Erişilebilirlik

Anayasa Mahkemesi Süreci ABD Seçmenini Nasıl Etkileyecek?


ABD Anayasa Mahkemesi yargıcı Ruth Bader Ginsburg’ün ölümüyle boşalan koltuğun seçimlere az zaman kala doldurulması çabaları siyasette hararetli bir tartışmaya yol açtı. Peki, Anayasa Mahkemesi tartışması kararsız seçmen açısından da öncelikli bir konu mu? VOA Türkçe Anayasa Mahkemesi tartışmasını seçmen ve başkan adayları açısından önemini beş soru üzerinden derledi.

1- Trump ve Biden seçim kampanyalarında Anayasa Mahkemesi tartışmasında neden farklı strateji benimsiyor?

ABD Başkanı Donald Trump’ın bu hafta içinde Ohio’da düzenlediği miting sırasındaki konuşması derhal bir yargıç adayı belirlemesi için atılan “O koltuğu doldur” sloganlarıyla iki kez kesildi. Trump destekçilerinden gelen bu çağrıya, “O koltuğu dolduracağım” sözleriyle yanıt verdi.

Mitingde Yargıç Ginsburg’den boşalan koltuğu nasıl dolduracağına ilişkin planlarını anlattı, “Bir başkanın yapabileceği en önemli şeyin bu olduğu söyleniyor” dedi. Demokrat Parti’nin başkan adayı Joe Biden’ın başkanlık yarışının çekişmeli geçmesinin beklendiği Wisconsin eyaletinde Corona virüsü salgını önlemlerine sıkı sıkıya uyularak düzenlediği etkinlikte ise dev bir miting kalabalığı yoktu.

Anayasa Mahkemesi tartışmasından büyük ölçüde uzak duran Joe Biden pandemi, sağlık hizmetleri ve ekonomiden söz etmeyi tercih etti. Geçtiğimiz Cuma günü Ruth Bader Ginsburg’ün ölümünün Anayasa Mahkemesi’nin geleceğine ilişkin hararetli bir tartışma başlatmasından bu yana, Trump ve Biden seçmenin 2020 seçimine bakış açısını belirleme mücadelesi içinde.

Joe Biden, Kasım ayındaki seçimlerin, Başkan Trump’a ve 200 bin kişinin ölümüne yol açan pandemiyi kontrol altına alamamasına ilişkin bir referandum olmasını istiyor. Başkan Trump ise Cumhuriyetçi Parti’yi birleştirmek ve seçmen tabanını canlandırıp harekete geçirmek amacıyla mahkeme tartışmasına odaklanmak istiyor.

Demokrat Parti’nin başkan adayı Joe Biden, Wisconsin’de yerel bir televizyon kanalı olan WBAY’e verdiği röportajda, Anayasa Mahkemesi tartışmasına odaklanmak istemediğini açıkça kabul etti.

Liberallerin Anayasa Mahkemesi’ndeki üye sayısının arttırılmasına ilişkin gündeme getirdiği tekliflere destek verip-vermediği yönündeki soruyu Biden şu sözlerle yanıtladı: Meşru bir soru ancak bu soruya neden cevap vermeyeceğimi size söyleyeyim. Bu soruya cevap verirsem, tartışmanın odağı değişecek. Trump da bunu istiyor. Asıl gündemdeki konulardan söz etmek istemiyor. Her zaman konuyu değiştirmeye çalışıyor.”

Biden, Trump’ın neden ABD’nin kurucularının istediğiyle tutarlı olmayan bir yöne doğru gittiğinin tartışılması gerektiğini söyledi.

2- Adayların stratejileri seçim açısından riskli mi?

Her iki adayın da bu konuda benimsediği stratejinin kendi içinde riskleri var. Joe Biden’ın Anayasa Mahkemesi konusunda ölçülü bir duruş sergilemesi, Trump’ın mahkemede muhafazakarların daha sağlam bir çoğunluğa sahip olmasını sağlama çabalarını durdurmak isteyen Demokrat Parti içindeki sol kanadın tepkisini çekme riskini barındırıyor.

Biden konuya değinmekte isteksiz davranmakla kalmayıp, Demokrat Parti’deki ön seçim sürecinde, Anayasa Mahkemesi üyelerinin sayısının arttırılması yönündeki çağrılara karşı çıkarak kendisinden daha liberal rakiplerinden ayrılmıştı.

Genel olarak merkezde bir seçim kampanyası yürüten ve Senato’da 36 yıl görev yapmış olan Joe Biden, böyle bir adımın bu kadar kutuplaşmış bir ortamda ayrışmayı daha da körükleyeceğinden kaygılı.

Başkan Trump ise özellikle bu konuya eğilerek, kilit önemdeki eyaletlerde kararsız seçmenleri uzaklaştırma riskiyle karşı karşıya kalabilir. Çünkü bu seçmenler Anayasa Mahkemesi tartışmasını pandemi tehdidi ya da ağır aksak ilerleyen ekonomik toparlanma konuları kadar önemli görmüyor.

3- Anayasa Mahkemesi tartışması “ikna edilebilir seçmen” için öncelikli bir konu mu?

Corona virüsü salgını, ekonomik sorunlar, ırkçılık ve ayrımcılık karşıtı protestolarla sarsılan ABD’de kararsız seçmenin Anayasa Mahkemesi tartışmasına nasıl baktığı sorusunun cevabı önemli.

Yargıç Ginsburg’ün ölümünün ardından elde az miktarda anket verisi bulunuyor; ancak Cumhuriyetçi ve Demokrat Parti’nin çalıştığı anket şirketleri, Anayasa Mahkemesi’nin ikna edilebilir seçmen açısından öncelikli bir konu olmadığı görüşünde.

Trump’ın kampanya ekibine yakın olan kaynaklar, kapalı kapılar ardında yaptıkları açıklamalarda Anayasa Mahkemesi konusuna odaklanılmasının Trump’ın kutuplaştırıcı bir lider olduğuna ilişkin tartışmadan dikkatleri başka yöne çekebildiği için faydalı olduğunu belirtiyor.

Demokratlarsa mahkemenin erişmeye çalıştıkları çalışan sınıf seçmen için öncelikli bir konu olmadığı kanısında. Demokrat Parti Ulusal Komisyonu Orta Batı Eyaletleri Kurulu Başkanı Ron Harris, “Kararsız seçmenin bu konudan heyecan duyduğunu sanmıyorum. Bu taban için heyecan verici bir konu” diyor.

Harris, Joe Biden’ın Anayasa Mahkemesi tartışmasını tamamen görmezden gelmediğini ancak ekonomi, sağlık hizmetleri ve pandemi gibi Demokrat Parti’nin avantajlı olduğu konu başlıklarına ilişkin tartışmaya dönmek istediğine de dikkat çekiyor.

4- Trump Anayasa Mahkemesi tartışmasını gündemde tutarak tabanına mı oynuyor?

Anayasa Mahkemesi’ne atanacak yeni yargıcın onay sürecine ilişkin takvim seçim gününe haftalar kala gündemin önemli bir kısmını oluşturacak. ABD Başkanı Trump adayını Cumartesi günü açıklayacağını belirtmiş, Senato’daki Cumhuriyetçiler de Trump’ın aday göstereceği yargıç adayına ilişkin onay sürecinin başlatılmasına destek vereceklerini açıklamışlardı.

Trump ve Cumhuriyetçiler üzerinde onay sürecinin 3 Kasım’daki seçimlerden önce tamamlanması yönünde yoğun bir baskı var. Başkan Trump tartışmanın şimdilik tadını çıkarmakta kararlı. Cumhuriyetçi Başkan göreve geldiğinden bu yana Anayasa Mahkemesi’ne üçüncü kez yargıç adayı belirliyor.

Seçim mitinglerinde ve özellikle son Ohio mitinginde konuyu gündemde tutan Başkan Trump, “Çoğu başkan hiç aday gösteremiyor. Biz üç aday gösterdik. Bu durum akıllarını başlarından alıyor. Ama Ohio’da yaşayanlar da bunu istiyor” şeklinde konuştu.

5- Anayasa Mahkemesi tartışmasında Biden mesajını Kamala Harris üzerinden mi verecek?

Joe Biden’ın konuya ilişkin mesajını ileteceği ismin başkan yardımcısı adayı Kamala Harris’ın olması muhtemel. Senato Adalet Komisyonu üyelerinden olan Harris’in konuya ilişkin sorulardan kaçınması zor. Kamala Harris’in komisyondaki oturumda Başkan Trump’ın yargıç adayına soru yöneltecek Demokratlardan biri olması bekleniyor.

Kamala Harris 2018 yılında, hakkındaki cinsel saldırı iddiaları sebebiyle tartışmalı bir onay sürecinden geçen yargıç Brett Kavanaugh konusundaki hararetli tartışmada kendisini göstermişti. Bu kez Joe Biden’ın Kongre’deki karşılığı olarak daha da göz önünde olması muhtemel.

Biden’ın ekibi Demokratlar’ın seçime az zaman kala seçmene verilen mesajın değişip-değişmeyeceği konusunda bir yorum yapmıyor. İsmini vermek istemeyen bir danışman, Anayasa Mahkemesi tartışmasına ilişkin reklam kampanyası başlatılması seçeneğinin de masada olduğunu söyledi.

Biden’ın seçim kampanyasında görevli danışman, Biden’ın Yargıç Ginsburg için düzenlenecek olan cenaze törenine bizzat katılmak istediğini belirtti ancak henüz nihai bir karar verilmediğini ifade etti.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG