Erişilebilirlik

19 Mart Amerikan Basınından Özetler


19 Mart Amerikan Basınından Özetler
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:08 0:00

Amerikan basını, Başkan Trump'ın Twitter üzerinden Rusya soruşturmasını yürüten özel savcı Robert Mueller ve ekibine doğrudan yönelttiği saldırıların ayrıntılarına geniş yer ayırıyor.

New York Times, Başkan Trump'ın danışmanları ve avukatlarının tavsiyeleri üzerine uzun zamandır özel savcı Mueller'ı doğrudan hedef almaktan kaçındığını, ancak hafta sonunda paylaştığı Twitter mesajlarının bu itidalli tavrın sonunu getirdiğini yazıyor. Gazete, birçok Cumhuriyetçi Partili'nin, Mueller soruşturmasını partizan olarak tanımlayan Trump'ın soruşturmayı sona erdirmeye kalkışmasından korktuğunu bildiriyor. Habere göre Trump'ın ”Neden Mueller'ın ekibinde 13 sıkı Demokrat, birkaç Hillary destekçisi ve sıfır Cumhuriyetçi var?” şeklindeki Twitter mesajı, Başkan'ın Mueller'ı kovma girişiminde bulunacağının bir işareti olabilir. Çok sayıda Cumhuriyetçi ise Trump'ın Mueller'ı kovmasının Rusya soruşturmasını yolsuzluğa başvurarak, kısa yoldan sona erdirme anlamına geleceğini düşünüyor ve bu nedenle Trump'a sert eleştiriler yöneltiyor. Gazete bu konuda Trump'a yakın senatörlerden Lindsey Graham'ın sözlerine yer veriyor. Graham, Mueller'ı kovmasının Trump başkanlığının sonunu getireceği çünkü Amerika'nın bir hukuk devleti olduğu uyarısında bulunuyor. Trump'ı en çok eleştiren Cumhuriyetçi senatörlerden Jeff Flake ise böyle bir adımın koca bir kırmızı çizginin geçilmesi anlamına geleceğini kaydediyor. Temsilciler Meclisi üyesi Trey Gowdy'yse ”Eğer Trump masumsa o zaman her masumun yaptığı gibi yapsın ve Mueller'ı rahat bıraksın” diyor. Gazete, Trump'ın Mueller'ı doğrudan kovamayacağını, usule göre bunu Adalet Bakanı'nın yapması gerektiğini hatırlatıyor. Ancak habere göre Adalet Bakanı Jeff Sessions Rusya soruşturmasından çekildiği için bu görev, yardımcısı Rod Rosenstein'e düşüyor. Oysa Rosenstein kısa süre önce Mueller'ı kovmak için hiçbir gerekçe olmadığını kaydetmişti. Adalet Bakanlığı'nın Sessions ve Rosenstein'den sonraki üç numaralı ismi Rachel Brand ise meselenin kendisine kadar uzayabileceğini düşündüğü için geçtiğimiz ay istifa etmişti.

Washington Post ise Rusya'daki devlet başkanlığı seçimleriyle ilgili bir değerlendirmeye yer veriyor. Gazete, Putin'in beklendiği şekilde yeniden seçilmesinin Rusya'nın Batılı ülkelerle arasındaki gerginlikleri arttırabileceğini kaydediyor. Değerlendirmeye göre altı yıl daha devlet başkanlığı görevini yürütecek olan Putin, ülke içinde büyük reformlar yapılacağına dair hemen hemen hiç söz vermedi. Ancak devlet medyasının Rusya'nın Amerika ve müttefiklerinin tehdidi altında olduğu şeklinde bir algı yaratması üzerine Putin'in gövde gösterisi yapması, Rus kamuoyunu etkiledi. Putin'in verdiği mesaj, ”Rusya saldırı altındadır ve ayakta kalabilmek için güçlü bir lidere ihtiyacı vardır” şeklinde. Bunun son örneği, İngiltere'yle olan gerginlik. Putin, İngiltere Başbakanı Theresa May'in eski bir Rus ajanının İngiltere'de zehirlenmesinden Rusya'yı sorumlu tutması üzerine May'e sert çıktı. Rus lider, ”Tam da seçim öncesinde ve yazın Dünya Kupası'na ev sahipliği yapmaya hazırlandığımız sırada böyle bir delilik yapmış olduğumuz düşünülemez” dedi. Gazete, Putin'in altı yıl önceki seçim kampanyası sırasında da Amerikan karşıtı söylemi körüklediğini, Amerikalı yetkililerin seçildikten sonra Putin'in bu söylemi bir kenara bırakacağı şeklindeki öngörüsünün ise yanlış çıktığını hatırlatıyor. Bunun bir nedeni, dış siyasetteki zıtlıkların kızışmasının Putin'in ülke içinde işine gelmesi.

Los Angeles Times ise 2016 başkanlık seçimi kampanyası sırasında Trump'ın kampanya danışmanlarından Cambridge Analytica firmasının Facebook'tan kullanıcılarıyla ilgili aldığı verileri seçmen görüşlerini etkilemek için suiistimal ettiğiyle ilgili iddialara yer veriyor. Gazete, Cambridge Analytica firmasının, sosyal medya platformu Facebook'un 50 milyon kullanıcısının haberi olmadan haklarındaki verilerden psikolojik profilleme çıkardığı ve bunu seçimleri etkileyecek şekilde kullandığının iddia edildiğini bildiriyor. Habere göre Facebook, geçen cuma günü yaptığı açıklamada Cambridge Analytica firmasıyla olan ilişkisini askıya aldığını açıkladı. Facebook'un açıklamasında Cambridge Analytica'nın 2015'te topladığı verileri silmediği için Facebook kurallarını çiğnediği yazılı. Minnesota eyaleti Demokrat Parti Senatörü Amy Klobuckar, konuyla ilgili olarak Facebook CEO'su Mark Zuckerberg'ü Senato Adalet Komisyonu'nda ifade vermeye çağırdı. Öte yandan İngiltere Parlamentosu da Zuckerberg'ün ifadesine başvurulabileceğinin işaretini verdi.

XS
SM
MD
LG