New York Times, NATO helikopterlerinin yanlışlıkla Pakistan askerlerini öldürmesinin ardından Washington ile İslamabad arasındaki ilişkilerin krize girdiğini hatırlatıyor. Ancak gazete, iki ülke arasındaki ilişkilerin büyük önem taşıdığını vurguluyor:
“Amerika-Pakistan ittifakının işlerlik kazanması büyük önem taşıyor. Pakistan hükümeti, ülkeyi mahveden seller karşısındaki beceriksizliği yüzünden zor günler yaşıyor. Amerika’nın bu konuda daha fazla yardımcı olması gerekiyor. Ancak Pakistan’ın askeri ve sivil yöneticilerinin de, Afganistan sınırının her iki tarafındaki aşırı unsurlara karşı verilen mücadeleyi kazanmanın, Pakistan’ın güvenliği açısından şart olduğunu kabul etmesi gerekiyor. Başkan Obama’nın gelecek ay yapacağı ziyaret sırasında Hindistan hükümetini de Pakistan’la barış görüşmelerine yeniden başlaması konusunda uyarması yerinde olur. Belki bu sayede Pakistan ordusu, isyancılarla mücadeleye yoğunlaşabilir. Gelecek hafta Pakistanlı ve Amerikalı üst düzey yetkililer stratejik diyalogların sonuncusunu gerçekleştirecekler. Konuşacak çok fazla şeyler var.”
Los Angeles Times, Obama yönetiminin Amerikan vatandaşları hakkında vur emri çıkartmaya hakkı olmadığını savunuyor. Gazete, terör zanlısı da olsa bu kişiler hakkındaki kararın yargı tarafından verilmesini istiyor:
“Bir Amerikan vatandaşının kendi hükümeti tarafından, gerekli yasal süreçler işletilmeden, öldürülmek üzere hedef seçilmesi konusunda yargının bir söz hakkı olmalı mıdır? Obama yönetimi, federal bir mahkemeye gönderdiği uzun bir metinle, bu soruya ‘hayır’ cevabını verdi. Adalet Bakanlığı, Yemen’de saklandığı düşünülen Enver Evlaki adlı El Kaide üyesi konusunda yargıyı devre dışı tutmaya çalışıyor. Bir Amerikan vatandaşı olan Evlaki’nin, hakkında vur emri çıkartılanlardan biri olduğu düşünülüyor. Ancak bakanlığın bu tavrı, Bush yönetiminin mahkemeleri teröre karşı savaştan uzak tutma çabasını hatırlatıyor. Yargı, bu konuda bir kenara itilmeyi kabullenmemelidir. Eğer hükümet, kendi vatandaşlarından birine savaş alanı dışında suikast düzenleyecekse, en azından bunun niçin anayasaya aykırı olmadığını bir mahkemeye izah etmelidir.”
Christian Science Monitor, Nobel barış ödülünün Çinli muhalif Liu Xiaobo’ya verilmesinin zamanlamasına dikkat çekiyor. Gazete, gelecek hafta Çin Komünist Partisi’nin toplanacağını ve ardından da Obama’nın Asya gezisine çıkacağını belirtiyor:
“Norveç Nobel Komitesi, barış ödülünü 11 yıldır cezaevinde bulunan Çinli bir muhalife vererek, herkese bir hatırlatmada bulundu; bütün dünya Çin’in sorumluluk sahibi bir küresel lider olarak davranmasını bekliyor. Bunun için de Çin’in diğer birçok Asya ülkesi gibi demokrasiyi ve insan haklarını kabullenmesi gerekiyor. Obama yönetimindeki Amerika, tıpkı daha önceki yönetimlerde olduğu gibi, Asya’da demokratik hakların genişlemesini sağlayacak adımlar atmalıdır. Amerika’nın böyle bir rolü üstlenmekten kaçınması, Lui gibi demokrasi savaşçılarının yaptıklarına yüz çevirmek olacaktır. Obama, Çinli yöneticilerle yapacağı toplantıda, barış ödülünü gündeme getirerek Lui’nin serbest bırakılmasını istemelidir.”
USA Today, konut kredisi veren bazı kuruluşların, kredilerini ödeyemeyen borçlulara haciz uygulamaktan vazgeçtiğini hatırlatıyor. Gazete, bu kararın faydadan çok zarar getireceğini savunuyor:
“Aldıkları konut kredilerini ödeyemeyenler, er geç evlerini kaybedecekler. Ancak haciz uygulamasından vazgeçilmesi, konut piyasasının en dip noktasına düşmesini önleyecek ve piyasanın düzgün bir şekilde işlediği inancının oluşmasını geciktirecektir. Haciz sistemi sağlıklı bir biçimde işlemezse, konut kredisi sisteminde ve dolayısıyla ekonominin genelinde bir düzelme sağlanamayacaktır. Ekonominin bu sıkıntılı döneminde ihtiyaç duyduğu son şey ise belirsizliktir.”