Erişilebilirlik

Ankara-Tahran İlişkilerine Suriye Gölgesi


İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani Ankara'da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani Ankara'da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile
ANKARA - İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, 18 yıl sonra Tahran'dan Türkiye'ye cumhurbaşkanlığı düzeyinde ilk ziyareti gerçekleştirirken, iki ülke arasındaki Suriye konusundaki derin görüş ayrılığının gölgesi kendini hissettirdi ancak ekonomi odaklı işbirliğinde görüşbirliği sağlandı.

Konuk Cumhurbaşkanı Ruhani, İran'dan Ankara'ya gerçekleştirilen diğer resmi ziyaretlerde olduğu gibi Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal'in naaşının bulunduğu Anıtkabir'i ziyaret etmedi. Böylece Türkiye diplomasisinde "resmi ziyaret protokolü" İran istisnası devam etmiş oldu.

Ruhani, Anıtkabir'i programına dahil etmediği için de Ankara'daki ilk durağı Çankaya Köşkü olurken, burada Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ev sahipliğinde heyetler arası ve ikili görüşmeler gerçekleştirildi. Gül ve Ruhani ortak basın toplantısı için kameralar karşısına geçtiğinde ise, ekonomi ağırlıklı stratejik işbirliği mesajları verildi.

İran'ın Türkiye'nin 1639'dan beri değişmeyem sınır çizgisi ile komşusu ve kadim dostu olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, 15 milyar dolar civarında olan ikili ticaret hacmini 30 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini ve bunu gerçekleştirme yönünde siyasi irade bulunduğunu dile getirdi.

Türkiye: İran'ın nükleer müzakerelerinden memnunuz

Tahran'ın P-5+1 ile yürüttüğü müzakerelerde, İran üzerindeki yaptırımların tamamen kaldırılmasını sağlayacak şekilde sonuçlandırılmasını desteklediklerini belirten Gül, “Bu yönde elinden gelen gayreti Türkiye göstermiştir, göstermeye de devam etmektedir” dedi.

İran’ın nükleer programıyla ilgili meseleyi diplomatik yöntemlerle çözüme kavuşturulması gerektiğini kaydeden Gül, "Bölgemizde hiçbir ülkenin nükleer silah sahibi olmasını istemiyoruz. Kitle imha silahlarından arındırılmış bir Orta Doğu vizyonumuzu koruyoruz. Diğer yandan da, hiçbir ülkenin nükleer enerjiden barışçı amaçlarla yararlanma hakkından mahrum bırakılmasına da müsaade etmiyoruz. Bu konudaki uluslararası normlara riayet edildiği ve Atom Enerji Kurumu’yla tam ve şeffaf biçimde işbirliği yapıldığı sürece, nükleer enerjiden barışçıl amaçlarla faydalanmak hepimizin hakkıdır” diye konuştu.

Bu konularda Cumhurbaşkanı Ruhani ile samimi bir atmosferde gerçekleştirdikleri görüşmelerden memnuniyet duyduğunu kaydeden Gül, “Siyasi iradelerimiz gayet açıktır, Türkiye ve İran arasındaki ilişkileri her alanda çok daha ileri seviyelere taşımaktır" mesajını verdi.

Ruhani de sıcak mesajlar verdi

İran Cumhurbaşkanı Ruhani de, "Bizim komşularımız arasında Türkiye'nin özel bir konumu vardır. İki ülkede var olan imkanlardan ve imtiyazlardan dolayı hem de iki ülkenin bölgede özel jeopolitik konuma sahip olması çok önemlidir. Bugünkü görüşmemizde ekonomik ve ticari kapasitemizi artırma kararına vardık. Geçen seneki ticaret hacmimizi iki katına çıkaralım" dedi.

İran ile Türkiye arasında demiryolu taşımacılığıyla ilgili imzalanan anlaşmayı da açıklayan Ruhani, "Raylı sistem ile Fars Körfezi'ni Karadeniz ve Akdeniz'e bağlayacağız. İki ülkenin ekonomik ilişkilerin artırılması sadece iki ülkenin yararına değil aynı zamanda bütün bölgenin yararına olacaktır" diye konuştu.

Ruhani, ayrıca Türk işadamlarına da seslenerek, İran'da özellikle turizm sektörü için otel inşa edilmesi için çağrıda bulundu.

"Bugünkü ziyaret şüphesiz iki ülke ilişkilerinde bir başlangıç noktası olacaktır. Dönüm noktası olacaktır. İlk defa böyle bir kapasiteyle üst düzey olarak Türkiye'ye bir ziyaret oluyor" diyen Ruhani, Ankara'ya ekonomide kapıları açtıklarını vurgulamış oldu.

Erdoğan bozuldu ama Esat'a tebrik gitti

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Çankaya'dan sonra Başbakan Erdoğan ile bir araya geldi. Ruhani'nin, Erdoğan ile ortak basın toplantısında ise, "Esat'ı tebrik ettiniz mi?" sorusuna "Evet" demesi gerilim yarattı. Erdoğan'ın Suriye konusunda İran ile yaşanan görüş ayrılığından duyduğu rahatsızlık yüz ifadesine yansıdı.

Suriye meselesinde Türkiye ve İran arasında görüş ayrılığıyla ilgili soru üzerine Ruhani, Suriye politikalarını şöyle açıkladı:

"Suriye'de olan seçim birinci ve önemli bir adım sayılır, istikrar ve barış için. Suriye'nin iyi bir konuma gelmesi için önünde uzun süre vardı. Suriye'de kanın akıtılması dursun, çatışmalar dursun, terörist gruplar oradan çıkartılsın. Suriye'nin geleceği kendi halkının elinde olsun. Biz bunları istiyoruz. Evet ben tebrik mesajı gönderdim. Sabahki görüşmelerde de diğer yapılan görüşmelerde de söyledim. Suriye ile ilgili, bölge ülkelerle ilgili de konuştuk. Stratejik kurallar çerçevesinde bunları konuştuk. Biz bütün halka tabiyizdir. Biz halkın verdiği oylara tabiyizdir. Ülkeyle ilgili kararı veren halktır. Dolayısıyla biz halkın toplumda demokrasi oluşturması için yardım etmemiz lazım."

Anıtkabir ile ilgili özel açıklama

Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı Ahmet Sever ise, AA'ya yaptığı açıklamada, Ruhani'nin Anıtkabir'i ziyaret etmemesine açıklık getirdi. Türkiye ile İran İslam Cumhuriyeti arasında cumhurbaşkanları düzeyindeki protokolleri uygulama geleneğinde anıt mezar ziyaretlerinin yer almadığını kaydeden Sever, şöyle konuştu:

"10. Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer, 17-18 Haziran 2002 ve Sayın Cumhurbaşkanımızın 13-16 Şubat 2011 tarihlerinde İran'a yaptıkları devlet ziyaretleri programlarında İmam Humeyni'nin kabrini ziyaretlerine yer verilmemiştir. Bundan önce Ankara'ya gelmiş olan son İran Cumhurbaşkanı Sayın Haşimi Rafsancani'nin 1991 ve 1996 yıllarında, dönemin cumhurbaşkanları Sayın Turgut Özal ve Sayın Süleyman Demirel'in davetlisi olarak ülkemize yapmış olduğu resmi ziyaretlerin programında Anıtkabir'e ziyaret yer almamıştır."
  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG