Geçen Ocak ayında Avrupa Parlamentosu Başkanlığı'na seçilen Martin Schulz, Türkiye'yi yakından tanıyan ve Avrupa Birliği üyeliğine destek veren bir isim olarak biliniyor. 1994 yılından bu yana AP üyesi olan ve uzun yıllar Sosyalist Grubu’n sözcülüğünü yürüten Schulz Berlin’de AB üyeliği, demokratikleşme, insan hakları ve dış politikaları gibi konularda Türkiye'ye yönelik değerlendirmelerde bulundu. Türkiye ile AB arasındaki tam üyelik müzakerelerinin zor bir dönemden geçtiğini kaydeden Schulz, en önemli sorunlardan biri olarak AB ülkeleri arasında Türkiye’nin üyeliğine karşı ortak bir çizginin olmamasını tanımladı.
‘Avrupa Birliği’nin içinde bulunduğu durum gerçekten çok zor, bu durumda yeni üye kabul edebilecek bir hali yok. Ayrıca Türkiye’nin geride kalan yıllarda Avrupa Birliği kriterlerini yerine getirmek için gösterdiği performansın yavaşlaması üye ülkelerde kaygılara yol açıyor. Unutulmaması gereken başka bir sorun, Kıbrıs Rum Cumhuriyeti'nin bundan sonraki dönemde Avrupa Birliği başkanlığını üstlenecek olması. Bütün bunlara rağmen Türkiye’nin üyelik dileçesini geri çekmesi söz konusu olmamalı, ama bilinmesi gereken üyelik yolunun daha uzun ve engellerle dolu olacağı’
Kendisinin ilke olarak Türkiye'nin AB üyelik perspektifine desteğinin sürdüğünü belirten Avrupa Parlamentosu Başkanı, Türkiye'deki demokratikleşme sürecinin duraklamasını kaygıyla izlediğini söyledi.
‘Birinci Erdoğan hükümetinin arkasındaki çoğunlukla büyük bir reform hamlesi yaptığına tanık olduk. Bunun beni çok etkilediğini, başta Erdoğan olmak üzere karşılaştığım tüm Türk politikacılarına ifade ettim. AKP hakkındaki fikirlerimiz çok değişikti, bu yüzden de bu reform dalgası hepimiz için sürpriz oldu. Ancak şimdki AKP hükümetinin reformlar konusunda geri adım attığını kaygıyla izliyorum. Yeni anayasanın hazırlanış sürecini de yakından takip ediyorum. AP’ye seçildiğim 1994 yılında bu yana Türkiye’deki gelişmeleri hep takip ettim. Genel olarak o zamandan bu yana geçen süreçte, Türkiye’nin demokratikleşme konusunda çok büyük ilerlemeler kaydettiğini söylememiz şart’
AB ülkelerinin Türkiye’ye yönelik vize yönetmelikleri eleştiren Martin Schulz, vize engeli yüzünden ekonomik ilişkilerin yeterli şekilde gelişemediğine vurgu yaptı. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin seçim kampanyası kapsamında kaçak göçe karşı söylemlerini ve Fransa’nın Schengen anlaşmasından çıkabileceği yönündeki açıklaması eleştiren Schulz, Angela Merkel’in Sarkozy’e seçimde destek vermesini de dolaylı olarak eleştirdi.
‘Merkel ve Sarkozy aynı politik görüşlere sahip iki lider, o yüzden birbirlerine destek vermeleri normal. Ancak Sarkozy kendisini Avrupa Birliği’ni yöneten kişi olarak görüyor. Aynı zamanda Merkel, AB’nin çok kötü yönetildiğini savunuyor. Bu çelişkili yaklaşımı yorumlamak bile gereksiz.’
Öte yandan Schulz, Almanya'yı sarsan ve Türk göçmenleri hedef alan neonazi cinayetlerini de kınadığını belirtti ve kurbanların yakınlarının duygularını paylaştığını ifade etti. Bu arada 21 Mart Uluslararası Irkçılıkla Mücadele Günü kapsamında Çarşamba günü Almanya çapında ‘Irkçılığa hayır’ eylemleri yapılacak. ‘12'e 5 kala’ başlıklı eylemde, halkın saat 11.55’de sokaklara çıkarak, ses ve gürültü yapan aletlerle ve klaksonlarla gürültü yapıp ‘ırkçılığa hayır’ mesajı vermesi amaçlanıyor. Döner büfelerinde de saat 11.55’de 15 dakikalığına satış yapılmayacak.
