Washington Post, Başkan Trump’ın, Rusya soruşturmasını yürüten özel savcı Robert Mueller’ı görevden alacağı şeklindeki söylentileri yalanladığını yazıyor. Habere göre danışmanları, Adalet Bakanlığı ve Federal Soruşturma Dairesi FBI’ı kamuoyunun önünde birçok kez eleştirmesine rağmen Başkan Trump’ın Mueller’ı hedef almadığı konusunda ısrarlı. Mueller’ın soruşturmasını Ocak ayında tamamlamasının beklendiğini kaydeden Trump’ın avukatları, bu hafta Mueller’ın ekibiyle rutin bir toplantı amacıyla bir araya gelecek. Avukatların toplantıda Mueller’ın ekibine, soruşturmayı tamamlamadan önce ihtiyaçları olan başka materyaller talep edip etmeyeceklerini sorması bekleniyor.
Öte yandan danışmanları, Trump’ın Adalet Bakanı Jeff Sessions ve Mueller soruşturmasından sorumlu Bakan Yardımcısı Rod Rosenstein’i sert bir şekilde eleştirdiğini, her iki yetkilinin de “zayıf” olduğunu söylediğini kaydediyor. Trump, “Demokrat Partili” olarak tanımladığı Adalet Bakanlı Yardımcısı Rosenstein’in, başkanlığı için bir tehdit haline gelebileceğini düşünüyor. Oysa Rosenstein, 2005 yılında zamanın başkanı George W. Bush tarafından Maryland Başsavcısı olarak atadığı bir Cumhuriyetçi.
Adlarının açıklanmasını istemeyen danışmanlara göre Trump, Mueller’ı soruşturmadan çekmeninse çok ileri gidecek bir adım olacağını düşünüyor. Ancak Başkan, bunun yerine Adalet Bakanlığı’ndaki üst düzey mevkilerde bazı değişiklikler yapmayı planlıyor.
Washington Post bugün ayrıca Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya eyaletindeki Altena kasabasının göçmenlik yanlısı belediye başkanı Andreas Hollstein’la ilgili bir habere yer veriyor. Habere göre Hollstein, Türk bir ailenin sahibi olduğu kebapçıda göçmenlik karşıtı bir grubun bıçaklı saldırısına uğradı. Hollstein’ı saldırıdan kebapçının sahiplerinden 27 yaşındaki Ahmet Demir kurtardı. Boynundan yaralanan ve hiçbir grubun kendisini korkutamayacağını kaydederek boynu bandajlı bir şekilde saldırının ertesi günü işbaşı yapan Belediye Başkanı Hollstein, Demir ailesinin acil müdahalesi sonucu hayatta kaldığını ve aileye minnettar olduğunu söylüyor.
Bir zamanlar ağır sanayi ile kalkınan 32 bin nüfuslu kasabada bugün sadece 17 bin kişi yaşıyor. Gazete, Ortadoğu, Afrika ve Asya kökenli göçmenlerin Almanya’ya akın etmeye başlamasını bir fırsat olarak gören Hollstein’ın kasabaya zorunlu kotadan daha fazla sayıda mülteci alarak farklı bir kalkınma planı hazırladığını bildiriyor.
Wall Street Journal ise Başkan Trump’ın hafta sonunda açıkladığı ulusal güvenlik stratejisiyle ilgili habere yer veriyor. Gazete, Çin ve Rusya odaklı stratejinin ekonomi ve ticareti ulusal güvenlikle ilişkilendirdiğini kaydediyor. Habere göre Trump’ın güvenlik stratejisi, Çin’in teknoloji hırsızlığı yapmasına, Amerika’ya karşı güttüğü ticaret politikasının haksız rekabete yol açmasına ve Amerika’nın güvenlik ve refah seviyesini tehdit etmesine odaklanıyor. Öte yandan 67 sayfalık plan, tehlikeli bir rakip olarak tanımlanan Rusya’nın süper güç konumunu pekiştirmeye, Amerika’yı müttefiklerinden ayırarak yeni etki alanları yaratmaya çalıştığını ve Batı demokrasilerini zayıflatmak için siber güç ve devlet medyasını devreye soktuğunu bildiriyor.
Ulusal güvenlik stratejisinin açıklanması, Kongre’nin getirdiği bir zorunluluk. Geçmiş yönetimlerin hazırladığı stratejiler, bol vaatte bulunup az sayıda eylem kararı sundukları için eleştiri oklarının hedefi olmuştu. Gazete, Trump’ın stratejisininse farklı bir önem taşıdığı görüşünde. Bunun nedeni, Trump’ın şimdiye kadar güvenlikle ilgili birçok konuda Twitter üzerinden çelişkili mesajlar vermesi ve ilk kez Trump yönetiminin genel güvenlik politikalarına ilişkin bir plan sunması.