Wall Street Journal Türkiye’de üniversitelerde başörtüsü yasağı sorunun sessizce çözülmeye başladığını yazıyor. Haberde, söz konusu yasağın Türkiye’de yıllar boyunca İslamcı-laik çatışmasının bir parçası olduğu vurgulanıyor:
“Aralarında çok sayıda akademisyenin de bulunduğu laikler, laiklikle ilgili yasaların etkisizleştirilmesinin ülkenin İslamileşmesine kapı aralayacağı korkusuyla yasağı destekliyorlar. Dindar muhafazakârlar ve liberaller ise bu yasağı, Avrupa Birliği ile üyelik müzakereleri yapan bir ülkeye yakışmayacak biçimde bireysel hakların çiğnenmesi olarak görüyor. Laik muhalefetin ana partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin üniversitelerdeki yasağın kaldırılmasına destek vermesi de dengelerin nasıl değiştiğini gösteriyor. Ancak modern Türkiye’nin kurucusu olan Atatürk’ün partisi, yine de izin verilecek başörtüsünün biçimini sınırlandırmak istiyor.”
Washington Post Taleban’la Afgan hükümeti arasında görüşmelerin başlaması ihtimalinin arttığını belirtiyor. Ancak gazete, olası bir uzlaşmayla kırmızı çizgilerin iyi belirlenmesi gerektiğinin altını çiziyor:
“Taleban’ın Ketta Şurası olarak bilinen fraksiyonunun lideri Molla Ömer ve yardımcıları, Karzai ile başkan Obama’nın bir anlaşma için öne sürdüğü üç koşulu kabul ettiklerine dair bir işaret vermediler. Bu üç koşul Taleban’ın şiddet eylemlerinden vazgeçmesi, El Kaide ile ilişkilerini kesmesi ve kadın haklarını tanıyan Afgan anayasasını kabul etmesiydi. Karzai’nin, savaşı sonra erdirmek ve El Kaide’den ayrılmasını sağlamak için Taleban’ın iktidar ortaklığını veya ülkenin belirli bir kesiminde denetimini kabul etmesi de ihtimal dâhilinde. Böyle bir anlaşma Tacik, Özbek ve Hazara liderlerin sert tepkisiyle karşılaşacak, Afganistan’ı ikinci bir Lübnan haline getirecektir. Karzai ve Obama yönetimi, Ketta Şurası’ın şu ya da bu biçimde Afganistan’ın bir parçasında kendi yönetimini kurmasını reddetmelidir.”
Christian Science Monitor da Taleban’la Karzai yönetimi arasında yapılan görüşmelerde bir uzlaşma sağlanması ihtimalini düşük görüyor. Gazete, bu nedenle görüşmelerin sonucuna ihtiyatla yaklaşıyor:
“Taleban ile Karzai hükümeti arasında yapılan üst düzey görüşmelere rağmen savaşın bitişini kutlamak için daha çok erken… Bir uzlaşmaya varılması için aşılması gereken yol, Taleban’ın saklandığı Afgan dağları kadar sarp ve engebeli… Elbette Afganistan’daki savaşı sona erdirmek için siyasi bir anlaşma gerekiyor. Ancak Amerikan halkının bu hazırlık görüşmelerini ‘askerlerin eve dönüş bileti’ olarak görmeleri yanıltıcı olur. Bu nedenle Afganistan’daki NATO birliklerinin komutanı orgeneral David Petraeus’un bu görüşmeleri bir yandan desteklerken, bir yandan da mesafeli durması şaşırtıcı olmamalı.”
New York Times İsrail ve Filistin arasındaki barış görüşmelerinin Batı Şeria’daki yerleşim inşaatları nedeniyle çökme noktasına geldiğini kaydediyor. Gazete, görüşmelerin sürmesi için tarafları sağduyulu davranmaya çağırıyor:
“Obama yönetimi, yerleşim birimi inşatlarının yasaklanmasının 60 gün uzatılması ve görüşmelerin sürdürülmesi karşılığında İsrail’e askeri yardımı artırmayı ve ek güvenlik garantileri sağlamayı önerdi. Ayrıca başka bir uzatma istemeyeceğine ve bir yıl boyunca Birleşmiş Milletler’de Arap-İsrail anlaşmazlığıyla ilgili bütün kararları veto edeceğine söz verdi. Netanyahu’nun bu cömert teklifi niçin kabul etmediğini anlayamıyoruz. Yönetimin Filistinlilere görüşmeleri sürdürmeleri için ne önerdiğini tam bilmiyoruz. Ancak Washington’un çok cömert olması gerekiyor. Eğer İsrailliler ve Araplar, tamamen taktik bir sorunu bile aşamazlarsa, gerçek bir barış antlaşması üzerinde nasıl uzlaşabilecekler?”