Erişilebilirlik

31 Aralık Amerikan Basınından Özetler


New York Times, Amerika'da verilen idam cezalarının giderek azaldığını ve 2010’da 46 idam cezasının infaz edildiğini belirtiyor. Gazete, bunu olumlu ancak yetersiz bir gelişme olarak görüyor:

“İdam Cezası Enformasyon Merkezi, idam cezalarının azalmasının birçok nedeni olduğunu açıkladı. Bu nedenlerden birisi savcıların ve kamuoyunun zanlının masum olabileceği ihtimalini de göz önünde tutması… İdam cezasının geri dönüşünün olmaması, kusursuz bir adalet sistemini gerektiriyor. Ancak idam cezalarının infaz edilmemesinin sağduyuyla ilgili olmayan bir nedeni de var. Ölüm hücreleri ve idamların infazı pahalı olduğu için, bütçe sıkıntısı yaşayan eyaletler farklı seçenekleri araştırıyorlar. Arkansas, California, Oklahoma, Tennessee ve Kentucky eyaletlerinde birçok idam cezasının infaz edilmemesinin nedeni, mahkûmlara verilecek öldürücü ilacın bulunamaması idi. Diğer yandan 2010’da olumlu gelişmeler de yaşandı. İdam cezasına karşı çıkan adayların kazandığı seçim zaferleri, bu konuun seçmenler açısından belirleyici bir faktör olmadığını gösterdi.”

Washington Post bazı Kongre üyelerinin Çevre Koruma Dairesi EPA’nın yetkilerini kısıtlama çabasını eleştiriyor. Gazete şu anda sera etkisi yapan gaz emisyonunu sadece EPA’nın sınırlandırabileceğini vurguluyor:

“Kongre makul ve kapsamlı bir enerji politikasını kabul etmedi. Dolayısıyla yönetim mevcut yasalar çerçevesinde sera etkisi yapan gaz emisyonunu azaltmak için sadece EPA’nın düzenlemelerini devreye sokabiliyor. Başkan Obama, önümüzdeki yıl boyunca yönetimin bu yetkisi savunmak için çaba harcamalıdır. Uzun vadede ise, Amerika’nın iklim değişikliğine karşı küresel mücadelede ciddi biçimde yer alabilmesi için EPA’nın bu sınırlı yetkileri yeterli olmayacaktır. Bu nedenle Kongre bu konuda ne kadar erken harekete geçerse, o kadar iyi olacaktır.”

Los Angeles Times 2010’un son günlerinde Kongre’nin önemli yasaları kabul ettiğini hatırlatıyor. Ancak gazete 2011’de çözüm bekleyen iki önemli soruna dikkat çekiyor:

“Temsilciler Meclisi’nin 2009’da kabul ettiği Temiz Enerji ve Güvenlik Yasası’nın Senato’da da kabul edilmesi Obama’nın önceliklerinden birisiydi. Ancak Obama, enerjisinin büyük bir kısmını sağlık reformunun kabul edilmesi için harcadı ve iklim yasası arka plana düştü. 2011’de çevre dostu olmayan Cumhuriyetçilerin Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu ele geçirecek olması, benzer bir düzenlemenin kabul edilmesi ihtimalini çok azaltıyor. Cumhuriyetçilerin ara seçimdeki zaferi, Obama’nın Guantanamo’yu kapatma ve terör zanlılarını sivil mahkemelerde yargılama düşüncesini de iyice zora soktu. Obama’nın ve Adalet Bakanı Eric Holder’in Kongre’yi Guantanamo’nun kapatılmasının ve en kötü terör zanlılarının bile açık sivil mahkemelerde yargılanmasının Amerika’nın dünyadaki imajını güçlendireceğine ikna etmek için daha fazla çaba harcaması gerekiyor.”

Boston Globe, aile içi şiddet olaylarının bireysel değil toplumsal bir sorun olarak görülmesi gerektiğini savunuyor. Gazete, büyük oranda kadınları hedef alan ev içi şiddetin önlenebileceğini kaydediyor:

“Ev içi şiddet olaylarında genellikle ön uyarıcı işaretler gözlendiği için, bu yılki kurbanların yaşadıkları olaylar, benzer trajedilerin ileride de yaşanmaması için büyük önem taşıyor. 2010’da ev içi şiddetin kurbanları, bir çocuk dışında tamamen kızlar ve kadınlardı. Yaşları 2 ila 75 arasındaydı. Saldırganlar ise ya erkek arkadaşları, ya babaları veya kocalarıydı. Oysa ev içi şiddeti önlemek için hem bireysel hem de kamusal düzeyde destek bekleyen yaklaşık 60 program var. Yeterli finansman, kamuoyunun dikkatli yaklaşımı ve zamanında müdahale ile bu soruna pratik çözümler bulmak mümkündür. Bu konuda hepimize büyük sorumluluk düşüyor.”

XS
SM
MD
LG