir kavram ve bu muğlaklığın hukuki düzenlemeyle giderilmesi gerekir”.

‘Yeni komisyonlara ihtiyaç var’

Darbeleri Araştırma Komisyonu’nun önerisi elbette bununla sınırlı değil. En temel öneri, “Gerçekleri Araştırma Komisyonu” adı altına yeni bir komisyon kurulması.

Ayrıca; ''Devlet Mağdurları'', ''Siyasi Cinayetler'', ''1 Mayıs 1977, Maraş, Çorum, Malatya ve Sivas katliamları'' ve ''Özel Harp Dairesi, JİTEM, Gladio, Kontrgerilla adıyla bilinen oluşumlar'' adları altında ayrı ayrı araştırma komisyonları kurulması teklif edildi.

‘Genelkurmay Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanmalı’

Komisyon, Milli Güvenlik Kurulu’nun, Avrupa Birliği normlarında sivil yapının kontrolünde ve tavsiye organı şeklinde yapılandırılmasını talep ederken Genelkurmay Başkanlığı'nın özerk, hesap vermeyen, her şeyin ve herkesin üstündeki statüsü artık son bulmasını ve Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanmasını önerdi.

Ordunun iç güvenlikte kullanılmasına karşı çıkan komisyon raporunda “Ordu bir zabıta kuvveti olarak görmekten artık vazgeçilmeli ve profesyonelleştirilmeli. Jandarma teşkilatının iç güvenlik ve adli mekanizmadaki görevi sonlandırılmalıdır. Her türlü fişleme, hukuka aykırı dinleme, takip ve kayıt faaliyetlerine son verilmeli ve mevcut bütün fişleme kayıtları imha edilmelidir” dendi.

‘Prensip olarak 28 Şubat gerekçesiyle tutuklananlarla görüşmedik’

Komisyonun aralarında Erkan Mumcu ve Çevik Bir gibi bazı isimlerle görüşmemesi eleştiri konusu olmuştu. Bir’in neden dinlenmediği sorusuna cevap veren Komisyon Başkanı Nimet Baş, “''Önce vardı. Ancak bazı kesimler; 'Komisyon aynı zamanda 28 Şubat davasıyla ilgili olarak bazı kişileri suçlu olarak gösterecek, bazı kişilerin tutuklanmasını isteyecek, bu aslında bunun için yapıldı', bir kesim ise '28 Şubat savcılığın yürüttüğü soruşturmayı akamete uğratma çabasındalar' dedi. Prensip olarak görülmekte olan davanın tutuklularıyla görüşmeme kararı aldık” dedi.

Komisyon, TBMM İçtüzüğü'ne göre çalışma süresi 4 ay olmasına rağmen tatil dönemi ile birlikte yaklaşık 7 ay faaliyet gösterdi.

Raporu 1404 sayfadan oluşan komisyonda, toplam 157 kişi dinlendi.

STÜDYO VOA

Mehmet Şimşek’ten “harcamaları azaltma” mesajı - 18 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG