Washington Post, Başkan Trump'ın oğlu Donald Trump Jr.'ın 9 Haziran 2016'da New York'taki Trump Tower'da Rus bir avukat ve beraberindekilerle yaptığı görüşmenin ayrıntılarının Senato Yargı Komisyonu tarafından yayınlandığını bildiriyor. Trump Tower'daki görüşmenin temelinin aslında üç yıl önce Moskova'da düzenlenen Kainat Güzellik Yarışması'nda atıldığını yazan gazete, haberinde, Trump ailesinin Ruslarla oluşturduğu karmaşık ilişkilerin köküne iniyor. Habere göre Trump, yarışmayı finanse eden Rus milyarder Aras Agalarov, Agalarov'un pop şarkıcısı oğlu Emin ve şarkıcının İngiliz menajeri Robert Goldstone'la önce Las Vegas, sonra da Moskova'da yarışmayla ilgili ayrıntıları ele almak üzere yaptığı görüşmeler sırasında yakınlaştı. Goldstone'un komisyona verdiği ifadeye göre Trump, Agalarov'a Putin'le bir görüşme ayarlaması için ısrarla baskı yaptı. Agalarov'un elemanlarından birinin ifadesine göreyse patronu, bir Rus hükümet çalışanına gizli ricada bulunarak görüşmenin gerçekleşmesi için devreye girdi. Putin, ilk önce, Trump'la görüşeceğinin işaretini vermesine rağmen görüşmeyi son dakikada iptal etti ve yerine, Trump'ı Soçi'de yapılacak 2014 Kış Olimpiyatları'na davet etti. Trump, güzellik yarışmasından sonra da yeni edindiği Rus dostlarıyla ilişkilerini sürdürdü. Rus işadamı Agalarov ve şarkıcı oğlu, Trump'ın başkan adayı olduğunu açıkladığı andan itibaren Trump kampanyasını yakın takibe aldı. Goldstone'un ifadesine göre Emin Agalarov, Trump'ın Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adaylığını garantilediği Haziran 2016'da, Hillary Clinton hakkında elinde bazı veriler olduğunu iddia ettiği Rus avukat Natalya Veselnitskaya'yla görüşme ayarlanması için devreye girdi. Gazete, tüm bu ayrıntıların, Rusya soruşturmasının açılmasına yol açan en önemli gelişmelerden biri olduğunu kaydediyor.
Washington Post bugün ayrıca Haziran'da Kuzey Kore lideri Kim Jong Un'la Singapur'da bir araya gelmesi planlanan Başkan Trump'ın ardında sağlam bir siyasi miras bırakma kaygısının, müzakerelerin içeriğinin önüne geçebileceği uyarısında bulunan bir değerlendirmeye yer veriyor. Gazete, uzman görüşlerine dayandırdığı değerlendirmede, sosyal medyada sansasyon yaratma ve gösteri yapmaya meraklı olan Trump'ın Kim'le görüşmesinden bir sonuç çıkmayabileceğini yazıyor. Değerlendirmeye göre Trump, görüşmeyi çok ciddi siyasi bir yatırım olarak görüyor. Trump, sonuca odaklanmaması durumunda görüşmelerden çekileceği uyarısında bulunmuştu. Ancak benzer bir tehdidin kısa süre önce Kuzey Kore tarafından gelmesi, Trump Yönetimi'nin kapsamı çok daha dar bir anlaşmayla yetinebileceğine işaret ediyor. Kimi dış politika uzmanlarıysa Kim'i bir zamanlar ”deli” olarak alaya alan Trump'ın tonunu yumuşatarak çok daha farklı bir söylem geliştirdiğini, otoriter lideri ”dürüst bir müzakereci” olarak öne çıkardığını söylüyor. Gazetenin görüş aldığı eski başkan Obama döneminin Ulusal Güvenlik Konseyi eski yetkililerinden Daniel Russel ise Trump'ın Kim'le ilişkisini ”diplomatik eğlence” olarak tanımlıyor. Bu tanımlamada, görüşmelerden çekilme tehdidinde bulunan Kuzey Kore lideri Kim Jong Un'un da en az Trump kadar içerikten çok görünüşe, şovmenliğe ve küresel arenada adeta bir gösteri sergilemeye meraklı olmasının payı oldukça büyük.
New York Times ise çok sayıda jimnastikçiyi tıbbi tedavi kisvesi altında taciz etmekten suçlu bulunan ve yüz yıldan fazla süreyle hapis cezasına çarptırılan doktor Larry Nassar'ın çalıştığı Michigan State Üniversitesi'nin taciz mağdurlarına toplam 500 milyon dolar tazminat ödemeyi kabul ettiğini bildiriyor. Gazete, bu paranın, bir Amerikan üniversitesinin cinsel taciz vakalarıyla ilgili olarak şimdiye kadar ödeyeceği en büyük meblağ olduğunu yazıyor. Habere göre 332 kadın, doktor Nassar'ın kendilerini taciz ettiği iddiasıyla Michigan State Üniversitesi aleyhine dava açmıştı. Hukuk uzmanları, yarım milyar dolarlık ödeme yapmayı kabul etmesinin, bir anlamda üniversitenin de suçlu olduğunu ve sorumluluk almak zorunda kaldığını kabul etmesi anlamına geldiğini vurguluyor. Michigan State'in yapacağı tazminat ödemesi, taciz suçlamalarını göz ardı eden başka eğitim kurumlarına da ciddi bir uyarı yapar nitelikte. Bu eğitim kurumlarından biri, George Tyndall adlı jinekolog hakkında 85 kadın öğrencinin taciz suçlamasında bulunduğu Güney California Üniversitesi.