Erişilebilirlik

Avrupa Parlamentosu Yine Sert


Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu'ndaki oylamaya katılan parlamenterlerden 45'i rapor lehinde oy kullanırken 6'sının oyu aleyhte oldu.
Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu'ndaki oylamaya katılan parlamenterlerden 45'i rapor lehinde oy kullanırken 6'sının oyu aleyhte oldu.

Hollandalı parlamenter Kati Piri tarafından hazırlanan Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye raporunun tonu yapılan değişikliklerle iyice sertleşti. Rapor, AP Dışişleri Komisyonu’ndan geçti

Avrupa Parlamentosu’nun Hollandalı parlamenterlerinden Kati Piri tarafından hazırlanan Türkiye raporu beklendiği gibi kevgire döndü. Normal şartlarda martta onaylanması gereken ancak siyasi partilerin üzerinde bir türlü anlaşamaması nedeniyle oylama süreci ertelenen rapora verilen 442 değişiklik önergesi ve siyasi gruplar arasında ortak mesaj oluşturmaya yönelik vurguları bir araya toplama amaçlı uzlaşı önergeleri belgenin kimyasını değiştirdi.

İçinde ciddi eleştirilere yer vermekle birlikte Piri’nin orta yol arayan ve dengeleri gözeten bir yaklaşımla hazırladığı taslak belgenin ilk halinde çok sayıda başlığın açılmasına yönelik çağrıların yer aldığı, Kıbrıs konusunda geleneksel vurgulardan uzak kalmaya çalışan bir yazım hakimdi. Ancak belgenin bu halinin ömrünün kısa olacağı verilen değişiklik önergelerinin sayısından ve içeriğinden belli oldu.

Uzlaşı ve değişiklik önergeleriyle Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu’nda oylanan belgeye 45 parlamenter “evet” derken “hayır” diyenlerin sayısı 6’da kaldı. 12 parlamenter ise çekimser kalmayı tercih etti.

Yeni haliyle neredeyse Piri’nin belgesi olmaktan çıkan bir havaya bürünen belge, “klasik Avrupa Parlamentosu raporlarının sınırlarını bile zorlar” hale geldi. Ankara’yı rahatsız edecek bolca unsur içeren ve hemen her alanda eleştiri dozu yüksek belgede basın özgürlüğü diğer belgelerde de olduğu gibi önemli yer tutuyor.

Sosyal medyaya erişimi engelleme çabaları ve internet sitelerini mahkeme kararı olmadan kapatmanın kınandığı belgede ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlayıcı yaklaşım ve medya organları ile gazetecilere yönelik baskının üzüntü verici olduğu belirtiliyor. İfade özgürlüğü ihlallerinde Aralık 2013’teki yolsuzluk skandalı sonrası artış olduğu da belgede işaret edilen unsurlar arasında yer alıyor.

Türk hükümetinden Avrupa Birliği’nin odağında yer alan demokratik değerlere ve ilkelere tümden saygı gösterme taahhüdü beklentisinin yansıtıldığı belgede, müzakerelerde ilerlemenin hukuk devleti ve temel haklara saygıya bağlı olduğu hatırlatılıyor.

Türkiye’de çok tartışma yaratan iç güvenlik paketi için “polisin eylemlerine yargı denetimi ilkesine ters ve kapsamı çok geniş” değerlendirmesi yaparak endişe beyan eden Avrupa Parlamentosu, yolsuzluk konusunda da eski hükümet üyeleriyle de ilgili olan son derece ciddi yolsuzluk soruşturmalarının devamının gelmediğine dikkat çekiyor.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Yasası’ndaki son değişiklikler ve çok sayıda savcı ve polisin yerinin değiştirilmesinin yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı ve etkinliği konusunda ciddi şüphe uyandırdığının kaydedildiği raporda, yargı, temel haklar, adalet, özgürlük ve güvenlik alanlarında acil reform ihtiyacının altı çiziliyor.

IŞİD’le mücadele konusunda Türkiye’nin üzerine düşeni yapmadığı imasıyla kaleme alınan paragraflarda Ankara’dan uluslararası koalisyonda aktif rol oynaması isteniyor. IŞİD ve diğer aşırı gruplara yabancı savaşçı, para ve ekipman geçişini önleyici önlemlerin artırılması ve etkili sınır kontrolü talebi de Avrupa Parlamentosu’nun talepleri arasında yer alıyor.

Kıbrıs konusunda alışılmış vurgulara yer verilen belgede, Türkiye’den adadaki askerlerini çekmeye başlaması ve kapalı bölge Maraş’ın Birleşmiş Milletler’e iadesi isteniyor. Cemevleri’nin ibadethane olarak tanınması ve Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması gibi her belgede rastladığımız vurgulara son belgede de yer veriliyor.

Nasıl şekilleneceği merakla beklenen PKK ve “Ermeni soykırımı” iddialarına yönelik tartışmalar ise Ankara’nın istediği şekilde sonuçlandı. İlk metinde yer almayan PKK’nın terör örgütü olduğu vurgusu metne eklenirken “PKK’nın AB terör örgütleri listesinden çıkması” yönündeki önergeler kabul edilmedi. Metinde 1915 olaylarını “Ermeni soykırımı” olarak tanıma ya da bu ifadeye metinde yer verilmesi yönündeki girişimler de sonuçsuz kaldı.

Türkiye raporuna bu ay içinde Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nda yapılacak tartışma ve oylamanın ardından nihai hali verilecek.

STÜDYO VOA

Mehmet Şimşek’ten “harcamaları azaltma” mesajı - 18 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG