Erişilebilirlik

7 Mart Amerikan Basınından Özetler


7 Mart Amerikan Basınından Özetler
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:03:25 0:00

Wall Street Journal, Trump’ın en üst düzey ekonomi danışmanı Gary Cohn’un, Başkan’la çelik ve alüminyuma gümrük vergisi uygulanması kararı üzerinde zıtlaşmaları nedeniyle görevinden istifa ettiğini bildiriyor. Gazete, gümrük vergisi uygulamasına karşı çıkan Goldman Sachs Grubu eski yöneticisi Cohn’un Beyaz Saray’dan ayrılmasının, piyasaları ve yatırımcıları olumsuz etkileyeceğini öngörüyor. Habere göre geçen yıl Amerika’nın Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmesine de karşı çıkan ve yine kaybeden tarafta yer alan Cohn, Başkan Trump’ın bir trilyon dolarlık altyapı projelerinde fazla ilerleme kaydedemeden görevden ayrılıyor. Öte yandan federal bütçe açığının büyümesi ve enflasyonun yükselmesiyle ilgili kaygılar ve Trump’ın ticaret savaşları başlatmaya hevesli görünmesi, finansal piyasalarda olumsuz yönde yansımıştı. Uzmanlar, şimdi Cohn’un görevi bırakmasıyla piyasalardaki sarsıntının daha da şiddetleneceğini öngörüyor. Wall Street çevrelerinde piyasalarla ilgili derin bilgisi ve serbest küresel ticaret yanlısı dünya görüşüyle büyük takdir toplayan Cohn’un geçen hafta yardımcılarına, çelik ve alüminyuma gümrük vergisi getirilmesi kararından dönülmediği takdirde istifa edeceğini söylediği bildiriliyor.

New York Times ise Trump Yönetimi’nin Kuzey Kore politikasıyla ilgili bir değerlendirmeye yer veriyor. Gazete, Başkan Trump’ın iş başına gelirken kendisinden önceki başkanlar George W. Bush ve Barack Obama’nın Kuzey Kore politikalarındaki yanlışları tekrarlamayacağı sözü verdiğini, ancak şimdi Trump’ın da benzer duruma düştüğünü yazıyor. Habere göre Trump, Kuzey Kore’yle çok uzun sürecek ve sonucu öngörülemeyen müzakere tuzağına düşmeyeceğini, Bush ve Obama’nın yaptığı hatalardan kaçınacağını söylemişti. Ancak Kuzey Kore’nin nükleer silahlarını bir kenara bırakıp müzakere masasına oturma istekliliği göstermesi, bir kez daha, ne kadar süreceği belli olamayan ve son derece karmaşık bir sürecin kapısını aralıyor. Gazeteye göre Trump, başta Amerika’nın Kore Yarımadası’ndaki askerlerini geri çekmesi olmak üzere bazı konularda taviz vermesi için Kuzey Kore’den baskı görecek. Öte yandan Kuzey Kore’yle diplomatik ilişki kurma konusunda son derece istekli olduğu gözlenen Güney Kore’nin bu tavrı da Trump Yönetimi’nin Kuzey Kore’ye yönelik azami baskı ilkesine dayalı politikalarını zora sokabilir. New York Times bugünkü başyazısını da Kuzey Kore ilişkilerine ayırmış. Gazete, “Kuzey Kore Topu Trump’a Attı” başlıklı yazıda, Pyongyang Hükümeti’nin nükleer silah denemeleri, Washington’un bunlara verdiği sert tepkiler ve savurduğu tehditler yüzünden adeta yüreği ağzında olan uluslararası toplumun Kuzey Kore’nin uzlaşı sinyalleri vermesiyle birlikte bir nebze de olsa rahatladığını kaydediyor. Başyazı şöyle devam ediyor: “Kuzey Kore konusundaki iyimserlik temkinli adımlarla desteklenmeli. Barışçı bir sonuca ulaşmak için geçmişi uzun yıllara dayanan karşılıklı güvensizlik ve umutsuzluk hislerinin giderilmesi şart. Nihayet Kuzey Kore’yle müzakere fırsatı doğru ve Trump, bu fırsatı kaçırmamalı. Kim Jong Un’un ülkesinin güvenliğinin taahhüt edilmesi karşılığında nükleer silahlardan vazgeçebileceğinin işaretini vermesi, önemli bir gelişme. Ancak ne yazık ki Amerika, şu anda, olası müzakere sürecini yürütebilecek mekanizmalardan yoksun. Örneğin Seul’de büyükelçimiz yok. Kuzey Kore’yle daha önce görüşmeler yapan ve ikili meselelere en hakim diplomatların başında gelen Joseph Yun, geçen hafta emekli oldu. Kuzey Kore’yi dize getirmede Güney Kore’nin savaştan kaçınma politikasındaki ısrarlılığı ve ezici ekonomik yaptırımların etkisi büyük. Bu fırsat boşa harcanmamalı. Ancak fırsatı değerlendirmek için istikrarlı diplomasi, kararlılık, sabır ve Twitter’dan uzak duran bir başkan gerekiyor.”

New York Times’ın bir başka ana sayfa haberiyse Amerika ve Çin’in teknoloji dünyasında üstünlük elde etme yarışıyla ilgili. Gazete, ulusal güvenlikle ilgili ihtiyaçlarını karşılamaya ve ekonomik çıkarlarını korumaya çalışan Amerika ve Çin arasındaki rekabetin giderek teknoloji alanına kaydığını yazıyor. Habere göre Amerikan hükümeti, Amerikan yarı iletken telekomünikasyon ekipmanları devi Qualcomm’un Singapur merkezli Broadcomm tarafından satın alınma girişimi hakkında, ulusal güvenlik kaygılarını öne sürerek soruşturma başlatılması çağrısında bulundu. Hükümete göre bilgisayar ve akıllı telefon çipleri üreticisi Qualcomm’un Singapur menşeli firma tarafından satın alınması, Amerikan teknoloji firmalarını Çinli rakipleri karşısında zayıf duruma düşürebilir. Amerikan Maliye Bakanlığı’ndan bir yetkili, Qualcomm’un piyasadan çıkmasının oluşturacağı boşluğun Çinli firmalar tarafından hızla doldurulacağı, bunun da Çin’in küresel teknoloji sektörünü işgal altına alması anlamına geleceğini kaydetti. Gazete, teknoloji savaşlarının, ulusal güvenlik ve ekonomik gücün elele yürüdüğü bir çağda “angajman kurallarını” yeniden tanımlayacağını kaydediyor. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, teknoloji, süper bilgisayarlar ve yapay zeka gibi, içinde yaşadığımız on yılın en kritik sektörlerinde ülkesini Amerika karşısında öne geçirmeye çalışıyor. Qualcomm anlaşmasını değerlendirme altına alan ve Maliye Bakanlığı’na bağlı olarak işlev gören Amerika’daki Yabancı Yatırımları İnceleme Komitesi, ulusal güvenlik kaygılarına dayanarak yabancı ülkelerin Amerikan firmalarını satın almasını engelleme yetkisine sahip. Şirket evliliklerinin komite tarafından değerlendirme altına alınması, anlaşmaların ölüm fermanının imzalanması olarak görülüyor. Gelecek nesil 5G kablosuz bağlantı teknolojisinin öncülerinden olan Qualcomm aynı zamanda teknoloji sektöründe Amerikan Hükümeti’nin de en önde gelen tedarikçilerinden biri.

XS
SM
MD
LG