Erişilebilirlik

1 Mayıs Amerikan Basınından Özetler


1 Mayıs Amerikan Basınından Özetler
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:36 0:00

Rusya soruşturmasını yürüten özel savcı Robert Mueller’ın Başkan Trump’a yöneltmek istediği yaklaşık elli soruya ulaşan New York Times, soruların ayrıntılarını aktarıyor. Gazete, Mueller’ın sorularının kapsamının son derece geniş olduğunu ve Rusya’yla olan bağlarından soruşturmayı rayından çıkarma girişimi iddialarına kadar kafaları kurcalayan birçok soruya yanıt aramayı amaçladığını yazıyor. Habere göre soruların bazıları Trump’ın tartışmalı Twitter mesajlarının arkasındaki niyeti, en yakın aile bireyleri ve danışmanlarıyla olan ilişkilerini, eski FBI Başkanı James Comey ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn’in kovulmalarının ardında yatan nedenleri ortaya çıkarmaya yönelik. Bazı sorularınsa Trump’ın şahsi ilişkileriyle ilgili olduğu gözleniyor. Örneğin kişisel avukatı Michael Cohen’le Moskova’da bir emlak işiyle ilgili görüşmeleri, damadı Jared Kushner’ın Rusya’yla iletişim yolu açma girişimleri ve 2013’teki Kainat Güzellik Yarışması için gittiği Moskova’da neler yaşandığı da Mueller’ın ilgi alanı dahilinde. Soruların bazılarıysa Trump’ın Adalet Bakanı Jeff Sessions’la olan ilişkilerini hedef alıyor. Sessions’un Rusya soruşturmasından neden geri çekildiği ve Trump’ın kendisini koruması için Sessions’a ihtiyacı olduğunu söyleyip söylemediği, Mueller için merak konusu. Gazete, Mueller’ın Trump’ın FBI hakkındaki görüşlerini de merak ettiğini yazıyor. Örneğin Trump’ın FBI’ı bağımsız bir soruşturma kurumu mu yoksa kendisini sadakatle koruma yükümlülüğü olan bir kurum olarak mı gördüğü, Mueller’ı yakından ilgilendiriyor.

Wall Street Journal ise “İsrail İran Anlaşmasını Hedef Alıyor” başlıklı haberinde İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun Tahran hükümetinin nükleer silah geliştirme planları hakkında yalan söylediğine ilişkin kanıtlar olduğunu iddia ettiğini yazıyor. Gazete, Netanyahu’nun bu açıklamayı tam da Başkan Trump’ın anlaşmadan geri adım atıp atmama konusunda 12 Mayıs’a kadar karar verme aşamasında olduğu anda yaptığına dikkat çekiyor. Habere göre Netahyahu, İran’ın nükleer silah elde etmek için Amad Projesi adında gizli bir program yürüttüğünü ve bu programın varlığı hakkında defalarca yalan söylediğini açıkladı. Trump başta olmak üzere 2015’te imzalanan anlaşmaya karşı olanlar, Netanyahu’nun sunduğu kanıtların anlaşmadan neden çekilmek gerektiğinin bir göstergesi olduğu görüşünde. Netanyahu, İsrail’in belgeleri Tahran’daki gizli bir arşivden edindiğini söyledi, ancak belgelerin nasıl alındığına ilişkin bir açıklama yapmadı. Nükleer anlaşmanın bir hata olduğunu ısrarla yineleyen Netanyahu, İran’ın yedi yıl içinde nükleer faaliyetlerine geri dönebileceği uyarısında bulundu. Öte yandan Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada belgelerin İran’ın tüm dünyadan ve kendi halkından sakladığı gizli bir nükleer programı olduğunu gösterdiği belirtildi. Anlaşmayı İran tarafı adına yürüten baş müzakereci Abbas Araghchi ise Netanyahu’nun televizyonlarda yayınlanan açıklamalarını “çocukça ve saçma bir gösteri” olarak niteledi. Yetkili, “İran bu kadar önemli belgeleri terkedilmiş bir depoda niye saklasın? Netanyahu’nun Trump’ın anlaşmanın akıbetiyle ilgili kararını vermesine on gün kala böyle bir gösteri sergilemesi Trump’ın kararını etkilemeye yönelik bir oyun hazırlandığını açıkça ortaya koyuyor” dedi.

Wall Street Journal bugün ayrıca Başkan Trump’ın ithal çelik ve alüminyuma koymayı planladığı gümrük tarifesi uygulamasını geciktirme kararının Amerika’nın müttefiklerini rahatlattığını yazıyor. Habere göre Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada Çin, Rusya ve Japonya’ya karşı yürürlüğe giren ve çeliğe yüzde 25, alüminyumaysa yüzde 10 oranında gümrük tarifesi getiren kararın süresinin Avrupa Birliği, Meksika ve Kanada için 1 Haziran’a kadar uzatıldığı bildirildi. Böylelikle Amerika, Avrupa ülkeleri, Kanada ve Meksika’ya, anlaşmaya varmaları için bir aylık süre tanımış oldu. Öte yandan Beyaz Saray Arjantin, Brezilya ve Avustralya’nın uygulamadan muaf tutulması için prensipte anlaşmaya varıldığını bildirdi. Gazete, bu üç ülkeyle yapılan müzakerelerin ayrıntılarının kesin olarak netleşmediğini, ancak kota uygulaması konusunda bir ön anlaşmaya varıldığını kaydediyor. Trump’ın son dakika kararıyla gümrük tarifesi uygulamasının devreye gireceği tarihi uzatmasıysa Amerika’nın müttefiklerinin şimdilik derin bir nefes almasını sağladı. Ancak bu karar, bir yandan da belirsizliğin süresinin uzatılması anlamına geliyor. Avrupa Birliği’nden yapılan açıklamada “Amerika’nın kararı, piyasalardaki belirsizliğin devam etmesine neden oluyor. Avrupa Birliği bu uygulamadan kalıcı olarak ve tamamen muaf tutulmalıdır çünkü uygulama, sadece ulusal güvenlik kaygıları gerekçe gösterilerek savunulamaz” ifadeleri kullanıldı.

Washington Post ise Amerikan ekonomisindeki son durumla ilgili bir habere yer ayırıyor. Gazete, hızla yükselen borsa, ucuz kredi ve düşük enflasyon devrinin sona ermek üzere olduğunu bildiriyor. Habere göre daha hızlı ekonomik büyüme ve daha yüksek maaş vaadiyle işbaşına gelen Trump’ın üzerindeki baskılar artarken, tüketici fiyatlarının da son yedi yıldır ilk kez bu kadar hızlı yükseldiği gözleniyor. Ham petrolün varil fiyatının geçtiğimiz yıl Ağustos ayından bu yana yüzde 50 artarak 70 dolara yaklaşması ve McDonald’s ve Amazon gibi firmaların fiyat artışına gitmesi, buna birer örnek. Gazete, Trump’ın alüminyum ve çelik ithalatına gümrük tarifesi uygulama kararının da fiyatların artışında etkili olacağını kaydediyor. Konut ve araç kredilerinin maliyeti artarken Dow Jones Sanayi Endeksi’nin Ocak sonunda zirve yaptıktan sonra kendisini sabitlediği dikkatlerden kaçmıyor. Gazete ekonominin hala iyi gitmesine ve birçok iktisatçının bu yıl ciddi bir ekonomik sarsıntı beklememesine rağmen tüketici fiyatlarının ve faiz oranlarının yükselmesinin, borsanınsa durgunlaşmasının, hızlı ve kolay büyüme evresinin sonuna gelindiğine işaret ettiğini yazıyor.

XS
SM
MD
LG