Erişilebilirlik

Asgari Ücret Beklentileri Karşılayabilecek mi?


7,5 milyon çalışanı doğrudan, bir o kadar çalışanı da dolaylı yoldan ilgilendiren 2019 yılı asgari ücretini belirlemek için Asgari Ücret Tespit Komisyonu, ikinci toplantısını önümüzdeki Perşembe günü yapacak.

925 bin üyesiyle Türkiye’nin en büyük işçi konfederasyonu olan ve komisyonda işveren temsilcisi TİSK gibi beş üyeyle temsil edilen Türk-İş, ikinci toplantıya ev sahipliği yapacak.

Türk-İş, bir önceki yıl yapılan 199 TL artışla 1603 TL’ye yükselen asgari ücretin 2000 TL’nin altında olmamasını istiyor.

Türk İş Başkanı: “Asgari ücrette kırmızı çizgimiz enflasyon oranı, sendika olmayan işyerlerine destek verilmesin”

TÜRK-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Geçtiğimiz Perşembe günü Çalışma Genel Müdürü, İş Sağlığı Genel Müdürü, TÜİK, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı temsilcisinin de katılımıyla Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda düzenlenen ilk toplantı öncesi yaptığı açıklamada artışta, gerçekleşen enflasyon oranın dikkate alınmasını istedi.

Atalay, “Bizim olmazsa olmaz kırmızı çizgimiz enflasyon oranı. CHP’nin 2200 TL’lik önerisi gayet mantıklı. Önceden asgari ücret desteği veriyorduk. Bu sene Türk-İş'in isteği şu, örgütlü olan yerlere asgari ücret desteği verilsin, örgütlü olmayan yerlere destek verilmesin. 81 vilayet içinde örgütlenmede en kötü vilayetler, en çok işçi çalıştırtan Denizli ve Antalya” dedi.

TİSK Başkanı: “Asgari ücret desteği ‘can suyu’, artarak devam etmeli”

TÜRK-İş Başkanı’nın sözünü ettiği asgari ücret desteği 2016 yılından bu yana Çalışma Bakanlığı bütçesinden 2550 TL ve altında maaşla işçi çalıştıran tüm işverenlere işçi başına 100 TL olarak veriliyordu. Ancak destek bu yılın Ekim ayında son buldu.

TİSK Başkanı Kudret Önen ise “can suyu olarak nitelediği asgari ücret desteğinin artarak sürmesini talep ediyor:

“Son günlerde ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durumla mücadele
için hükümetimiz bir dizi tedbirler almış ve almaya devam etmektedir.
Hükümetimiz tarafından son yıllarda işverenlere verilen asgari ücret desteğinin işletmelerimiz açısından can suyu olduğunu belirtmek isteriz. Asgari ücrette değişiklik olmadığı halde Ekim ayından itibaren desteğin kesilmesi ile birlikte asgari ücretin işverene maliyeti yükselmiştir. Söz konusu desteğin önümüzdeki yılda arttırılarak devam etmesi, ücret artışlarından kaynaklanan etkilerin azalmasında ve ülkemiz rekabetçiliğinin korunmasında çok önemli rol oynayacaktır.”

TİSK ise TÜRK-İş’in aksine gerçekleşen enflasyon üzerinden değil de hedef enflasyon olan %15,9 üzerinden zam yapılmasını istiyor. Türk-İş’in beklentisi 2000-2200 TL arasında bir asgari ücret iken TİSK 1900 TL’nin altında kalınmasını talep ediyor.

TÜRK-İş’ten sonra en örgütlü ikinci konfederasyon olmasına karşın Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na DİSK gibi katılamayan HAK-İş ise üretici enflasyonun %40 olduğu bir dönemde asgari ücretin 1603’TL’den 2000 TL’ye yükseltilmesini yetersiz buluyor.

DİSK: “Asgari ücret 2800 TL olmalı, 2008’de asgari ücret 414 Dolar iken şimdi 302 Dolar’a geriledi”

12 Eylül darbesinin ardından kapatılmadan önce en etkin işçi konfederasyonu olan ancak şimdilerde üye sayısı HAK-İş gerisinde kalan DİSK’e gelince, onlar asgari ücretin 2800 TL’ye yükseltilmesini talep ediyor.

DİSK’in bu önerisi, DİSK Araştırma Dairesi’nin (DİSK-AR) yayınladığı “Asgari Ücret Gerçeği 2019” raporundaki sonuçlardan kaynaklanıyor.

“Asgari ücrette iki yıllık reel kayıp %12’nin üzerinde gerçekleşti. TÜİK’in genel fiyat artışları asgari ücretli açısından gerçek kaybı ortaya koymuyor. Çünkü asgari ücretlinin tüketim kalıplarında gıda harcamaları daha büyük yer tutuyor. Bu nedenle asgari ücretli çalışanın yaşadığı kayıp gıda enflasyonu karşısında çok daha büyük oldu. 2008 yılı başında aylık 414 ABD doları olan asgari ücret 2018 Aralık ayı itibariyle 302 dolara geriledi. Asgari ücretin işverene maliyeti de 2008 yılı başında 636 dolar iken 2018 Aralık ayı itibariyle 448 dolara geriledi. Asgari ücretin dolar karşısında yaşadığı kayıp Türkiye’de işgücü maliyetini dolar cinsinden düşürdü. Bu nedenle asgari ücret artışının rekabet açısından olumsuz sonuçlar doğuracağı iddiası geçerli değildir.”

Dr. Öngel: “Türkiye’de yoksulluk sınırı 6,226 TL; iki kişinin asgari ücreti en azından bu geçinme ücreti olmalı”

Gaziantep Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim üyesi Serkan Öngel, asgari ücretin Avrupa’da istisnai bir ücret iken Türkiye’de neredeyse genel bir ücret olduğuna işaret ediyor.

VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan Dr. Öngel, “Slovenya (%19), Romanya (%16) ve Portekiz’i (%12) dışarıda bırakırsak Avrupa Birliği’nde asgari ücretle çalışanlar, toplam işçi sayısının %6’sından azına tekabül ediyor. Türkiye’de ise %42 civarında. Birleşik Metal İş’in çalışmasına göre, dört kişilik ailenin sağlıklı beslenmek ve insanca yaşayabilmek için yapması gereken asgari harcama tutarı ise aylık 6 bin 626 TL. Bu yoksulluk sınırı. Aynı çalışmaya göre, açlık sınırı ise 1916 TL. Türkiye’de asgari ücret iki kişinin çalışmasıyla en azından yoksulluk sınırında geçinebileceği bir paraya karşılık gelmeli. Ama bunun zam sonrası bile çok uzağında olunacak. Çalışanları asgari ücrete örgütsüzlüğe mahkum eden anlayış bunu telafi edemez, sendikal özgürlükler genişletilmeli” dedi.

STÜDYO VOA

Köprü kazasının ardından milyarlarca dolarlık tazminat bekleniyor – 28 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG