Erişilebilirlik

19 Aralık Amerikan Basınından Özetler


19 Aralık Amerikan Basınından Özetler
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:55 0:00

Amerikan gazetelerinin ana sayfalarında bugün en çok Washington eyaletinde meydana gelen tren kazası yer alıyor.

New York Times, Washington eyaletindeki Tacoma kentinin güneyinde yeni açılan bir demiryolu hattında Amtrak şirketine ait tren vagonlarının raydan çıkarak kalabalık bir otoyolun üzerine düşmesi sonucu en az üç kişinin yaşamını yitirdiğini, yüz kişininse yaralandığını bildiriyor. Habere göre Washington eyaletindeki Seattle kentiyle Oregon eyaletindeki Portland kentini birbirine bağlayan yeni demiryolu hattında meydana gelen kazanın nedeni, aşırı hız. Ulusal Ulaşım Güvenliği Dairesi'nden yapılan açıklamada tren, raydan çıkmadan önce saatte 50 kilometre hızla yol alması gerekirken saatte yaklaşık 130 kilometre hızla seyrediyordu. Trenin neden bu kadar hızlı gittiği ya da kazanın, makinistin yeni hattı iyi tanımamasından mı kaynaklandığı henüz bilinmiyor. Washington Valisi Jay Inslee, kazadan kim ya da kimlerin sorumlu tutulacağı hakkında aceleyle yargıya varılmaması gerektiğini kaydetti. Öte yandan gazete, kazadan hemen sonra Başkan Trump'ın Twitter'da paylaştığı mesaja da dikkat çekiyor. Başkan'ın Amerika'nın altyapı sisteminin yenilenmesi gerektiği, Ortadoğu'ya 7 trilyon dolar harcanırken Amerika'nın yol, köprü, tünel ve demiryollarının köhnediği şeklindeki mesajını paylaşan gazete, kazanın Trump'ın zannettiği gibi eski bir hatta değil, tam tersine yeni açılan hat üzerinde meydana geldiğini vurguluyor.

New York Times bugün ayrıca Başkan Trump'ın yeni açıkladığı Ulusal Güvenlik Stratejisi planıyla ilgili haber ve yorumlara yer ayırıyor. Habere göre plan, Rusya ve Çin gibi yükselen tehditlerin, Kuzey Kore ve İran gibi haydut devletlerin giderek daha tehlikeli bir dünya yarattığını ve bu tehlikelerle başa çıkabilmek için Amerika'nın çıkarlarını gözeten bir taktik gütmek gerektiğini kaydediyor. Trump Yönetimi'nin bu tehlikeli dünyada Amerika'yı savunmak için getirdikleri önerileri arasında Amerika'nın askeri gücünü pekiştirmek, haksız olarak nitelendirilen ticaret anlaşmalarını iptal etmek ve sınır güvenliğini güçlendirmek var. Ancak gazete, bu stratejilere eleştirel bir gözle bakan Roger Cohen imzalı bir makaleye yer alırmış. Cohen, ”Trump'ın Ulusal Güvenlik Stratejisi Bir Komedidir” başlıklı makalesinde, Trump Yönetimi'nin dış politikasının çelişkilerle dolu olduğunu kaydediyor. Makale şöyle devam ediyor: ”Bir başkan olarak önceliği seçmen tabanınızı memnun edecek hamleler yapmaya verirken kabineniz ardınızda bıraktığınız hasarı temizlemeye çalışırsa işte böyle olur. Avrupalı bir büyükelçi, kısa süre önce bana, 'Amerika'nın bazı konulardaki tutumunu kestirmek imkansız. Gözü kapalı savaşa girmek işten bile değil' dedi. Dışişleri Bakanı Tillerson daha geçen hafta Salı günü Kuzey Kore'yle ön koşulsuz masaya oturmaktan bahsederken Cuma günü fikir değiştirdi ve Kuzey Kore'ye baskıların, nükleer silahsızlanma sağlanana kadar devam edeceğini kaydetti. Gerçek hayatta nükleer silahsızlanma diye birşey olmayacak. Eğer şart nükleer silahsızlanmaysa o zaman müzakere olmaz. Eğer Kuzey Kore'ye baskı yapmak istiyorsanız bunun tek yolu Çin'le anlaşmaktan geçer. Ancak Trump'ın ulusal güvenlik stratejisi, Çin'i, 'stratejik rakip' olarak tanımlıyor. Trump hem Çin'i kötülüyor, hem de Çin Devlet Başkanı'ndan Kuzey Kore'ye ham petrol ihracatını kesmesini istiyor. Başkanımız sanıyor ki herkes, verdiği her emre uyacak. Kendimize gelelim. Birinden bir ricada mı bulundunuz? O zaman o kişiyle yüzleşmeyeceksiniz.”

Washington Post ise Washington eyaletindeki tren kazasının yanısıra Başkan Trump'ın ekibinin Rusya soruşturmasını yürüten özel savcı Robert Mueller'ın ekibiyle haftasonuna doğru yapacağı görüşmeyle ilgili habere yer veriyor. Habere göre Beyaz Saray avukatları, görüşme sonunda Başkan'a soruşturmanın yakında sona ereceği ve müvekkillerinin yani Trump'ın soruşturmadan alının akıyla çıkacağı şeklinde bir müjde vermeyi umuyor. Ancak soruşturmaya yakın kişilerden elde edilen verilere göre görüşmeden bu tür bir teminat çıkması, olası değil. Soruşturmanın en az bir yıl daha uzaması olasılığıysa son derece yüksek. Bunun nedenlerinden biri, Beyaz Saray ve Mueller arasında yaşanan bazı gerginlikler. Beyaz Saray, Mueller'ın ekibiyle işbirliği yapacağı sözü vermiş olsa bile Trump ve müttefikleri, kısa süre önce, Adalet Bakanlığı ve Federal Soruşturma Dairesi FBI'ı Trump'a karşı önyargılı olmakla suçladı. Daha geçen haftasonu ise Trump ekibinden bir avukat, Mueller'ı, binlerce elektronik posta yazışmalarını yasadışı yollardan elde ettiği iddiasında bulundu. Gazete, bu gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda bu hafta sonuna doğru yapılması beklenen görüşmenin Mueller'ın ekibi ve Trump cephesi arasındaki gerginlikleri derinleştirebileceğini öngörüyor.

Washington Post'un bir başka anasayfa haberiyse Başkan Trump'ın Anayasa Mahkemesi üyeliğine yargıç Neil Gorsuch'ı aday göstermesinin perde arkasıyla ilgili. Gazete, Trump'ın son sekiz aydır el büyük başarılarından birinin Anayasa Mahkemesi üyeliğine Neil Gorsuch'ı getirmesi olduğuyla övündüğünü, ancak Trump'ın bu sürecin başında aslında yargıç Gorsuch'la ilgili çok daha farklı görüşleri olduğunu yazıyor. Habere göre Trump, Anayasa Mahkemesi adayının, federal yargıya yönelik saldırılarını ”moral bozucu” ve ”cesaret kırıcı” olarak tanımlamasından büyük rahatsızlık duydu ve Gorsuch'ın adaylığını iptal etmeyi düşündü. Gazete, haberini, konuyla yakın ilişkisi olan ancak adlarının açıklanmasını istemeyen 11 yetkiliye dayandırıyor. Bu yetkililere göre Gorsuch, geçtiğimiz Şubat ayında Connecticut eyaleti Demokrat Partili Kongre üyelerinden Richard Blumental'la yaptığı görüşmede, Trump'ın federal yargıya karşı saldırgan tavrından ötürü rahatsız olduğunu dile getirdi. Gorsuch'ın, kendisini, Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday gösteren Trump'tan uzak tutma çabası, Trump'ın hiç hoşuna gitmedi. Gorsuch'ın kendisine sadık olmayacağından korkmaya başlayan Trump, Gorsuch'ın adaylığını geri çekmeyi bile düşündü.

XS
SM
MD
LG