Christian Science Monitor gazetesinde Batı’nın Ortadoğu’da siyasi İslam’dan korkmak yerine bu gerçeği kabullenmesi gerektiğini savunan bir makale dikkati çekiyor. Rıza Senati imzalı yazıda Türkiye örnek gösterilerek şu görüşlere yer veriliyor:
“Birçok Batılı, İran’a benzeyecekleri gerekçesiyle Ortadoğu’daki İslamcı rejimlerin yükselişinden korku duyuyor. Oysa İran bir istisnadır, Türkiye ise kuraldır. Türkiye’de demokratik seçimle işbaşına gelen hükümet, güçlü İslami bileşenlere sahip olmasına rağmen, küresel ekonomi politik içinde yer alıyor, uluslararası kurallara uyuyor ve sorumlu bir dış politika izliyor. Türk hükümeti İran’daki dindar reformculardan Pakistan’daki siyasi gruplara, Mısır ve Ürdün’deki Müslüman Kardeşler’e kadar birçok örgüt tarafından bölge için geçerli bir model olarak görülüyor. Türkiye’nin başarısının en büyük nedenlerinden biri ise, Batı’nın seçim sonuçlarını kabul etmesiydi. Amerika, eski Ortadoğu’nun çöktüğü ve halk egemenliğine dayalı yeni bir düzenin geldiği gerçeğini kabullenmelidir. Bundan korkmak, uzak durmak, cezalandırmaya kalkmak ters tepecektir. ”
Los Angeles Times Temsilciler Meclisi İç Güvenlik Komisyonu Başkanı Peter King’in Amerikalı Müslümanlar'ın radikalleşmesi konusunda oturumlar düzenlenmeye hazırlandığını belirtiyor. Gazete, King’e sert eleştiriler yöneltiyor ve şu görüşleri dile getiriyor:
“Bazı Amerikalı Müslümanlar'ın radikal İslam’a karıştığı ve terör eylemlerine bulaştığı ortada… Ancak yine de King’in düzenlemeyi düşündüğü oturumların gerekçeleri hala ortaya konmuş değil. Elbette yetersiz kanıtlara dayanan oturumlar büyük bir zarar veremez. Ne var ki King’in başkanlık yapacağı bu oturumlar çok farklı bir nitelik taşıyor. Bu oturumlar, bugünlerde hiç de popüler olmayan bir grubu, tehlikeli ve sadakatsiz olarak etiketleme ihtimalini barındırıyor. Aşağı Manhattan’da cami ve toplum merkezi kurulması konusundaki tartışmaların da gösterdiği gibi, Amerika’da büyük bir İslam karşıtlığı bulunuyor. King’in oturumları, bu karşıtlığı daha da artırma riskini taşıyor.”
New York Times işsizlik yardımları nedeniyle birçok eyaletin mali sıkıntı yaşadığını hatırlatıyor. Gazete, Obama yönetiminin eyalet yönetimlerini ve işverenleri rahatlatmak amacıyla hazırladığı tasarıya destek veriyor ve şunları yazıyor:
“Kongre tarafından onaylanması gereken plan, işverenlerin işsizlik sigortası sistemine ödemesi gereken verginin otomatik artışına iki yıllık bir moratoryum uygulanmasını içeriyor. Plana göre bu iki yıllık süre içinde, eyaletlerin Washington’dan aldıkları borçların faizleri de ödenmeyecek. Ekonominin biraz düzelmesinin beklendiği 2014 yılında ise, işverenler daha yüksek vergi vererek bu moratoryumun karşılığını ödeyecekler. Cumhuriyetçiler, sorumsuzca bir vergi artışı olduğu gerekçesiyle bu plana hemen karşı çıktılar. Oysa bu plan, eyaletler ve işverenler için bir kurtarma operasyonu değildir. Tam tersine, işsizlik yardımındaki otomatik vergi artışının istihdamı engelleyebileceğinin farkına varılmasıdır.”
Boston Globe İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi’nin 17 yaşındaki bir kızla para karşılığı seks yaptığı iddiasını örtbas etmek için siyasi nüfuzunu kullanmaya çalışmasını eleştiriyor. Gazete, bunu kabul edilemez buluyor ve eleştirilerini şöyle dile getiriyor:
“Eğer Berlusconi gerçekten savcıların kendisine yönelttiği suçları işlediyse, ekonomik ve siyasi gücünü istismar etmiş demektir. 74 yaşındaki Berlusconi’nin genç bir kıza seks için para ödemesinin, hırsızlık iddiasıyla tutuklanan bu kızın serbest bırakılması amacıyla üst düzey bir polis yetkilisine söz konusu kızın Mısır devlet başkanı Mübarek’in yeğeni olduğunu söylemesinin affedilecek bir tarafı yoktur. Berlusconi’nin görevine uygun olmadığına karar vermek için İtalyanların iffetli olması gerekmiyor. Bu iffetli olmak sorunu değil, kanunlara saygılı olmak sorunudur. Zengin ve güçlü kişilerin ayrıcalıklarını sınırlamak sorunudur.”