Erişilebilirlik

3 Şubat Amerikan Basınından Özetler


Los Angeles Times Mübarek sonrasında Mısır’daki olası gelişmeleri mercek altına alıyor. Mısır halkının yeni yönetimden ekmek ve demokrasi beklediğini kaydeden gazete, dış ilişkiler konusunda ise şunları yazıyor:

“Her ne kadar kesin olmasa da, Mübarek rejiminin Amerika ile kurduğu yakın ilişkilerin geçiş döneminde de sürmesi bekleniyor. Büyük bir saygınlığa ve nüfuza sahip olan ordu, Amerika ile ilişkilere değer veriyor. Ayrıca iki ülke arasında güçlü kültürel ve ekonomik bağlar var. Protesto gösterilerinde Amerikan karşıtlığı çok fazla öne çıkmadı ve Washington’a yönelik tepkiler de, Amerika’nın Mübarek’le yollarını ayırma konusunda yavaş davranmasından kaynaklanıyordu. Mısır’ın İsrail’le ilişkilerine gelince, yeni hükümetin bazı üyeleri İsrail’e karşı daha sert bir tavır almayı, İran ve Suriye ile daha yakın ilişkiler kurmayı tercih edebilir. Ancak Mısır’a da büyük faydaları dokunan İsrail’le barış politikasından vazgeçilmesi pek mümkün görünmüyor.”

Christian Science Monitor Hüsnü Mübarek’in seçimlere kadar iktidarda kalma düşüncesini Mısır halkının aşağılanması olarak görüyor. Gazete, Mübarek’e derhal istifa etmesi çağrısında bulunuyor:

“Mısır’daki Mübarek karşıtları taleplerini çeşitli biçimlerde dile getiriyorlar. Bu taleplerden birisi de kendilerine saygı duyulmasıdır. Seslerinin duyulmasını ve kendi gelecekleri hakkında söz hakkına sahip olmayı istiyorlar. Bu, Ukrayna’dan Almanya’ya, Güney Afrika’dan Filipinlere kadar halk iktidarı talebinin öne çıktığı geçmişteki bütün devrimlerin de ortak yönüdür. Bölgedeki otoriter rejimler bu saygınlık talebini ve gerçek bir değişim isteğini dikkate almalıdır. İnsanlık, yüzyıllar boyunca serfliği, köleliği ve otoriter yönetimleri devirme mücadelesi verdiler. Bütün bu mücadeleler sonunda, kendilerini siyasi ve insani haklara sahip saygın bireyler olarak görmeye başladılar. Arap dünyasının yöneticileri aksini düşünse de, bu talepler ancak gerçek demokrasi ile yerine getirilebilir.”

USA Today 11 Eylül saldırılarından yaklaşık on yıl sonra, terör zanlılarının yargılanması sorununun hala çözülemediğine dikkat çekiyor. Gazete, bu durumun Amerika’nın saygınlığına zarar verdiğini vurguluyor:

“Guantanamo’da yetkililere göre yargılanmaları imkânsız olan 48 kişilik bir grup tutuklu var. Çünkü bu kişiler aleyhindeki kanıtlar ya gizli ya da işkenceyle elde edilmiş bilgilerden oluşuyor. Ancak bu kişilerin serbest bırakılmaları halinde Amerikalılar için tehdit oluşturacakları düşünülüyor ve bırakılmaları tehlikeli bulunuyor. İnsanları bir suç isnat etmeden ve yargılamadan tutuklamak, tam da diktatörlerin yapacağı bir iştir. Sorunu çözmek için yapılacak iki şey var. Öncelikle bu kişilerin hala bir tehdit oluşturup oluşturmadıkları ve yargılanıp yargılanamayacakları konusunda bağımsız bir komisyon karar vermelidir. İkinci olarak da bu mekanizmanın sadece bu 48 kişiyle sınırlı, geçici bir uygulama olması sağlanmalıdır.”

Washington Post Alkol, Tütün, Silah ve Patlayıcı Bürosu’nun bütçesini artırma kararından dolayı Obama yönetimini takdir ediyor. Ancak gazete, silah denetimi konusunda yönetimden daha fazla çaba harcamasını istiyor:

“Elbette Büro’nun bütçesi konusunda son sözü yönetim söylemeyecek. Kongre üyeleri Büro’nun bütçesinin azaltılmasını isteyebilirler. Ama bunu yapmamaları gerekir. Yönetim açısından bakıldığında ise, Büro’nun bütçesinin azaltılmasına karşı çıkmak, sadece küçük bir adımdır. Saldırı silahları ve Tuscon’daki saldırıda kullanılan şarjör gibi aksesuarlar, tamamen yasaklanmalıdır. Silah satın alanların sabıka kayıtlarının araştırılmasındaki boşluklar giderilmelidir. Obama’nın Alkol, Tütün, Silah ve Patlayıcı Bürosu konusundaki tavrının, silahlı şiddet eylemlerini önlemek için atılacak adımlardan ilki olduğunu umuyoruz.”

XS
SM
MD
LG