Erişilebilirlik

12 Nisan Amerikan Basınından Özetler



Washington Post, Türkiye’nin, Afganistan’daki savaşı sona erdirmek amacıyla Taleban militanlarına siyasi büro açmasına sıcak baktığına ilişkin Associated Press ajansının haberine yer veriyor. Haberde şu noktalar öne çıkıyor:

‘Türkiye NATO’nun Afganistan’daki operasyonlarına muharip güç olarak olmasa bile katkıda bulunuyor. Türkiye ayrıca bölgede birçok soruna çözüm bulmak amacıyla arabuluculuk rolüne de soyundu. NATO’daki en büyük Müslüman sese sahip olan Türkiye için barış çabaları çerçevesinde oynayacağı olası bir rol, Amerika’nın desteklediği ve soruna siyasi çözüm bulmaya yönelik girişimlere uyum sağlar. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Afganistan eski devlet başkanı ve Afgan Yüksek Barış Konseyi Başkanı Burhaneddin Rabbani'yle Taleban’ın Türkiye’de büro açması konusunu geçen ay ele aldıklarını söyledi. Türkiye’nin barış sürecine katkıda bulunmak için elinden geleni yamaya hazır olduğunu belirten Davutoğlu, Taleban’dan bu yönde bir talep gelmesi durumunda Türkiye’nin tam kapasite destek vereceğini dile getirdi. Afgan Barış Konseyi’nden Arsala Rahmani’yse Türkiye’nin büro için şimdiden plan yapmaya başladığını ancak ayrıntıların belirlenmesinin zaman alacağını kaydetti. Taleban’ın tüm dünyayla yüzyüze konuşabilmek için bir yere ihtiyacı olduğunu söyleyen Rahmani, Taleban’ın belirli bir adresi olmadan sorunlara çözüm getirmesinin zor olduğunu bildirdi. Merkezi New York ve Washington’da bulunan The Century Foundation adlı araştırma kuruluşu Taleban militanlarının güvenli bir yerde bir irtibat bürosu açmak istediklerine dair geçen ay bir rapor yayınlamıştı. Merkezi Ankara’daki Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi’nden Mehmet Seyfettin Erol’sa Türkiye’de Taleban’ın büro açmasının militanların meşruluğunu güçlendireceğini söyledi.’

Christian Science Monitor ise son bütçe kesintilerinde yabancı yardımın da etkilendiğini, yabancı yardımın bütçede yer alabilmesi için neler yapılması gerektiğini yazıyor. Dünya Bankası’nın mevcut yabancı yardımların 21‘inci yüzyılın ihtiyaçlarını karşılamadığına dair bir raporuna da değinen gazete, gelişmekte olan ülkelere yapılacak en iyi yardımın halkların kendi liderlerinden korkmasını engellemek için iyi yönetilmelerini sağlamak olduğunu yazıyor. Yazının devamı şöyle:

‘Amerikalılar yoksullara yardımda oldukça cömert. Ancak yabancı yardım konusunda cimrileşiyoruz. Kamuoyu yabancı yardımın bütçenin yüzde 10‘unu oluşturduğunu sanıyor. Halbuki yabancı yardım bütçenin yüzde 1‘inden az. Dünya Bankası’ysa yayınladığı raporda son yıllarda özel yardımların ve zengin ülkelerin yardımlarının yanlış yerlere gittiğini bildiriyor. Eğer bir ülkede iyi bir polis teşkilatı, hukuk sistemi, kadın hakları ve şeffaflık ve sorumluluk duygusu içinde sivil örgütlerle işbirliği yapan bir hükümeti yoksa geçmişte yardım paralarıyla inşa edilen okul, yok, su ve sağlık projeleri hiçbir işe yaramaz. Raporda Şili ve Doğu Timor gibi baskıcı rejimlerden sonra yeni siyasi sistemlerin oluşturulup başarı sağlandığı, Ruanda, Mozambik, Etiyopya gibi şiddetli çatışmalardan sonra sivil kurumların oluşturulduğu ülkeler örnek olarak gösteriliyor.’

Wall Street Journal
ise İnternet’in kurucularından, bilgisayar mühendisi Vinton G. Cerf’in Amerika’da yeni teknolojik gelişimin önünü açmak için neler yapılması gerektiğine ilişkin bir yazısı yer alıyor. Cerf bu konuda şöyle yazıyor:

‘İster elektrikli otomobil olsun ister son tablet bilgisayar, Amerikalılar piyasaya sürülen yeni ürünleri gördükçe çok heyecanlanıyor. Bu ürünlerin çoğu teknolojinin kalbinin attığı Silikon Vadisi’ndeki firmaların buluşları. Silikon Vadisi çok iyi eğitilmiş mühendislerin, bilim adamlarının, sermayenin ve yeni ve eski teknoloji şirketlerinin uyum içinde işlediği bir ekosistem. Stanford, Berkeley California ve San Jose State Üniversiteleri bu ekosisteme kalifiye eleman sağlıyor. Silikon Vadisi’nin başarı sırlarından biri araştırmacıların yeni şirketler kurması. Fikirlerin peşinden koşma, hata yapıp başarısız olma ve her türlü bilgiye erişim alanlarındaki özgürlüklerin Silikon Vadisi’nin başarısındaki payı büyük. Amerika’da iş deneyimi edinmenin bir özelliği, bazen de başarısız olmaktır. Başka kültürlerde başarısızlık derin yaralar açabilir ama Amerika’da durum farklı. Amerika teknoloji alanındaki yeniliklerin devam etmesi için yabancı yetenekleri buraya çekmeye mutlaka devam etmeli. Yabancılar kendi ülkelerine geri döndünten sonra bile bulundukları katkılardan yararlanmaya devam edebiliriz. Amerika’da çok sağlam bir yüksek eğitim sistemi olsa da ilk, orta ve lise eğitimimiz giderek kötüleşiyor. İnsanımız bilim, fen ve matematiği önemseyeceğine spor ve eğlence dünyasında vakit harcıyor. Oysa Japonya, İspanya, Norveç, İsveç ve daha birçok Avrupa ülkesi bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeleri sürekli gündeme taşıyor. Biz de gençlere bilimin heyecanlı birşey olduğunu anlatmalı, bilim ve teknolojiyi yüceltmeliyiz. Matematik ve fen bilimlerine ilgi arttıkça ülkemizi daha iyi bir geleceğe doğru taşıyabiliriz.’

XS
SM
MD
LG