Erişilebilirlik

Anne Frank'ın Günlüğü 75 Yaşında


Anne Frank'ın Günlüğü 75 Yaşında
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:02:56 0:00

”Umarım sana herşeyi anlatabilirim. Şimdiye kadar kimseye bu kadar güvenmedim. Umarım benim için çok büyük bir destek ve huzur kaynağı olursun.” Anne Frank, 13. yaşgününde hediye olarak aldığı günlüğe bu ilk kelimeleri yazdığında Hollanda’da yaşayan sıradan bir gençti. Anne ve ailesi, Hitler’in iktidara gelişiyle birlikte Frankfurt’tan kaçmıştı. Günlük tutmaya ise ailesinin Westerbork kampına gönderileceğini öğrendiği 5 Temmuz 1942’den birkaç hafta önce başlamıştı.

Yazdıkları, hayatındaki normal olgusunun son belirtilerini gösteriyordu. Sıradan bir kız çocuğu, arkadaşlarıyla planlar yapıyor. Gıda sıkıntısı sözkonusu değil. Ama çok kısa süre içinde fiziksel olarak saklanmak zorunda kaldığı bir dünyanın içine itiliyor.

Amsterdam’daki gizli oda, Anne ve ailesi için sığınak haline geldi. Anne’in, hayalinde oluşturduğu arkadaşı Kitty’ye saatler boyu mektuplar yazdığı odanın kapısını bir kitaplık gizliyordu. Anne, her genç kız gibi aşk ve ailesi hakkında düşüncelerini kaleme alıyor, ama soykırım sırasında artan gıda sıkıntısına dikkat çekiyordu.

Günlüğünde, ”Akşamları hava karardığında yanlarına ağlayan çocuklarını da almış masum insanların uzun kuyruklar oluşturduğunu görüyordum. Sürekli yürüyorlardı. Bazı adamlar hasta, yaşlı, çocuk, bebek, hamile ayrımı yapmadan önlerine gelen herkesi bayılana kadar dövüyordu. Hepsi ölüme yürüdüler” cümleleri yer alıyordu.

Anne, son notlarını 1 Ağustos 1944’te yazdı. Saklandıkları binadaki herkes bulunmuştu. Tutuklandılar ve ölüm kampına gönderildiler. Anne, 1945 Mart’ında hayatını kaybetti.

Babası Otto Frank, ailenin Yahudi Soykırımı’ndan sağ kurtulan tek ferdi. Frank, kızının yaşadığının, sevdiğinin ve umut ettiğinin kanıtı olarak günlüğü yayınlamaya karar vermiş. Böylece Anne, soykırımın 6 milyon Yahudi kurbanının sesi olmuş.

75 yaşındaki Louisa Lawrence Israels, küçük bir çocukken Amsterdam’da Anne Frank’le aynı sokakta yaşıyordu. Israels’in bugün üç kızı, altı da torunu var. Israels’in yaşamı boyunca peşini bırakmayan soru ise şu: Karşı komşusu Anne Frank hayatını kaybederken soykırımdan sağ kurtulmak nasıl bir duygu?

Israels bu soruyu, ”Şanslı kişi ben olduğum için üzülüyorum çünkü bizler hayatta kalmayı başarmıştık. Anne ihanete uğrayıp öldü, çok üzgünüm. Babası günlüğünü yayınladığında çok küçüktüm ama Hollanda’da kimsenin bundan hoşnut olmadığını hatırlıyorum. Kimse bu konuda konuşmak istemiyordu. Ancak şimdi bunu konuşmak önemli çünkü dünyanın geri kalanı soykırıma inammıyordu. Anne Frank’in hikayesi, özellikle Amerika’da soykırımın duyulmasını sağladı” şeklinde yanıtlıyor.

STÜDYO VOA

Köprü kazasının ardından milyarlarca dolarlık tazminat bekleniyor – 28 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG