New York Times Bahreyn’de reform isteyen göstericilere şiddet kullanılmasını eleştiriyor. Gazete, Sünni yönetim altında yaşayan Şii çoğunluğun haklı taleplerinin karşılanması çağrısında bulunuyor;
“Amerika, Bahreyn’in güvenlik konusundaki işbirliğini güvence altına almak amacıyla, bu ülkedeki gelişmelere karşı uzun bir süre sessiz kaldı. Bahreyn, Amerikan donanmasının beşinci filosuna ev sahipliği yapıyor, İran’a, teröre ve korsanlığa karşı Amerika’yla ittifak içinde hareket ediyor. Obama Çarşamba günü yaptığı konuşmada, İran’daki demokrasi yanlılarının zor kullanılarak bastırılmasını eleştirdi ancak Bahreyn’e değinmedi. Perşembe günü ise dışişleri bakanı Clinton, şiddete karşı tepki gösterdi ve refor taleplerine destek verdi. Bahreyn’deki şiddet, sadece Amerika’nın değerlerine ters düşmüyor, aynı zamanda Amerika’nın güvenliğini de tehlikeye sokuyor. Washington’un daha fazla baskı yapması gerekiyor.”
Washington Post da, Bahreyn’de muhaliflere uygulanan şiddetin Amerika’nın çıkarlarına ters düştüğünü vurguluyor. Gazete, Bahreyn’in Basra Körfezi’nde stratejik bir önem taşıdığını hatırlatıyor;
“Aralık ayında Bahreyn’i ziyaret eden dışişleri bakanı Clinton, Bahreyn hükümetinin her alanda gösterdiği ilerlemeden övgüyle bahsetti ve ‘bardağın yarısı dolu’ diyerek siyasi baskıları önemsemeyen bir tavır takındı. Clinton, Perşembe günü ise çok farklı bir mesaj verdi. Bahreyn dışişleri bakanından ‘güvenlik güçlerinin tavrından duyduğumuz endişeyi’ iletmesini istedi ve Bahreyn hükümetine halk için gerçekten anlam taşıyan sonuçlar üretecek sürece dönmesi çağrısında bulundu. Clinton’ın bu tavsiyesi, muhtemelen Halife ailesinin büyük patrondan, yani 1990’lardaki Şii ayaklanmasının bastırılmasına katılan Suudi Arabistan’dan alacağı tavsiye ile ters düşecektir. Ancak Amerika’nın çıkarları açıktır; çok geç olmadan baskıdan vazgeçerek, ekonomik ve siyasi reformları gerçekleştirmesi için Bahreyn hükümetine baskı uygulanmalıdır.”
Christian Science Monitor Senatör Scott Brown’ın çocukken tacize uğradığını açıklayarak, diğer taciz kurbanlarına da örnek olduğunu belirtiyor. Gazete, birçok kişinin uğradığı tacizi gizlediğine dikkat çekiyor;
“Politikacılar ahlaki eksikliklerini genellikle itiraf etmezler. Ancak Brown’ın durumu çok farklı. O, hatalı değil, bir kurbandı. Belki de tacize uğradığını itiraf eden ilk politikacı oldu. Çocuk haklarını savunanlar, tacize uğrayan başka insanların da cesaret, umut ve belki de affetme gücü bulabilecekleri gerekçesiyle Brown’ın bu itirafını takdirle karşılıyor. Belki de bu acılar, daha yüksek amaçlara hizmet eder. Brown, kitabında ‘kırılmış bir kemik gibi, kırılan yerlerim daha da güçlendi’ diye yazıyor. Bu sözler, kendi geçmişlerindeki sorunlarla yüzleşmeye çalışan başka insanlara da cesaret vermelidir.”
USA Today havaalanlarında alınan aşırı güvenlik önlemlerinin yolcuları bunalttığını kaydediyor. Ancak gazete yine de bu önlemlerin güvenlik açısından gerekli olduğunu savunuyor;
“Yolcuları daha az rahatsız edecek güvenlik önlemleri konusundaki arayışlar sürüyor. Bütün yolcuların elektronik taramadan geçirilmesi, milyonlarca kişiyi rahatsız ediyor. Ancak yine de, bildiğiniz bir şeytan, bilmediğiniz bir şeytandan daha iyidir. USA Today ile Gallup’un yaptığı bir araştırmaya göre güvenlik önlemlerine yönelik tepkilerin doruğa çıktığı Kasım ayında bile, yolcuların yüzde 79’u geçmişte olduğu gibi uçmaya devam edeceklerini söylüyorlardı. Bunun nedeni belki de, herkesin elektronik taramadan geçmesi ve yolcuların gerekli önlemlerin alındığına güvenmeleridir.”