Washington Post bugün ‘Almanya Teyakkuzda, Zanlı Ortada Yok’ başlığıyla yayınlanmış. Gazete, sorumluluğunu IŞİD’in üstlendiği saldırının Avrupa’nın kalbinde, Hıristiyan geleneklerini hedef aldığını yazıyor. Haberde, 12 kişinin öldüğü, 50 kişinin yaralandığı saldırıyla ilgili olarak TIR’ı kullanan Pakistanlı sığınmacının delil yetersizliğinden serbest bırakıldığı belirtiliyor. Gazete ayrıca IŞİD’in bu saldırıyla bir Batı ülkesinde korku ve kaos ortamı yaratma, Müslümanlarla Müslüman olmayanlar arasındaki ayrımı derinleştirme amacına ulaştığını yazıyor. Habere göre diğer Avrupa ülkelerine oranla hoşgörünün daha yaygın, Müslüman nüfusun daha yoğun olduğu, göçmenlere kucak açan Almanya, terör örgütlerinin uzun süredir hedefinde. Gazete, sorumluluğu IŞİD’in üstlenmesine rağmen örgütün diğer saldırılarından farklı olarak saldırganın İslam adına şehit olmak yerine kaçarak kalabalığın arasına karışmayı tercih ettiğini yazmış. Bu ayrıntı nedeniyle kimi uzmanlar, saldırıyı IŞİD’in düzenlediği görüşüne şüpheyle bakıyor.
Washington Post iç sayfalarında ise Büyükelçi Andrey Karlov suikastına rağmen Suriye üzerindeki Rusya-Türkiye-İran işbirliğinin planlandığı gibi devam ettiğini yazıyor. Amerika’nın Suriye krizinin çözümünden dışlandığı yorumu yapan gazete, Karlov suikastından sonra şimdilik soğukkanlılığını koruyan Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in elindeki avantajları sonuna kadar kullanmaya kararlı olduğu görüşünde. Washington Post, Ortadoğu’da liderliğe güreşen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kremlin eksenine girmesine ise engel olmak isteyen bir Amerika başkanının bu manevralara karşılık vermesi gerektiğini, ancak Trump’ın bu gelişmeleri memnunlukla bile karşılayacağını yazıyor. Gazeteye göre Amerika’nın Suriye meselesinin dışında tutulması, Şam’dan Tahran’a, Ankara’dan Moskova’ya bölgenin Amerikan karşıtı demir yumruklu liderlerin eline geçmesi anlamına gelir.
Bugün New York Times, Türkiye’yi yakından ilgilendiren haber ve değerlendirmelere geniş yer ayırıyor. Gazeteye göre Büyükelçi Karlov suikastı, ilk bakışta, saldırganın attığı ‘Halep’i unutmayın!’ sloganı da gözönüne alınınca, Rusya’nın Suriye’de oynadığı role duyulan öfkenin yansıması olarak yorumlanabilir. Ancak gazete, Türkiye’nin Suriye’yle ilgili tutumunun çok büyük değişimden geçtiğini, bir zamanlar Esat’ı devirmek isteyen Ankara’nın şimdi Kürtler’in Suriye sınırında çok güçlenmemesi için çaba harcadığını yazıyor. Gazeteye göre demokrasi yolundan keskin bir biçimde sapan Erdoğan’ın Putin’le ortak payda bulması, Batı’da gerginlik yaratıyor. ”Türkiye’nin NATO’dan ayrılması Putin’i çok sevindirir” diyen gazete, ”Erdoğan her ne kadar başa çıkması zor bir lider olsa da Türkiye’nin bir müttefik olarak Amerika’nın elinden kayıp gitmesi, Suriye savaşının kabul edilemez kayıplarından biri olur” yorumunu yapıyor.
New York Times ayrıca Türkiye ve Almanya’yı terör saldırıları açısından karşılaştırıyor. Türkiye’nin şiddet dolu bir yıl geçirdiğini ve Büyükelçi Karlov suikastının bunun son parçası olduğunu yazan gazete, Almanya’nın ise şiddete alışık olmadığı yorumunu yapmış. İki ülke arasındaki bağların çok eskiye dayandığı ve sıkı olduğunu hatırlatan gazete, Almanya’da yaşayan gazeteci Can Dündar ve akademisyen Tülin Yazıcı’nın görüşlerine de yer veriyor. Uzun yıllar Türkiye’de yaşadıktan sonra Türkiye’deki son terör olayları nedeniyle Almanya’ya dönmeye karar veren Yazıcı, Berlin’deki saldırıya rağmen Almanya’da kendini daha güvende hissettiğini söylüyor. Dündar ise Berlin’in şimdiye kadar terörden nasibini almayan bir kent olduğunu, ancak halkın gergin bir bekleyiş içine girdiğinin açıkça hissedildiğini belirtiyor.