New York Times son dönemde küresel sermayenin gelişmekte olan ülkelere yöneldiğini belirtiyor. Gazete, yeni bir küresel krizin bu ülkelerden patlak verebileceği uyarısında bulunuyor:
“Gelişmekte olan ülkeler yabancı yatırımlardan fayda görse de, büyük miktarda yabancı sermaye girişi bu ülkelerin makro ekonomik yönetimini zorlaştırıyor. Paraları değer kazanıyor, ihracat yavaşlarken ithalat patlıyor, krediler hızla artıyor. Bu da, enflasyona ve bilançoların şişmesine neden oluyor. Ardından da genellikle ödenemeyen krediler sorunu patlak veriyor. Yabancı sermaye, ilk kriz işaretinde de ülkeyi ter ediyor ve söz konusu ülkeler krize sürükleniyor. Henüz panik olmayı gerektiren bir durum yok. Ancak mali sistem hala kırılgan… Ve yaşanabilecek bir şok, mesela İrlanda veya Yunanistan’ın borçlarını ödememesi, sermayenin yükselen pazarlardan hızla uzaklaşmasına neden olabilir.”
USA Today Şili’de 69 gün yeraltında kalan 33 madencinin kurtarılmasının bütün dünyada sevinç yarattığını kaydediyor. Gazete, televizyonlardan canlı yayınlanan operasyonun diğer bütün dertleri unutturduğunu yazıyor:
“Özenle hazırlanan kurtarma operasyonu, gerçekten de bütün dünyanın ilgisini çekecek düzeyde uluslararası bir çabanın ürünüydü. Madencilere ilk olarak ulaşılmasını sağlayan delme teknolojisi bir Amerikan firması tarafından sağlandı. Yüksek kalorili sıvı diyet, NASA’nın bir hediyesiydi. Madencilerin gün ışığına çıkartılmasını sağlayan vinç sistemini bir Avusturya firması üretti. Bu olayla ilgili kitaplar yazılacak, filmler çekilecek. Ancak Hollywood filmlerinin aksine, filmin sonunda herkes mutlu olmayacak. Bugünkü coşku, yavaşça sönecek. Travma sonrası stres vakaları ve boşanmalar yaşanacak. Şöhretin ve zenginliğin yol açacağı sorunlar olacak. Ancak bütün bunları başka bir güne bırakmak gerekiyor. Şimdi, insan ruhunun zaferini kutlama zamanıdır.”
Boston Globe İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Batı Şeria’daki yerleşim inşaatı yasağının uzatılması karşılığında İsrail’in Yahudi devleti olarak tanınması koşulunu öne sürmesini eleştiriyor. Gazete, bu tür önkoşullarla barış görüşmelerinin sürdürülemeyeceğini vurguluyor:
“Netanyahu’nun bu önerisi sadece sembolikmiş gibi görünse de, görüşmelerin geleceğini tehlikeye atan bir nitelik taşıyor. Öyle ki, artık Obama’nın da iki tarafı bir araya getirebilmek için farklı bir yaklaşım geliştirmesi gerekiyor. Yaşanan tıkanıklığın aşılması için Obama yeni yöntemler bulmalıdır. Bunun en hızlı biçimi de dolaylı görüşmelere geri dönülmesidir. Obama, İsraillileri ve Filistinlileri, hiçbir ön koşul öne sürmeden, Amerikalı bir arabulucu aracılığıyla pazarlık masasına derhal geri dönmeye davet etmelidir.”
Washington Post Meksika Körfezi’ndeki petrol arama yasağının tam da ara seçimler öncesinde kaldırılmasını manidar buluyor. Gazete, bu kararın ardından güvenlik önlemlerinin öneminin arttığını vurguluyor:
“İçişleri bakanlığı, açık denizdeki sondaj çalışmalarına ilişkin kuralları daha da sertleştirdi. Bakan Salazar, meydana gelebilecek en kötü kazaya karşı yeterince hazırlıklı olduklarını kanıtlamadıkları sürece, operatörlerin denizini derinliklerinde yeni sondaj çalışması başlatamayacağını açıkladı. Ancak bu kuralların profesyonelce uygulanması en az bu kurallar kadar önem taşıyor. Federal hükümet, Deepwater Horizon platformunda yaşanan felaket öncesinde bunu sağlamak konusunda yetersiz kalmıştı. Ayrıca daha sıkı bir denetim için, daha fazla ve daha iyi eğitilmiş müfettişler de gerekiyor.”