Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hükümeti kurma görevini Başbakan Davutoğlu’na vermesi bekleniyor. Kurulacak hükümette MHP ya da CHP’nin yer alacağı tahmin ediliyor.
Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Soli Özel, Türkiye’nin üç senedir sürdürdüğü barış görüşmelerinin, kurulacak koalisyon üzerinde etkisi olduğunu düşünüyor.
MHP ile kurulacak bir hükümette barış sürecinin sonlandırılmasının ön şart olacağını belirten Özel, CHP’nin ise barış sürecini desteklediğini ve sürecin nasıl ilerletileceğinin koalisyon protokolünde yer alabileceğini belirtti.
Adalet ve Kalkınma Partisi barış sürecini, onlarca yıldır süren çatışmalara son verme amacıyla başlattı. Ancak, ateşkes sağlanmasına rağmen kalıcı barış konusundaki görüşmelerde son dönemde bir ilerleme kaydedilemedi. Bu durum, Kürt seçmenin AKP’ye olan desteğinin düşmesine ve AKP’nin 7 Haziran’da parlamenter çoğunluğunu kaybetmesine neden oldu.
Marmara Üniversitesi’nden siyaset bilimci Yüksel Taşkın, Davutoğlu’nun AKP’nin geleceğinin barış sürecine bağlı olduğunu farkında olduğunu söylüyor.
Barış sürecinde geri adım atmanın mümkün olmadığını söyleyen Taşkın, AKP’nin Kürt desteğini kaybetmeyi sürdüremeyeceğini belirtiyor. Taşkın bu nedenle AKP’nin muhafazakar Kürtler’in oyunu almaya çalışacağını ifade ediyor. Ancak uzman aynı zamanda Erdoğan’ın TSK’nın Suriye’nin kuzeyinde YPG’ye karşı baskı oluşturmasını istediğini de ekliyor.
Erdoğan, PYD’nin IŞİD’e karşı başarılarını çok sert bir dille eleştirdi ve Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt devleti oluşturulmasına asla izin vermeyeceğini söyledi.
Ancak yine de Taşkın’a göre, Hükümet askeri operasyon seçeneğini rafa kaldırmış değil. Öte yandan ordunun buna karşı olduğu söylentileri medyaya yansıdı. Tahran da Ankara’ya müdahale etmemesi yönünde uyarıda bulundu.
Cumhuriyet ve Al-Monitor yazarı Semih İdiz, Erdoğan’ın, Suriyeli Kürtler’in kazanımları hakkında kamuoyunu yanlış algıladığını söylüyor.
Hükümetin, Suriye’deki Kürt güçlerin PKK işle bağlantısı nedeniyle endişeli olduğunu söyleyen uzman, buna rağmen hükümetin de aracılarla da olsa PKK ile görüştüğüne dikkati çekiyor. İdiz, bu nedenle hükümetin PKK ile görüştüğü bir dönemde PKK ile bağlantısı olan grupları kötülemesinin Türk kamuoyunu ikna etmeyeceğini belirtiyor.
Öcalan ve PKK’nın Kuzey Irak’taki liderleri Suriye’deki Kürt güçlerine karşı bir operasyonun barış sürecini sonlandıracağı uyarısında bulundu. Ancak Özel, HDP’nin parti olarak meclise giren ilk Kürt partisi olmasının, barış sürecinin bitmeyeceği anlamına geldiğini ifade ediyor.
Özel, seçimden önce de süreçle ilgili bir gelişme olmadığını, bunun da böyle sürmesini beklediğini belirtiyor. Ancak uzmana göre PKK’nın tekrar saldırılarını başlatması da düşük olasılık. Özel, bundan sonra mücadelenin HDP tarafından yürütüleceğini, bu nedenle de sürecin sonlanmayacağını düşünüyor.
Son anketlere göre Türkiye’de halkın çoğunluğu barış sürecini desteklemeyi sürdürüyor. Ekonomistler ise PKK ile çatışmaların tekrar başlamasının ya da Suriye’ye düzenlenecek bir operasyonunun ekonomiyi kötü etkileyeceği uyarısında bulunuyor.
