New York Times, Myanmar’ın kuzeyindeki Arakan eyaletinde Arakan Müslümanları’na yönelik şiddet eylemleri ve bunun sonuçlarıyla ilgili bir habere yer veriyor. Gazete, dört yıl önce Arakan direnişi oluşturmak için kurulan ve kısaca ARSA olarak bilinen İnanç Hareketi’nin Myanmar güvenlik güçlerine yönelik olarak biri geçen Ekim ayında, diğeriyse geçen ay olmak üzere iki saldırı düzenlediğini hatırlatıyor. Ancak habere göre Arakan militanları, Birleşmiş Milletler’e göre etnik temizlik yapan Myanmar Hükümeti’ne karşı tepki gösterme girişiminde bulunurken kendi halkını hedef haline getirdi. Çok sayıda Arakan köyünü yakan, şiddetten kaçan kadın ve çocukları öldürmekten çekinmeyen Myanmar Ordusu’na ”terörle mücadele ediyoruz” deme kozunu verdi. Gazete, yeni nesil Arakan Müslümanları’nın radikalleşmesinin, Myanmar’ın en yoksul eyaleti olan Arakan’da zaten kızışan çatışmaların üzerine benzin dökmek anlamına geldiğini yazıyor. New York Times’ın öne sürdüğü bir başka mesele ise silahlanan az sayıda Arakan Müslümanı’nın, genel Arakan nüfusunun ve komşu Bangladeş’te kampları dolduran yüzbinlercesinin uluslararası terör örgütleri tarafından kötü amaçlara alet edilebileceği olasılığı. Arakan köylerinin kuşatma altına alınması ve en az 800 bin Arakanlı mültecinin Bangladeş’teki kamplarda son derece kötü koşullarda yaşıyor olması, bünyesine yeni militan katma arayışında olan terör örgütlerinin tam da faydalanmak isteyeceği bir durum.
Chicago Tribune ise Birleşmiş Milletler’in bu hafta başlayacak Genel Kurul toplantıları öncesinde Başkan Trump’ın yapacağı konuşma nedeniyle kaygı içinde olduğunu yazıyor. Gazete, 193 ülkeden lider ve diplomatların katılacağı Genel Kurul toplantılarında Trump’ın yarın en büyük küresel arenaya çıkıp tüm dünyaya sesleneceğini bildiriyor. Habere göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, bu yılki toplantılara katılmıyor. Gazete, Trump’ın bunu bir fırsat olarak değerlendirebileceğini görüşünde. ”Önce Amerika” sloganıyla küresel kurumları sallayan, yabancı diplomatların kibarca ”ne diyeceği belli olmuyor” şeklinde tanımladıkları Trump, Putin ve Jinping’in yokluğundan istifade ederek meydanın kendisine kaldığı düşüncesi içine girebilir. Danışmanlarına göre Trump, yarınki konuşmasında, Amerika'nın Kuzey Kore İran, Suriye, terör ve diğer kilit konulardaki çıkarlarını ön planda tutacak. Gazeteye göre Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı H.R. McMaster ise Trump’ın yapacağı ikili veya çoklu görüşmelerde bağımsızlık temasını öne çıkaracağını kaydetti.
Chicago Tribune bugün Amerika’nın Orta Batı kesimindeki kentlerde yerel nüfusun azaldığını, yerel nüfustan açılan boşluğu ise göçmenlerin doldurduğunu bildiriyor. Habere göre göçmenler, Orta Batı’da nüfusu giderek azalan yaklaşık 40 kent ve kasabaya adeta cankurtaran oldu. Bu göçmenler, yaşlanan işgücüne taze kan verdi. Son 15 yıldır Orta Batı’daki kentlerde yaşayan göçmen nüfusu yüzde 37 oranında artış kaydetti. Ancak göçmen nüfusu artışı, tahminlerin aksine, Chicago, Madison, Milwaukee gibi büyük kentlerden çok küçük kasabalarda yaşanıyor. Büyük kentlerde daha çok etnik mahallelere yerleşen göçmenler, Amerika’daki yaşama uyum sağlamakta zorlanıyor. Oysa gazeteye göre daha sessiz ve sakin olan küçük kasabalar, göçmen nüfusun Amerikan kültürüne ayak uydurması için çok daha elverişli. Bu kentlerde kendi işini kuran göçmenlerin sayısı da hızla artıyor. Amerikan Nüfus Sayımı Dairesi’ne göre 2000 yılından bu yana Amerika’nın Orta Batı kentlerinin üçte birinin yerel nüfusunun düşüşe geçtiği gözleniyor. Ancak göçmen akınıyla birlikte Iowa City, Bloomington, Wichita, Lincoln ve Grand Rapids gibi daha küçük kentlerdeki göçmen nüfusu, toplam nüfusun yüzde 10’unu oluşturur hale geldi.
Los Angeles Times ise dün gece sahiplerini bulan 69’uncu televizyon ödülleri Emmy’leri ana sayfasına taşımış. Gazete, ödül töreni sırasında siyasetin sık sık ön plana çıktığını yazıyor. Habere göre senaryolarında güncel meselelere yer veren yapımlar törenden eli boş dönmedi. Çok sayıda yıldız, sahnede Trump’ı eleştiren imalarda bulunmaktan çekinmedi. Törenin sunuculuğunu üstlenen Stephen Colbert, geçen sene televizyon dizilerinden gece geç saatte yayınlanan talk show programlarına kadar çok sayıda yapımın Donald Trump’a ve günümüzün siyasi iklimine ilişkin etkiler taşıdığını kaydetti. Gazete, internet üzerinden yayınlanan Handmaid’s Tale adlı dizinin en iyi drama dizisi kategorisinde ödül kazanmasının bir ilk olduğu hatırlatmasında da bulunmuş. Böylece ilk kez internette yayınlanan bir yapım, Emmy Ödülleri’nin en prestijli dallarından birinde ipi göğüslemeyi başardı.