Erişilebilirlik

Barolar TBMM kapısında Teklif Adalet Komisyonu’nda


AKP ve MHP’nin baro yapılarını değiştirecek ve “çoklu baro sistemi” ile Türkiye genelinde bölünmüş barolar oluşturacak yasa teklifi görüşmeleri, TBMM Adalet Komisyonu’nda sürüyor. Baro yönetimleri ise Çankaya Kapısı’nda protesto nöbeti tutuyor.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 29 Haziran’daki Bakanlar Kurulu sonrasında açıkladığı kararı dolayısıyla barolarla ilgili kanun teklifi, 30 Haziran’da TBMM’ye sunuldu ve hemen Adalet Komisyonu’nun gündemine alındı. TBMM Adalet Komisyonu’nda dünden beri süren görüşmelerde ise, yoğun katılım gösteren CHP ve diğer muhalefet partileri milletvekilleri, teklife direniyor.

AKP ve MHP’nin sunduğu “Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, 2012’de benzer içerikle gündeme gelmiş ve o dönemde “FETÖ’nün hazırladığı baroları bölme planı” olarak yorumlanmıştı. Teklif, TBMM gündeminde hayata geçirilmemişti.

Şimdi ise benzer içerikli teklif, TBMM Adalet Komisyonu’nda muhalefet milletvekillerince konuşma süreleriyle normalden daha uzun sürede görüşülse dahi, AKP ve MHP’nin çoğunluğu nedeniyle Komisyon’da geçecek. Teklif daha sonra TBMM Genel Kurulu gündemine taşınacak.

Ankara Valiliği’nin Corona virüsü salgını gerekçesiyle 15 gün boyunca kentteki tüm etkinlikleri yasaklamasıyla özellikle bugün yapılması planlanan “Savunma Mitingi”nin engellenmesi ise, baro yönetimlerini TBMM önünde protesto yapmaya itti.

TBMM Çankaya Kapısı önünde dün Komisyon’da başlayan görüşmeleri protesto amacıyla nöbet tutmaya başlayan baro başkanları ve yönetimleri ile polis arasında gergin dakikalar yaşanıyor. Baro yönetimleri, içeride TBMM Adalet Komisyonu’ndaki görüşmeleri, sadece içlerinden üç veya beş başkanı temsilci olarak belirleyerek izleyebilecekleri şartını kabul etmedi.

Baro yönetimleri, AKP ve MHP’nin teklifi Türkiye’deki mevcut 80 baroyu doğrudan ilgilendirdiği için Komisyon’da her barodan temsilci bulunması gerektiği görüşünde. Türkiye’de 81 il bulunmasına karşın Gümüşhane ve Bayburt’un bölge barosu olarak temsil edilmesi nedeniyle 80 baro mevcut.

TBMM Çankaya Kapısı önünden dün gece de ayrılmayarak nöbete devam eden baro başkanları ve yöneticileri, polis barikatı ile çevrelenmiş durumda. Polisle zaman zaman itiş kakış da yaşanıyor.

Polis, baro yönetimlerine destek veren CHP, HDP ve İyi Parti’den muhalefet milletvekillerine de fiziki müdahalede bulunuyor. Muhalefet vekilleri, bu tarz müdahaleleri sosyal medya hesapları aracılığıyla kamuoyuyla da paylaşıyor.

Ankara Adliyesi önünde avukatlara müdahale

Meclis önündeki bekleyişe destek için Ankara Barosu’nun çağrısıyla avukatlar da saat 15.00’te Ankara Adliyesi’nin önünde buluştu. TBMM Çankaya Kapısı önündeki nöbet eylemine dünden beri engellemede bulunulması ve bugünkü “Savunma Mitingi”nin yasaklanması protesto edildi. Ancak buradaki buluşma da polis müdahalesine sahne oldu.

Ankara Emniyet Müdürlüğü ise, yaşananlardan dolayı avukatları suçladı. Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada, "Ankara Barosu ve çeşitli illerin barolarına mensup avukatlardan oluşan yaklaşık 600 kişilik bir grup saat 15.00 itibariyle Ankara Adliyesi bahçesinde toplanmıştır. Burada yapılan basın açıklaması sonrası toplu olarak TBMM'ye yürümek isteyen gruba eylemlerinin yasaya aykırı olduğu ifade edilmiş olup bu esnada grup içerisinde bulunan şahıslar tarafından görevi sadece güvenliği ve düzeni sağlamak olan personelimize pankart-döviz sopaları ve akordiyon bariyer atmak suretiyle saldırıda bulunulmuştur. Yasal mevzuatı çok iyi bilmelerine ve personelimizin iyi niyetli tüm çabalarına rağmen; marjinal grupların izinsiz gösteri-etkinliklerinde rastlanacak şekilde görevlilerimize saldırıda bulunan avukatlar hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulacaktır" denildi.

Haber takibi talebi üzerine pandemi gerekçesi gözaltı işlemi

TBMM Çankaya Kapısı önündeki baro yönetimleri nöbet noktası, Meclis kampüsü dışı olmasına rağmen polis, basın mensupları ve diğer avukatlarca geçilmesine izin vermedi. TBMM’nin içi olmamasına rağmen polisten parlamento muhabirliği kartı talebi gibi engellemeler gündeme geldi.

Bu tartışmalar sırasında, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Ankara Şubesi yöneticisi ve ArtıTV Ankara Temsilcisi Sibel Hürtaş gözaltına alındı. Gözaltına alınması sırasında kötü muameleye maruz kaldığını açıklayan Hürtaş, sağlık kontrolu aşamasıyla birlikte Kavaklıdere Karakolu’nda 6 saatlik gözaltı sürecinin ardından ifadesi alınarak serbest bırakıldı.

Emniyet Genel Müdürlüğü ise, yaptığı yazılı açıklamayla Hürtaş’ın kötü muameleye uğradığı ifadesini reddetti ve pandemi kurallarına uymadığı için kendisine yazılacak para cezasına itiraz etmesi nedeniyle gözaltına alındığını savundu. Açıklamada, özetle, “Bir gazeteci sosyal mesafe kuralına uyması konusunda görevli polislerimiz tarafından uyarılmış ancak polisimizin tüm uyarılarına rağmen sosyal mesafe kuralını ihlal etmesi sonucu ceza yazılmak üzere kendisinden kimliği talep edilmiştir. Kimliğini vermemek için direnen gazeteci görevli polislerimiz tarafından gözaltına alınarak işlem yapılmak üzere Polis Merkezine götürülmüştür. Adı geçen gazeteci hakkında ‘Görevi Yaptırmamak İçin Direnme’ suçundan adli işlem, Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’na muhalefet ‘Sosyal Mesafe İzolasyon Kurallarına Uymamaktan’ dolayı idari işlem uygulanmıştır. Polisimiz tarafından gözaltında bulunduğu süre zarfında iddia edildiği gibi kendisine herhangi bir kötü muamelede bulunulmamıştır. Şahsın sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı isnatlar tamamen asılsız ve iftiradır” denildi.

Şentop: ‘’Baro başkanları ziyaretçi yasağı kapsamında’’

TBMM Başkanı Mustafa Şentop ise Corona virüsü salgını nedeniyle Mart ayından beri ziyaretçi yasağı uygulamasını sürdürdüklerini belirterek, dolayısıyla baro başkanlarına Meclis’e giriş izni verilmediğini söyledi. Son olarak yeniden siyasi parti temsilcilerinden oluşan TBMM İdari Amirliği’nce 1-31 Temmuz dönemi için de ziyaretçi yasağı kararı alındığını kaydeden Şentop, “Bu kararı tekrar okudum. Baktım, baro başkanları için de bir başkası için de bir istisna söz konusu değil. Dolayısıyla ben idari amirlerimizden de kendi aldıkları, altında imzası bulunan kararın titiz bir şekilde uygulanmasını tekrar rica ediyorum. Kendileriyle de görüştüm” dedi.

TBMM’nin güvenlik yönetmeliğini ve kurallarını anımsatan Şentop, bazı milletvekillerince kural ihlali olarak yanlarında TBMM personeli olmayan kişileri Meclis’e sokmaya çalıştıklarını kaydetti. Şentop, “Bazı milletvekili arkadaşlarımızın, kimlik bilgisini Meclis güvenliğinin bilmediği, kim olduğunun kaydettirmediği bazı kişileri kendi araçlarında Meclis'e sokmaya çalıştığına dair bilgiler oldu. Bu arkadaşlarımızı da ikaz ettim. Bununla ilgili kamera kayıtları ve tutanaklar da var. Böyle bir şey olamaz. Burada milletvekillerinin öncelikle Meclis'in güvenliğiyle ilgili içtüzüğe göre alınmış olan tedbirlere bizzat kendilerinin riayet etmesi lazım” diye konuştu.

Muhalefet söz hakkı talepleriyle teklifi geri çekme çağrısı yapıyor

TBMM Adalet Komisyonu’nun dünkü görüşmelerindeki gerilimli tablo tutanaklara yansıdı. Tutanaklara göre muhalefet vekilleri, iç tüzük kaynaklı Komisyon’da konuşma haklarını/sürelerini kullanarak teklifi geri çekmeleri için iktidara çağrıda bulunuyor. Görüşmelere Komisyon üyesi olmayan vekiller de katılıyor ve söz hakkını kullanıyor.

Corona virüsü pandemisi ve salondaki durum nedeniyle kısıtlı sayıda basın mensubunca takibi mümkün görüşmeleri, CHP’li Ali Şeker sosyal medya aracılığıyla yayımlıyor.

Görüşmelerde AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan’ın konuşmasında Meclis dışındaki baro yöretimleri için “kalabalık” ifadesini kullanması da tansiyonu yükseltti. Tutanaklara göre tepkiler üzerine Özkan, Şeker’in internet üzerinden yaptığı canlı yayına işaret ederek, “Burada Şeker TV’ye sesleniyorum. Zannediyorum, Şeker TV kalitesiyle bu çalışmaların milletimize ulaştığına inanıyorum. Şeker TV’nin, Baro Başkanlarına bizlerin seslerimizi ulaştırdığına inanıyorum, bu noktada ben onlara sesleniyorum: Elbette toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı var, elbette farklı fikirler olacak, elbette Baro Başkanları meslektaşlarımızın antidemokratik de olsa, belki çoğulcu nitelikte olmasa da görüş ve düşünceleriyle beraber şekilleniyor. Bu anlamda, bizler çalışmamızı yaptık ve son şeklini verdik” dedi.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG