Erişilebilirlik

26 Şubat Amerikan Basınından Özetler


26 Şubat Amerikan Basınından Özetler
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:03:41 0:00

Washington Post, Florida'daki silahlı lise saldırısından sonra Kongre'nin daha sıkı silahlanma yasaları çıkarması için yoğunlaşan baskıların, Cumhuriyetçi Kongre üyeleri tarafından şüphe ve sessizlikle karşılandığını yazıyor. Gazete, 14 Şubat'taki saldırıdan sonra Başkan Trump'ın silah sahibi olmak isteyenlerin tabi tutulduğu federal güvenlik taramasının sıkılaştırılması, bazı silah aksesuarlarının yasaklanması ve silah sahibi olma yaşının yükseltilmesine ilişkin yeni yasalara sıcak baktığının sinyalini verdiğini bildiriyor. Ancak habere göre ne Temsilciler Meclisi Başkanı Paul Ryan ne de Senato Çoğunluk Lideri Mitch McConnell'dan, yasa değişikliğine yeşil ışık yaktıklarına ilişkin herhangi bir açıklama gelmedi. Cumhuriyetçi Parti'nin üst düzey yetkililerinin sessizliği, gazeteye göre parti içindeki bölünmelerden kaynaklanıyor. Büyük kentlerde ve bu kentlerin banliyölerinde yaşayan, siyasi açıdan ılımlı sayılabilecek seçmenleri temsil eden Cumhuriyetçilerle, kırsal kesimlerde yaşayan ve silah kontrolunu vatandaşlık hakları sınırlaması olarak algılayanları temsil eden partililer arasında derin bir uçurum var. Silah kontrolu yanlıları son bir haftadır seslerini giderek daha çok duyurmaya başlamış olsa da Temsilciler Meclisi ve Senato'daki Cumhuriyetçi çoğunluk, kırsal ve muhafazakar seçmenleri temsil edenlerden ve buna bağlı olarak, silah kontrolu konusunda her türlü yasayı dayatanlardan oluşuyor. Örneğin geçen yıl kendisi de silahlı saldırıya uğrayan Louisiana eyaleti temsilcisi Steve Scalise, silah kontrolu yasalarına karşı çıkıyor, bunun yerine, akıl sağlığına odaklanmak gerektiğini vurguluyor. Gazete, Trump'ın da şimdilik siyasi tabanını küstürecek bir adım atmaktan kaçındığını, bunun için bir yandan güvenlik taramasının sıkılaştırılmasından yana tavır koyarken, diğer yandan öğretmenlerin silahlandırılması önerisi getirdiğini yazıyor.

New York Times ise devlet başkanlığını iki dönemle sınırlandıran yasayı kaldırmayı planladığını açıklayan Çin Komünist Partisi'nin Devlet Başkanı Xi Jinping'in iktidarda ömür boyu kalmasının önünü açmaya hazırlandığını bildiriyor. Gazete, anayasa değişikliğine ilişkin bu sürpriz açıklamanın, Komünist Parti'nin modernleşen Çin toplumu üzerindeki kontrolunu güçlendirme ve Çin'in küresel bir güç olarak yerini pekiştirme girişimi olduğu yorumunda bulunuyor. Habere göre Komünist Parti'den gelen açıklamanın zamanlaması, en deneyimli Çin siyaseti uzmanlarını bile şaşkınlığa uğrattı. Çünkü devlet başkanlığı koltuğundaki birinci dönemini önümüzdeki ay dolduracak olan Xi Jinping, görev süresi değişikliği için ikinci dönemin başlamasını bekleyebilirdi. Ya da Xi, ikinci dönemden sonra görevi bırakıp, tıpkı kendisinden önce gelenler gibi ülkeyi sahne arkasından yönetmeyi tercih edebilirdi. Gazete, siyasi liberalleşme yanlılarının, Rusya Devlet Başkanı Putin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi anayasal kontrol mekanizmalarını saf dışı bırakmaya çalışan liderlerin başını çektiği küresel trendin Çin'deki bu yansımalarını kaygıyla izlediğini bildiriyor. 64 yaşındaki Çin lideri Xi, zaten şu anda süre kısıtlaması olmayan parti genel sekreterliği ve askeri kumandanlık görevlerini de yürütüyor. Parti içinde yolsuzluklarla mücadeleye girişen Xi'nin aldığı sert önlemlerin Çin kamuoyunun büyük çoğunluğu tarafından memnuniyetle karşılanması ve Xi'nin hiçbir siyasi muhalifi olmamasıysa, ömür boyu devlet başkanlığı planının halkın tepkisini çekmesi olasılığını düşürüyor.

New York Times bugün ayrıca Fransa'nın sığınma başvurusunda bulunanları nasıl bir tarama sürecinden geçirdiğiyle ilgili bir habere yer ayırıyor. Gazete, Fransa'nın Afrika kaynaklı göçü daha başlamadan yerinde durdurmak amacıyla, sığınma başvurusunda bulunmak isteyenleri kendi ülkelerinde taramadan geçirdiğini bildiriyor. Fransız yetkililere göre Nijer'de yürütülen programın amacı, insan kaçakçılarını saf dışı bırakmak ve göçmenlerin kaçak olarak geçmeye çalıştıkları Akdeniz'de boğularak can vermelerini engellemek. Taramayı başarıyla tamamlayan çok az sayıda sığınmacıya Fransa'ya gitmeleri için uçak bileti veriliyor. Fransa'nın reddettiği başvurulara verdiği mesajsa çok açık: tehlikeli yollardan Fransa'ya ayak basmaya kalkışmayın, başvurunuz zaten reddedildi. Gazete, uzun yıllar boyunca kontrolsüz göç akınına uğrayan Avrupa ülkelerinin şimdi yeni önlemler almaya başladığına dikkat çekiyor. Örneğin İtalya'nın Libya'da göç yollarını egemenliği altında tutan gruplarla gizli anlaşmalar yaptığına yönelik şüpheler mevcut. Avrupa Birliği'yse Afrika ülkelerindeki başkentlere delegeler gönderiyor ve göçü engellemeye çalışan Afrikalı liderlere mali yardım vaadinde bulunuyor. Bu uygulamaları eleştiren insan hakları savunucularıysa özellikle Fransa'nın göçü kaynağında durdurma yaklaşımının etik tartışmalara açık olduğu görüşünde.

XS
SM
MD
LG