Erişilebilirlik

21 Mart Amerikan Basınından Özetler


21 Mart Amerikan Basınından Özetler
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:03:22 0:00

Washington Post, dün başkente komşu eyalet Maryland'ın St. Mary's ilçesinde bir liseye düzenlenen silahlı saldırının ayrıntılarını aktarıyor. Gazete, okula silahla gelen ve biri ağır olmak üzere iki öğrenciyi yaralayan saldırganın öldüğünü bildiriyor. Polis, 17 yaşındaki saldırganın nasıl öldüğü hakkında soruşturma yürütüyor. Öğrencinin kendini vurup vurmadığı ya da silahlı güvenlik görevlisi tarafından mı vurulduğu, net değil. O anda okulda görevli olan silahlı güvenlik görevlisinin olaya müdahale etmesi ve karşı ateş açmasıysa okullarda güvenlik meselesiyle ilgili tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı. St. Mary's İlçe Şerifi, yaptığı açıklamada, ”Silahlı güvenlik görevlisinin atak davranıp saldırgana karşılık vermesinin daha büyük bir katliamı önlemiş olduğuna şüphe yok” dedi. SWAT yani özel silah ve taktik eğitimli 34 yaşındaki Blaine Gaskill'in becerilerini öven Maryland Valisi Larry Hogan ise okullardaki güvenlik görevlilerine daha fazla fon ayrılması için 125 milyon dolarlık paketin onaylanacağı sözü verdi. Okullarda silahlı güvenliğin arttırılmasını savunanlar, Gaskill'i iyi eğitimli, silahlı bir kişinin kötü niyetli silahlı kişilerle nasıl mücadele edebileceğinin en somut örneği olarak gösteriyor. Ulusal Silah Birliği de okullarda silahlı görevlilerin ya da öğretmenlerin silahlandırılmasının güvenlik açısından silah kısıtlamasından daha etkili olduğunun kanıtlandığına dair bir mesaj paylaştı. Maryland eyaletindeki okullarda 300'den fazla silahlı güvenlik görevlisi bulunuyor.

Washington Post bugün ayrıca Başkan Trump'ın ulusal güvenlik danışmanlarının tüm ısrarlarına rağmen, hiçbir uyarıya kulak asmayarak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i yeniden seçildiği için kutladığını yazıyor. Gazete Trump'ın ayrıca eski bir Rus ajanı ve kızının İngiltere'de güçlü bir sinir gazıyla zehirlenmesi olayını kınamamayı tercih ederek, danışmanlarının tavsiyelerini bir kez daha saf dışı bıraktığını yazıyor. Trump Yönetimi, siber saldırılar ve seçimlere müdahale nedeniyle geçen hafta Rusya'ya yönelik yeni yaptırımları uygulamaya koydu. Ancak Başkan Trump, İngiltere'deki zehirlenme olayını sert bir şekilde eleştirerek Londra'nın yanında yer almayı reddetti. Trump, Putin'le konuşmasından sonra yaptığı açıklamadaysa Rus lidere önündeki altı yıllık görevi için iyi dileklerini ilettiğini söyledi. Öte yandan Trump'ın Putin'e telefon açması, Cumhuriyetçi Parti'nin bazı önde gelen isimlerinin sert tepkisini çekti. Arizona Senatörü John McCain, Twitter üzerinden paylaştığı mesajında, ”Bir Amerikan başkanı hileli seçimleri kazanan diktatörleri kutlayarak hür dünyanın liderliğini yapamaz. Başkan Trump, Vladimir Putin'i kutlayarak özgür ve adil seçim hakkı ellerinden alınan her bir Rus vatandaşını küçük düşürmüştür” ifadesini kullandı. Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders ise Senatör McCain'in eleştirileriyle ilgili bir soruya Fransız ve Alman liderlerin de Putin'i bu hafta aradığını, hatta Trump'ın selefi Obama'nın Putin'i 2012 seçimlerinden sonra kutladığını söyledi. Öte yandan Senato Çoğunluk Lideri Mitch McConnell'ın, kutlama tartışmalarından uzak durmayı tercih ettiği gözleniyor. McConnell, bu konuyla ilgili olarak ”Başkan canı kimi isterse onu arar” şeklinde konuştu.

New York Times ise Suudi Arabistan veliaht prensi Muhammed Bin Selman'ın Beyaz Saray'a yaptığı ziyaretin ayrıntılarını aktarıyor. Gazete, Başkan Trump'ın veliaht prensi Beyaz Saray'da kabul etmesinin, ülkesinde reform yapmaya, Ortadoğu'ya ise yeni bir ayar getirmeye kararlı genç Suudi lideri kucaklamaya hazır olduğunun sinyali anlamına geldiğini yazıyor. Trump, görüşmeyle ilgili olarak gazetecilere yaptığı açıklamada ”Suudi Arabistan'la ilişkilerimiz hiç olmadığı kadar sıkı. Birbirimizi anlıyoruz. Suudi Arabistan çok zengin bir ülke, umarız bu zenginliği bir kısmını istihdam sağlayarak ve dünyanın en mükemmel askeri teçhizatımızdan satın alarak bizimle paylaşırlar” dedi. Trump Oval Ofis'teyse Amerika'nın Suudi Arabistan'a 12 buçuk milyar dolarlık askeri uçak satma anlaşması yaptığını söyledi. Trump, Suudiler'in uçaklar için yapacağı ödemenin ”çerez parası” olduğu şekilde bir şaka da yaptı. Öte yandan veliaht prens, 2030 Vizyonu adını verdiği, ülkesinin altyapısını yenilemeye yönelik girişim kapsamında Amerika'dan 35 milyar dolar tutarında yatırımı garantilemeye çalışıyor. Suudi Arabistan'ı modernleştirmeyi ve petrole olan bağımlılığı azaltmayı amaçlayan Muhammed Bin Selman, ülkesine yatırım çekmek için Silikon Vadisi'nde Apple ve Google'la görüşmeler yapacak, New York, Boston ve Los Angeles'ta temaslarda bulunacak.

New York Times bugün ayrıca Amerika, Meksika ve Kanada arasındaki Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması NAFTA'nın kaderini belirleyecek müzakerelerin, obeziteyle mücadele meselesi nedeniyle farklı bir yola saptığını yazıyor. Gazete, Amerikan gıda ve meşrubat devlerinin ısrarları üzerine Trump Yönetimi'nin ”junk food” yani ”çöp gıda” olarak adlandırılan abur cubur yiyeceklerin tehlikeleriyle ilgili uyarı etiketleri uygulamasını gevşetmeye çalıştığını bildiriyor. Habere göre Trump Yönetimi'nin bu konuda kararlı tavır alması, Amerikan gıda firmalarının gerek Amerika içinde gerekse dışında pazarladıkları ürünlere açık ve net uyarı etiketi yapıştırma zorunluluğunu ortadan kaldırabilir. Ancak sağlık uzmanları, bunun, giderek büyüyen ve küresel bir sağlık krizi haline gelen obeziteye karşı verilen uluslararası mücadeleyi engelleyeceği görüşünde. Gazete, obezite oranının 1980'den bu yana 73 ülkede iki kat arttığını hatırlatıyor. Meksika, Kanada, Brezilya, Peru, Uruguay, Arjantin ve Kolombiya, parlak renkli ve büyük puntolu yazılarla hazırlanan uyarı etiketlerinin ürünlerin üzerine yapıştırma zorunluluğu getirerek tüketicileri abur cubur gıdaların tehlikeleri hakkında uyarmak gerektiğini düşünüyor. Ancak Amerika, gıda firmalarının işine gelmeyeceği için bu uygulamaya karşı çıkıyor.

XS
SM
MD
LG