Erişilebilirlik

Ay’a Yolculukta Geri Sayım


Geçen Salı günü uzay endüstrisinin Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASA’ya Ay’a iniş sistemleri tekliflerini sunması için son gündü.

14 Aralık 1972’de Apolo 17’nin Ay yüzeyinden kalkışından sonra kimse bir daha Ay’a gitmedi. Bu, 1969 Temmuz’un da dünyanın nefesini tutup Neil Armstrong’un Ay’a ayak basmasıyla başlayan sürecin de sonu olmuştu.

NASA, Ay’a ayak basmanın 50. Yılında sadece geriye değil ileriye de bakıyor.

Ama Mars’a giden ilk durak Ay.

Ay’ı araştırmak ve 2020’nin sonlarında belirli zaman aralıklarında üzerine yaşam sürmek NASA tarafından Mars’ta 2010’larda yaşamayı öğrenmenin pratik yapma alanı.

NASA sözcüsü Cherly Warner Amerika’nın Sesi’ne “Ay’ın yüzeyinde, Mars’a gitmek için ihtiyacımız olan bilgileri, nasıl yaşayacağımızı, yüzeyinde nasıl çalışacağımızı, teknolojileri nasıl geliştireceğimizi öğreneceğiz. Bu da gidiş-gelişli olarak3 yıl sürebilir” dedi.

NASA, 1960’lardaki Ay görevini Apollo olarak adlandırdı. 21. yüzyıldaki Ay programının adı ise Artemis.

NASA’nın Artemis için tamamen yeni bir iniş sistemi geliştirmesi gerekiyor. Apollo görevinde kullanılan Saturn roketlerinin geliştirilmesi NASA’da hala devam ediyor. NASA geçen ay yeni bir uzay giysisi geliştirdi. Üniforma sistemi geliştirme konusunda görüşmeler Kanada, Japonya ve Avustralya’yla hala devam ediyor. Çünkü NASA Artemis’in uluslararası ve ticari ortakları olacağını belirtiyor.

1969’da insanların sorduğu sorular hala bugünlerde de gündemde, neden Ay? Neden iklim değişikliği ve yoksullukla mücadele konusunda yapılabilecek yatırım Ay’a yapılıyor?

İnsanlı Uzay Keşfi’ni Kurtarma Koalisyonu Başkanı Art Harman bunu tek bir sözle anlatıyor: Su, 15 yıl önce güney ve kuzey kutuplardaki kraterlerde bulunan su.

Harman, insanlık olabileceğini destekleyen yeterince donmuş su olduğunu belirtiyor ve “İçeceğiniz su, nefes alacağınız oksijen, roket yakıtı için hidrojen ve oksijen ve Ay’daki toprakta bütün mineraller var” ifadelerini kullanıyor.

Ay aynı zamanda küresel ısınmayla mücadele konusunda önemli bir araç sunuyor. Harman dünyada nadir olan helium-3 gazının yatakları olduğunu belirtiyor. Helium-3 radyoaktif olmayan nükleer füzyon reaktörlerinin temizlenmesi, güvenli hale gelmesinde etkili olabilir ve fosil yakıtlara bağımlılığı azaltabilir.

Harman, Çin’in helium-3’ü getirmek istediğini şimdiden açıkladığına dikkat çekiyor. Bir Çin uzay aracı Ocak ayında Ay’ın karanlık tarafına inmişti ve Pekin 2020’nin sonlarına doğru Çin’li astronotları Ay’a göndermek istiyor.

Harman, Çin’le Amerika arasındaki yeni uzay yarışının 1960’lardan daha ciddi olduğunu kaydediyor. 1960’larda Rusya ve Amerika uzay yarışına girmişti.

Art Harman, “Uzaydan bahsederken Güney Çin Denizi’nden bahsediyor gibiler yani uzayı ele geçirilecek bir şey ve kendi toprakları gibi görüyorlar” diyor.

Harman ayrıca Amerika’yla Çin’in Ay’a konuşlandırılacak büyük askeri radar tasarımları olduğunu, bunun dünyadaki bütün askeri etkinlikleri saptayabileceğini kaydediyor.

Pekin ise uzaydaki çıkarının tamamen ekonomik olduğunu belirtiyor.

NASA’dan Cheryl Warner şimdilik Amerikalılar’ın özellikle de öğrencilerin uzaya dönmek konusunda 1960’lardaki heyecanı hissetmelerini istediğini belirtiyor.

Warner, Apollo programının külterel alana etkisini hatırlatıyor ve bunun teknolojinin ve matematiğin gelişmesine katkısını olduğunu kaydediyor. Warner, Artemis programından da aynısını beklediklerini ifade ediyor.

STÜDYO VOA

İran’ın İsrail’e saldırması ABD’de nasıl yankılandı? – 15 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:51 0:00
XS
SM
MD
LG