New York Times Meksika Körfezi’ndeki petrol sondajı yasağının kaldırılması yönündeki taleplere karşı çıkıyor. Gazete, yeterli güvenlik önlemleri alınmadan sondaj faaliyetlerinin başlatılamayacağını savunuyor;
“Sondaj yasağı, bütün petrol platformları için aynı anda mı kaldırılmalı yoksa her platform için ayrı karar mı alınmalı? Yönetimin bu konuda görevlendirdiği Michael Bromwich, her platformun ayrı ayrı değerlendirilmesi yaklaşımına sıcak bakmadığını, bu yaklaşımın ayrımcılık suçlamalarına yol açacağını söyledi. Ancak bu düşüncesini yeniden gözden geçirmesinde fayda var. Washington merkezli düşünce kuruluşu Partiler üstü Politika Merkezi’nin hazırladığı mükemmel bir raporda, bütün platformlara sondaj yasağı konmasının kaba bir yaklaşım olduğu belirtiliyor. Raporda, bütün platformların Deepwater Horizon kadar dikkatsizce yönetilmediği vurgulanıyor. Raporda bazı platformların güvenlik kriterlerini hızla karşılayabileceği, bazılarının ise aylarca hazırlık yapmak zorunda kalacağı kaydediliyor ve sondaj yasağının bütün platformlar için kaldırılmasının da kaba bir yaklaşım olacağı vurgulanıyor. ”
Washington Post yılda yedi milyar dolar zarar eden Posta İdaresi’nin çalışanlarından özveri beklediğini kaydediyor. Gazete, sendikaların bu konudaki direnişini haksız buluyor;
“Posta İdaresi 2006’da toplam 213 milyar ileti taşırken, bu rakam 2009’da 177 milyara düştü. Kaybedilen bu iş hacminin büyük bir kısmı, geri dönmeyecek. Yılda 56 milyar doları bulan işçilik maliyetleri, Posta İdaresi’nin bütçesinin de % 78’ini oluşturuyor. Posta çalışanları, benzer koşullarda çalışan diğer işçilere kıyasla daha fazla avantaja sahip. İşten atılmama güvenceleri var. Diğer federal kuruluşlar çalışanlarının sağlık sigortalarının % 72’sini karşılarken Posta İdaresi % 79’unu karşılıyor. Bu çelişkinin ortadan kaldırılmasıyla yılda 500 milyon dolardan fazla tasarruf sağlanabilir. İş hacmindeki düşüş de göz önüne alındığında, part-time ve mevsimlik işçi sayısının artırılması da makul gözüküyor.”
USA Today bütçe açığının azaltılması için acı bir reçetenin şart olduğunu vurguluyor. Gazete, Cumhuriyetçi milletvekili Paul Ryan’ın iki yıl önce hazırladığı tasarıyı üzerinde tartışılabilecek bir metin olarak görüyor;
“Ryan, çığırından çıkan kamu harcamalarını denetim altına almayı, vergi hukukunu basitleştirmeyi ve bütçe dengesini sağlamayı amaçlayan tasarısını iki yıl önce sundu, ancak bu konuda fazla bir gelişme olmadı. Tasarıyı sadece 13 Cumhuriyetçi milletvekili imzaladı. Diğerlerinin imzalamama nedeni ise, tasarıdaki görüşlere katılmamaları değil. Kamu harcamalarını azaltmanın gerçek maliyetini anlatırlarsa, seçmenlerini korkutacaklarından çekiniyorlar. Demokratlar ise Ryan’ın tasarısının içini boşaltmaya karar verdiler. Bu tasarıyı eleştirenler kendi alternatiflerini oluşturmalıdırlar. Eğer bu alternatifler de Ryan’ın tasarısı kadar cesur olursa, belki federal borçların denetim altına alınması konusunda dürüst bir tartışma başlayabilir.”
Christian Science Monitor yaklaşan ara seçim öncesinde, Demokratları zor bir sınavın beklediğini yazıyor. Haberde, Demokratların Kongre’deki çoğunluğu kaybetme ihtimallerinin yüksek olduğu öne sürülüyor;
“USA Today/Gallup’un Cuma günü açıklanan anketine göre, seçmenler % 40’a karşı % 53’lük bir oranla bir demokrat yerine, Cumhuriyetçi ve siyasete yeni atılmış bir adayın Kongre’ye girmesini destekliyor. Anket sonuçlarına göre, 2008 seçiminde Obama’ya destek veren azınlık ve genç seçmen kitlesinin Kasım ayındaki seçime katılım oranının düşük olacak olması da Demokratları bekleyen bir başka tehlike… 2008’de siyahlarla beyazlar başkanlık seçimine eşit düzeyde önem verdiklerini söylerken, 2010 seçimine beyazlar daha fazla önem veriyor.”