USA Today Fransız ve İngiliz hükümetlerinin bütçe açıklarını kapatmak için zor kararlar aldığını hatırlatıyor. Gazete, Amerikalı politikacıları ise gereken cesareti gösterememekle suçluyor:
“Eğer Amerikalı politikacılar bütçede bir ölçüde denge sağlamak istiyorlarsa, İngiltere’deki gibi devlet harcamalarında kapsamlı bir kesintiye gitmeli ve vergi artışını onaylamalıdır. Bu konudaki en büyük engel, İngiltere’deki koalisyon hükümetinin sağladığı siyasi uzlaşmanın burada sağlanamamasıdır. Oysa Kongre’nin ve başkanların 1998 ile 2001 arasında bütçenin denk olmasını sağlayan ciddi planlar hazırlamasının üzerinden çok geçmedi. Ancak o dönemde bu başarıyı mümkün kılan şey cesaret ve ciddi bir liderlik anlayışıydı. Şimdi ise bunlardan bahsetmek mümkün değil. Amerikalılar, Fransızlarla dalga geçmek yerine önce aynaya bakmalıdır. Fransızlar ve İngilizler, kendi sorunlarını çözmeye çalışıyorlar. Amerikalı liderler ise böyle bir çaba içinde değiller.”
Washington Post Fannie Mae ve Freddie Mac’in içine düştüğü durumu, devletin konut sektörüne müdahalesinin bir sonucu olarak görüyor. Gazete, bu nedenle, devletin konut piyasasından uzak durmasını savunuyor:
“Seçim döneminde öne çıkan tartışmalar aslında her iki partinin de belirli ilkelerde uzlaştığı gerçeğinin gözden kaçmasına neden oldu. Bu ilkeler şunlardı; Fannie ve Freddie’nin çökmesine neden olan kamusal amaçlı, ancak kar odaklı model bir daha tekrarlanmayacak, konut kredisi destekli tahvillere örtülü bir devlet güvencesi verilmesinden vazgeçilecek, düşük gelirli vatandaşların ev sahibi olmasına verilen federal destek ile konut kredilerinin finansmanı birbirinden ayrılacak. Her iki parti de, Fannie-Freddie felaketinden gereken dersi çıkartmış görünüyor. Daha fazla insanın ev sahibi olması için devletin harcadığı çabalar artık sürdürülemez. Şimdi başkanın ve yeni Kongre’nin bu dersin gereklerini yerine getirmesi gerekiyor. Amerikan ekonomisinin büyümesi buna bağlıdır.”
New York Times Meksika Körfezi’ndeki petrol sızıntısının üzerinden altı ay geçtiğini hatırlatıyor. Gazete, Kongre’nin benzer bir felaketin yaşanması ihtimalini azaltacak yasal düzenlemeyi hala yapmadığını da ekliyor:
“Temsilciler Meclisi, çevrenin korunmasına ilişkin önlemlerin artırılmasını öngören bir tasarıyı onayladı. Bu tasarı, petrol firmalarının sondaj izni alabilmeleri için, olası kazalara karşı ayrıntılı önlem planlarını hazırlamalarını da zorunlu kılıyor. Ayrıca, devlet kuruluşlarının BP sızıntısına yol açan çıkar çatışmalarını önleyecek biçimde yeniden düzenlenmesini amaçlıyor. Seçim sonrasında toplanacak olan Senato da böyle bir tasarıyı onaylamalıdır. Senato, iklim değişikliği konusunda hiçbir şey yapmadı. Eğer petrol sızıntısı konusunda da gereken adımları atmazsa hem bu utancını hem de ülkeye verdiği zararı daha da artırmış olacaktır.”
Los Angeles Times yapılan bir kamuoyu yoklamasına göre, Amerikalı seçmenlerin yıllanmış politikacılar yerine tecrübesiz isimleri tercih ettiğini yazıyor. Gazete, bu konuda seçmenleri uyarmayı da ihmal etmiyor:
“Washington’un işsizliğin azaltılması ve ekonomik büyümenin sağlanması konusundaki başarısızlığı göz önüne alındığında, seçmenin bu tavrı anlaşılır bir şeydir. Ancak son on yılda California’da yaşananlar, Kongre üyelerini bekleyen zor görevler karşısında tecrübesizliği bir önkoşul olarak gören seçmenler için uyarıcı olmalıdır. Bu deneyim, amatörlerin de yönetimdeki yapısal bozuklukları düzeltme konusunda, yerine geçtikleri usta politikacılar kadar beceriksiz olabileceklerini gösteriyor. Elbette bu, reflekssel olarak şu an görev yapan Kongre üyelerini seçmemiz anlamına gelmiyor. Ancak asıl sorunun uzun süredir politika yapmak mı olduğunu sorgulamamız gerekiyor.”