ABD Başkanı Donald Trump’ın Anayasa Mahkemesi yargıcı adayı Amy Coney Barrett, Senato komisyonundaki onay sürecinin üçüncü gününde senatörlerin sorularını yanıtlamaya devam etti.
Bugün oturumun gündeminde, 10 Kasım’da Anayasa Mahkemesi’nin önüne gelecek ve milyonlarca Amerikalı’nın sağlık hizmetine erişimini etkileyebilecek bir dava vardı.
Barrett eski Başkan Barack Obama döneminin sağlık sigortası yasası olan Hesaplı Sağlık Hizmetleri Yasası’na (Affordable Care Act) düşman olmadığını söyledi.
Demokratlar’ın Hesaplı Sağlık Hizmetleri Yasası’nın bir kısmının kanunsuz olduğu hükmüne varılması durumunda tüm yasanın kaldırılmasına hükmedeceği endişeleri karşısında Barrett, ‘‘Bir kanun kurtarılabilirse yargıcın görevi onu kurtarmaktır’’ yanıtını verdi ve bu konudaki her davaya açık görüşlülükle yaklaşacağını söyledi.
Demokratlar, Başkan Trump’ın hayatını kaybeden Anayasa Mahkemesi üyesi Ruth Bader Ginsburg’un yerini hızla doldurmak istemesinin nedeninin Hesaplı Sağlık Hizmetleri Yasası’nı baltalamak olduğunu öne sürüyor.
Barrett, Başkan’ın kendini affetme yetkisi olup olmadığı sorusu karşısında ise bunun ucu açık bir soru olduğunu söyledi. Bu durumun af yetkisinin neleri içerdiğinin incelenmesini gerektirdiğini kaydeden Barret, bu konuda görüş belirtemeyeceğini ekledi.
Trump 2018 yılında Özel Yetkili Savcı Robert Mueller tarafından yürütülen ve Rusya’nın 2016 seçimlerine müdahalesinin mercek altına alındığı soruşturma sırasında kendisini affetme yetkisinin olduğunu, ancak yanlış bir şey yapmadığı için bu yetkiyi kullanmasının gerekmeyeceğini söylemişti.
Oturum boyunca yaptığı açıklamalarda kimsenin kanundan üstün olmadığını söyleyen Barrett, Demokrat Senatör Patrick Leahy’nin ‘‘Başkan’ın bir mahkeme emrini yerine getirmemesi ABD’de anayasal sisteme karşı bir tehdit midir?’’ sorusuna ‘‘Anayasa Mahkemesi Başkan’ın kararlarına uyup uymadığını kontrol edemez’’ dedi.
Barrett, Trump’ın ticari işleriyle ABD Anayasası’nın ‘‘kazançlar fıkrası’’nı ihlal edip etmediği konusunda ise açıklama yapmadı. Bu madde başkanların yabancı hükümetlerden Kongre’nin onayı olmadan hediye ya da ödeme almasını yasaklıyor. Barrett, bunun yolsuzluk karşıtı bir madde olarak tanımlanamayacağını, yabancı hükümetlerin etkisini önlemeyi amaçladığını söyledi.
