Barış Bloku, 26 Temmuz Pazar günü İstanbul’da “Barış Yürüyüşü” düzenleyecek. Hükümetin Suriye politikası ve IŞİD’e karşı tutumunu protesto eden Barış Bloku, Suruç saldırısının ardından bu kararı aldı. “AKP savaş istiyor, barışı biz inşa edeceğiz” sloganıyla düzenlenecek yürüyüş, Taksim Meydanı’nın gösterilere kapalı olması nedeniyle Tepebaşı’ndaki TRT binası önünde başlayacak ve Aksaray’da son bulacak.
Yaklaşık dört kilometrelik mesafede yapılacak yürüyüşte slogan atılmayacak. 2007 yılında katledilen Hrant Dink için yapılan saygı yürüyüşünün benzerini yapmayı planlayan Barış Bloku, yürüyüş için hazırladığı lolipopların üzerine Suruç katliamında hayatını kaybedenlerin isimlerini yazacak.
Barış Bloku’na seksene yakın örgüt, parti ve STK destek veriyor
13 Temmuz’da kuruluş toplantısını yapan Barış Bloku’nun içinde HDP, ÖDP, Halkevleri, DİSK, 78’liler Girişimi, Alevi Bektaşi Federasyonu, Halkevleri, İnsan Hakları Derneği, SODEV, Pir Sultan Abdal Derneği, KESK, Halkevleri, EMEP, HDK ve Demokratik İslam Kongresi gibi örgütler yer alıyor.
Cumhuriyet Halk Partisi, Barış Bloku’na kurumsal olarak karışmazken Sezgin Tanrıkulu, Zeynep Altıok, Fikri Sağlar, İlhan Cihaner, Oğuz Kaan Salıcı ve Veli Ağbaba’nın aralarında bulunduğu milletvekilleri oluşumun kuruluşuna imzacı olarak destek verdi.
Barış Bloku: “Savaş ve kaos hamlelerini boşa çıkarmalıyız”
Bugün İstanbul’da düzenlenen yürüyüşe çağrı toplantısında konuşan Halkların Demokratik Partisi milletvekili Filiz Kerestecioğlu, “Bizde gülecek hal bırakmasalar da, yine inatla ve o gençlerin gülen yüzlerini yansıtan Gezi diliyle söylersek ‘Barış’la çok ciddi düşünüyoruz’. Bu sesi ne kadar güçlü ifade edersek, savaş ve kaos hamleleri, buna dair her türlü siyasi plan da o kadar boşa çıkar,” dedi ve barış isteyen herkesi Pazar günü saat 16’daki yürüyüşe çağırdı.
Kerestecioğlu: “Gün IŞİD’e dur deme günüdür, Gelin Ortadoğu’yu barışa boyayalım”
Barış Bloku bileşenleri son Suruç saldırısına kadar iktidarın, IŞİD tehlikesini göz ardı ettiğini düşünüyor. Kerestecioğlu da konuşmasında bu konuya dikkat çekti:
“Gün IŞİD'e dur demenin günüdür. IŞİD'in ayak sesleri çok uzun süredir dünyanın her yerinde duyulduğu halde AKP ve mülki amirleri duymamakta direnmiş 'Suruç'ta IŞİD var mı?' diye soran gazetecileri gözaltına aldıran valisini korumaya devam etmiştir. Ne zaman ki IŞİD'in adımları artık koşuya dönüşmüş, Diyarbakır'da arkadaşlarımız katledilmiş, Suruç'ta bomba patlamış, o zaman ‘Biz IŞİD'e karşıyız' denmeye başlanmıştır. Gelin hep birlikte Türkiye’yi Ortadoğu’yu dünyayı barışa boyayalım.”
Alper Taş: “IŞİD barbarlığı ve savaşı kitlesel barış eylemleri durdurabilir”
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Özgürlük ve Dayanışma Partisi Genel Başkanı Alper Taş, IŞİD barbarlığı ve Ortadoğu’yu teslim almak isteyen savaş ağalarını ancak kitlesel barışçıl eylemlerle durdurulabileceğinin altını çizdi.
Taş, Barış Bloku’nun üç temel talebi oluğunu söyledi. Bunlar, Suriye’deki savaşa son verilmesini sağlamak, Türkiye’nin Suriye’deki savaşa doğrudan müdahalesine engel olmak ve iç barışı güçlendirici bir rol oynamak.
Alper Taş: “Amacımız yurtta barış, bölgede barış”
ÖDP lideri, “Amacımız yurtta barış, bölgede barış. AKP hükümeti, Rojava bölgesini gerekçe göstererek güvenli bölge üzerinden savaşa doğrudan müdahale niyetinde, biz buna karşıyız. Biz ayrıca Türkiye’de hiçbir şeyin eskiye dönmesini istemiyoruz. Ne devlet ne PKK yeniden çatışmaya dönmemeli. Dolmabahçe’de oluşturulan zemin geliştirilebilir ve kalıcı hale getirilebilir. Çatışmalı ortam çürütücü bir hal yaratıyor. Bunu hak etmiyoruz,” dedi.
Alper Taş da yürüyüşün Hrant Dink yürüyüşleri gibi tek sesli olması gerektiğini söyleyerek, “Barış değil de savaş sloganı atılan bir yürüyüş barış ruhuna uymaz,” diye konuştu.
DİSK: İnsanlarımız kana doydu, şimdi barış zamanı
Türk-İş Memur Sen gibi örgütlerin katılmayacağı barış yürüyüşünde emek kesimini KESK ve DİSK temsil edecek. DİSK Genel Başkanı Kani Bekolideri olduğu işçi konfederasyonunun barıştan yana olduğunun altını çizdi.
Beko, “Biz Ortadoğu'daki ülke yönetimlerinin demokratik şekilde yönetilmesinden yanayız. Savaş çığlıkları atanlara karşı barış çığlıkları atacağımızı belirtmek istiyorum. Bizim insanlarımız kana doydu, şimdi demokrasi, barış, insan hakları zamanı,” dedi.
