Türk Dışişleri Bakanlığı bugün Suriyeli askeri ve siyasi muhalif grupların temsilcileriyle Rusya’nın “yeni anayasa” hamlesine karşın durum değerlendirmesi yaptı.
Kazakistan’ın başkenti Astana’da 23-24 Ocak tarihlerinde Rusya, Türkiye ve İran’ın garantörlüğünde Şam rejimiyle sahadaki silahlı muhalif gruplar aynı masada buluşmuştu. Ardından da Rusya cephesinden Suriye’de hayata geçirilebileceği ve muhaliflere sunulduğu iddiasıyla “yeni anayasa” taslağı medyaya yansımıştı. Ancak Türkiye ve silahlı Suriyeli muhalif gruplar, o taslaktan haberdar olmadıklarını ayrı ayrı açıklamıştı. Türkiye ise Rusya’nın “yeni anayasa” hamlesine karşı hem sahadaki ateşkes hem de siyasi strateji anlamında Ankara’da Suriyeli muhaliflerle durum değerlendirmesi yaptı.
Türk Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Müsteşar Ümit Yalçın’ın başkanlık ettiğini görüşmeye ilişkin kısmi bilgiler paylaştı.
Türk Dışişleri’nden edinilen bilgiye göre; Ankara’daki görüşmede, Suriye Müzakere Yüksek Kurulu (SMYK) Genel Koordinatörü Riyad Hicab, Suriye Ulusal Koalisyonu Başkanı Enes Abde, Suriye Kürt Ulusal Konseyi ve Suriye Türkmen Meclisi üyeleri ile 29 Aralık 2016 tarihli ateşkes anlaşmasını imzalayan askeri gruplardan temsilciler yer aldı. Görüşmedeki temel konuyu, Türkiye–Rusya–İran’dan kurulu üçlü mekanizma çerçevesinde Suriye’deki ateşkesin nasıl sürdürüleceği meselesi ve Astana’nın sonuçları oluşturdu.
Görüşmeye ilişkin şu bilgiler dile getirildi:
“Rejimin başta Vadi Barada ve Doğu Guta'daki ateşkes ihlallerinin ve ateşkes hükümleri hilafına toprak kazanımında bulunmasının kabul edilemez olduğu dile getirilmiştir. Suriye’de ülkenin toprak bütünlüğü hilafına tek taraflı gündemlerinin peşinde koşan grupların ve Suriye’nin gerçeklerinden kopuk sözde muhaliflerin Cenevre’de yerlerinin olmadığı vurgulanmıştır. Cenevre Bildirisi ve BMGK kararlarında lafzını bulan siyasi çözümün yerleşik parametrelerini aşındırmaya matuf girişimlere meydan verilmemesi gerektiği vurgulanmıştır. Suriye’nin müstakbel idari yapılanmasından bu aşamada söz edilmesinin, bu meyanda ‘yeni anayasa, özerklik, federalizm’ gibi söylemler benimsenmesinin, bazı çevrelerin tek taraflı gündemlerine hizmet etme tehlikesi taşıdığına dikkat çekilmiştir.”
Türkiye’nin, “Suriye’de ülkenin toprak bütünlüğü hilafına tek taraflı gündemlerinin peşinde koşan gruplar” ifadesiyle kuzeydeki Kürt yapılanması PYD-YPG’yi kastettiği belirtildi. Türkiye’nin, Astana sonrasındaki Suriye’deki süreçte PYD-YPG’nin kesinlikle yer almaması yönündeki tavrını koruduğu ifade edildi.
Toplantıda sadece “özerklik” ve “federalizm” gibi kavramlar değil Rusya’nın hazırladığı ve medyaya yansıttığı “yeni anayasa” konusundan da Türkiye’nin duyduğu rahatsızlığın su yüzüne çıktığı görüldü.
Rusya’nın, Suriye’nin geleceğine ilişkin “yeni anayasa” taslağında sadece “Kürtler”den söz etmesi nedeniyle Türkmenler de rahatsızlık duymuş bulunuyor. Türkiye’nin de kültürel varlıkları bakımından Türkmenler’den söz etmeksizin sadece Kürtler’den söz eden herhangi bir anayasa girişimine karşı sıkacağı tavrı da görüşmede ortaya konuldu.