Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Alman Başbakanı Angela Merkel'in geçen Salı günü bir araya geldikleri zirvede Euro Bölgesi’ne yönelik reform önerileri Avrupa borsalarındaki huzursuzluğu durduramadı.
Uzmanlar AB'nin iki güçlü liderinin buluşmasından çıkan en somut önerinin, mali işlem vergisinin yürürlüğe konulması fikri olduğunu, ancak bunun yaşama geçirilmesinin uzun bir zaman alabileceğini savunuyor.
Borç krizinin İspanya ve İtalya'ya sıçramasıyla nasıl başa çıkılabileceği konusunda ise somut bir ilerleme kaydedilmemesi eleştirilirken, Alman ekonomisiyle ilgili haber ve gelişmeler de Euro'nun krizinin reel ekonomiyi de etkilemeye başladığının göstergesi olarak yorumlandı.
Almanya'da ekonomideki büyümenin Nisan ve Haziran ayları arasındaki üç aylık dönemde ciddi şekilde düşmesi kaygıya yol açtı. Federal İstatistik Bürosu Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın yılın ilk üç ayına kıyasla göre sadece yüzde 0,1 oranında büyüdüğünü açıkladı, büyüme yılın ilk çeyreğinde yüzde 1,3 olarak saptanmış, ikinci çeyrek için ise en az yüzde 0,5 beklentisi açıklanmıştı.
Alman ekonomisinin bu gelişmeyle 2009 yılının ilk çeyreğinden bu yana en zayıf büyümeyi sağladığı, başka bir deyişle ekonomik gelişmenin neredeyse tamamen durduğu belirtilirken, dış ticaretdeki gerilemenin yanısıra tüketim harcamalarının ve inşaat yatırımlarının azalmasının buna neden olduğu duyuruldu.
Dünya konjonktüründeki aksamanın Almanya’yı da sert biçimde vurması başta Euro bölgesi olmak üzere tüm Avrupa ekonomisi için kaygı verici bir durum olarak görülüyor. Sokakdaki vatandaşta gelişmeleri tedirginlikle izliyor.
Avrupa'nın en güçlü ekonomisi olan Almanya Euro bölgesindeki ekonomik varlıkların yüzde 30'unu temsil ediyor. Avrupa Birliği'nin diğer güçlü ülkesi Fransa'nın da ekonomik büyümenin yılın ikinci çeyreğinde sıfırda kaldığını açıklaması endişeleri derinleştirdi.
