Erişilebilirlik

Avrupa Gözlemi: Sonuca ya Mahkeme ya da Tarih Karar Verecek


Avrupa Konseyi ile Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) adına Türkiye’deki halk oylamasını gözlemleyen Heyet Başkanı Tane De Zulueta, Yüksek Seçim Kurulu’nun kararlarıyla güvenirliliği etkilediğini belirterek, “Sonuç nasıl olurdu buna ya mahkeme ya tarih karar verecek” dedi.

AGİT Gözlem Heyeti Başkanı Tane De Zulueta, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Delegasyonu Başkanı Cezar Florin Preda ve AGİT Sözcüsü Thomas Rymer, bugün kameralar karşına geçti.

Ankara’nın imza attığı uluslararası anlaşmalar uyarınca Mart ayından bugüne Türkiye’de anayasa değişikliğine ilişkin halk oylaması sürecini izleyen Avrupalı gözlem heyeti, Türkiye’nin devlet olarak “eşitsizlik ve tarafsızlık” taahhütlerine uymadığını açıkladı. Heyet, halk oylaması sürecinde Yüksek Seçim Kurulu’nun aldığı kararları eleştirirken, muhalefetçe yapılan itirazlara nasıl yanıt verildiğini de 8 hafta sonra yayımlanacak nihai raporda değerlendireceklerini ifade etti.

CHP ve HDP’nin halk oylamasını iptal ettirmek üzere itirazda bulunmasını yorumlayan Heyet Başkanı Zulueta, halk oylaması süreci ve sonucu için “Eşit olmayan bir oyun sahasıydı. Bu tek başına eşitlik ve tarafsızlık taahhütlerinin (Türkiye tarafından) yerine getirilmemesi anlamına geliyor. Sonuç nasıl olurdu?, bizim görevimizin çok ötesine geçen bir konu ancak buna ya mahkeme ya tarih karar verecek” dedi.

OHAL’in uygulamada ifade, toplanma gibi özgürlükleri kısıtladığını ve demokratik bir referandum yapılmasını kısıtladığını kaydeden Zulueta, referandumda teknik işlemlerde sıkıntı olmadığını ancak Yüksek Seçim Kurulu’nun kararlarına karşı yargı yolu kapalı iken; seçim kurullarında yer alan hakim ve savcılar üzerinde baskı olduğuna dikkat çekti. Seçim kurullarına yapılacak itirazları anımsatarak, “Zamanında itirazlar yapılsa da oturumlar kapalı olacak sonuçlar yayımlanmayacak” diyen Zulueta, hakim ve savcılara referandum sürecinde baskı olduğunu ve dolayısıyla yargı bağımsızlığının etkilendiğini söyledi.

“YSK güvenirliliği etkilemiştir”

Halk oylaması sonucu itibariyle hedefteki kurum YSK’yı, Avrupa Gözlem Heyeti de sert ifadelerle eleştirdi. Zulueta, “YSK, oy pusulalarının geçerliliği ilgili yasaya aykırı bir kararyayımlanmış ve yasaya güvenirliliği etkilemiştir. Partilerin YSK sistemi aracılığıyla gerçek zamanlı olarak sonuçlara erişimi olduğu söylendi. Bütün partilere verilmesi gerekiyordu. Ama bu bilgi akışı az sayıdaki siyasi partiyle sınırlandı. Bilgi akışında bir ara kesinti oldu. YSK tarafınca bilgi aktarımında 6 dakika kesinti oldu. Anadolu Ajansı tarafından sonuçların nasıl elde edildiğine dair bir bilgimiz yok. Hile ile ilgili, AGİT taahhütleri arasında seçmenlerin iradesine saygı gösterilmesi de var. Dolayısıyla bu iradeyi ihlal eden herhangi bir seçim bu bir numaralı taahhüt ile uyumlu olmayacaktır. Bugün bizim yaptığımız açıklama, ön beyan böyle bir bilgi vermiyor. Ülkede bulunduğumuz sürede bize bu konuda şikayetler gelirse bunları da raporumuza dahil edeceğiz” diye konuştu.

Avrupa Konseyi’nden Preda, 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrasında ilan edilen OHAL altında halk oylaması yapıldığını vurgulayarak, “Yüksek Seçim Kurulu’nun seçim süreçlerini son anda değiştirmesine muhalefet de itiraz etmiştir. Referandum günü genel sıkıntı yaşanmadı. Bazı bölgelerde sıkıntı oldu. Sandık başlarında sivil toplum temsilcileri bazı yerlerde yoktu. Buradaki yasal çerçevede demokratik standartlara uymuyor. OHAL hiçbir zaman hukuk devletini gölgede bırakmamalıdır. Hile ilgili bir açıklama yapmıyoruz. Türk yetkiler ve YSK’nın rolünden de bahsedebiliriz. Verileri analiz etmek, ne olup olmadığını tespit etmek Türk yetkililerinin otoritesi altında” dedi.

Erdoğan’ın “terörist” söylemine “kirletme” eleştirisi

Halk oylaması günü öncesindeki kampanya boyunca “evet” ve “hayır” görüşleri bakımından büyük bir dengesizlik olduğunu söyleyen Zulueta, “Cumhurbaşkanı’nın ve birçok Hükümet yetkilisinin evet kampanyası çerçevesinde çok daha fazla medyada yer alabildiklerini gözlemledik. Hayır kampanyasını destekleyenler çok fazla yer bulamadılar. Kampanya söylemleri de hayır destekçilerinin terörist olduğunun söylenmesiyle kirlenmiştir. AGİT standartlarına göre, kampanya söylemlerinde aykırılık ortaya çıkmıştır. Nihai raporumuzda nihai rakamları 8 hafta sonra yayımlayacağız ancak iktidar partisi ve Cumhurbaşkanı’na ayrılan yayın süreci çok daha fazlaydı. YSK’nın taraflı yayınları engelleme yetkisi ise kaldırıldı” şeklinde konuştu.

Preda da, “Bizim için önemli olan Türk medyası ne dedi? Çünkü Türk medyası buradaki dengeyi etkiledi. Seçim kampanyasının bir tarafında daha etkili oldu” görüşünü aktardı.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Delegasyonu Başkanı Cezar Florin Preda Konuştu
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:00:54 0:00

Türkiye’ye Avrupa ile ilişkileri için mesaj

Avrupa Konseyi’nden Preda, halk oylamasında tespit ettikleri uluslararası standartlara aykırılıkları raporda anlatacaklarını ve gözlem görevindeki bir heyet olarak tavsiyelerini paylaşacaklarını ifade etti. Ancak neler olacağına Türk yetkililerce karar verileceğini vurgulayan Preda, “Türkiye Avrupa ülkesidir. Biz bunun için buradayız. Biz Avrupa’nın geleceği elimizden geleni yapmak istiyoruz. Ama bu sadece bize bağlı değil. Bu Türkiye’nin de yapacağı faaliyetlere bağlıdır” ifadesiyle dikkat çekti.

Ankara'dan tepki

Dışişleri Bakanlığı ise AGİT'in açıklamalarına tepki gösterdi. Yapılan yazılı açıklamada, " 16 Nisan halkoylaması sonrası ODIHR Heyetinin AKPM Gözlem Heyetiyle birlikte yayımladığı İlk Bulgu ve Sonuçlar Raporu’nda ve basın toplantısında dile getirilen siyasi içerikli ve itham edici ifadeler üzüntüyle karşılanmıştır. Heyetin, Yüksek Seçim Kurulu’nun halihazırda TBMM’deki tüm partilerin temsilcilerini de içerdiğini gözardı ettiği görülmektedir.Halkoylamasının uluslararası standartların gerisinde kaldığı gibi bir yorum kabul edilemez" denildi.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG