Erişilebilirlik

11 Ekim Amerikan Basınından Özetler


New York Times, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın ziyareti öncesinde Balkanlardaki gelişmeleri masaya yatırıyor. Gazete, bölgedeki olumlu gelişmelere rağmen daha yapılacak çok iş olduğunu vurguluyor:

“Bosna, Sırbistan ve Kosova 1990’lı yıllardan bu yana büyük bir mesafe kat etti. Sırbistan, artık o kural tanımayan saldırgan ülke değil. Bosna, bir ölüm tarlası olmaktan çıktı. Bir zamanlar Sırbistan’ın terörize edilen bir bölgesi olan Kosova, artık bağımsız bir ülke. Ancak Clinton bu hafta yapacağı ziyarette bu üç ülkeyi de reformlara ve diplomatik temaslara devam etmeleri yönünde cesaretlendirmelidir. Çünkü demokratik ve müreffeh bir barışın yolu budur. Bu üç ülkeyi en fazla teşvik edecek şey ise, Avrupa Birliği üyeliğidir. Ancak hem ekonomik durgunluk, hem de yeniden güç kazanan Alman milliyetçiliği, Avrupa Birliği kurumlarının otoritesini zayıflattı. Amerika, işlerin yolunda gittiğini görecek kadar güçlü bir biçimde bölgeyle ilişkisini sürdürmelidir.”

Washington Post, Amerikan vergi sistemindeki teşviklerin zenginleri kayırdığını öne sürüyor. Gazete, vergi teşviklerinin şeffaflıktan ve denetlenebilirlikten uzak olduğunu da iddia ediyor:

“Vergi yasası, ev sahibi olmaktan eğitim harcamalarına ya da emeklilik birikimlerine kadar çeşitli harcamaları teşvik eden önlemlerle dolu. Ancak devletin doğrudan harcamaları sürekli denetlenirken, vergi yasası kapsamındaki bu tür harcamalar, otomatik bir şekilde devam ediyor. Ayrıca toplumsal politikaların vergi sistemi üzerinden teşvik edilmesi, bu tür teşviklere en az ihtiyacı olanlara daha fazla avantaj sağlıyor. Önümüzdeki yıllarda mali baskılar nedeniyle vergi yasasının gözden geçirilmesi gündeme gelecektir. İşte o zaman, mevcut sübvansiyonların mantıklı olup olmadığı da dikkatle incelenmelidir. Özellikle şu anda uygulanan vergi indirimlerinin sınırlandırılmasının veya kredi biçimine çevrilmesinin olası sonuçları da mutlaka araştırılmalıdır. Çünkü ortada göz ardı edilemeyecek kadar büyük bir para var.”


USA Today, Amerikan Ticaret Odası’nın, hissedarlara şirket yönetiminde daha fazla söz hakkı veren bir düzenlemeye karşı çıkmasını eleştiriyor. Gazete, bu itirazın kapitalizmin özüne aykırı olduğunu savunuyor:

“Amerikan Ticaret Odası’nın bu itirazı, özel teşebbüsten yana olduğunu iddia eden bazı örgütlerin aslında kişisel çıkarları, özellikle de hissedarların güçsüz olmasından yararlanarak zengin olan yöneticileri korumakla daha fazla ilgilendiğini gösteriyor. Yöneticilerin başarısız olmalarına rağmen yüksek kazançlar elde etmeleri, yatırımcıların hisse senetlerine fazla ilgi göstermemesinin de nedenlerinden birisidir. Hissedarlara, kendi şirketlerini yönetecek kişilerin belirlenmesinde söz hakkı verilmesi, sorunların hepsini çözmeyecektir. Ancak iyi bir başlangıç olacaktır. Ayrıca, bir mülkün sahibine ait olduğu yönündeki temel ilkenin bir kez daha teyit edilmesi anlamına gelecektir.”


Los Angeles Times, tarımsal üretimde göçmen işçilere büyük bir ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor. Gazete bu nedenle, kaçak göçmenlere geçici çalışma izni verilmesini öngören tasarıyı destekliyor:

“Tarımsal üretimin sürmesi için çiftlik sahiplerinin düzenli bir kalifiye işgücüne ihtiyacı var. İşçilerin de istikrarlı bir işe ve istismara karşı korunmaya ihtiyacı var. Tarımsal İşler yasa tasarısı işte bu sorunları çözmeyi amaçlıyor. Demokrat Parti Kaliforniya senatörü Dianne Feinstein ile Demokrat Partili milletvekili Howard Berman’ın imzasını taşıyan tasarı, bir pilot program yaratılmasını öngörüyor. Bu programa katılan göçmen tarım işçilerine geçici çalışma izni verilecek ve belki, daha sonra da yasal bir oturum izni alabilecekler. Ayrıca bu işçilerin eşlerine ve küçük çocuklarına da oturum izni verilecek. Bu tasarı, tarımın veya ulusal göçmenlik politikasının bütün sorunlarını çözecek bir tasarı olmasa da makul bir uzlaşmadır.”



XS
SM
MD
LG