New York Times, Çin'in en büyük teknoloji firmalarından Huawei'nin mali işler sorumlusu ve yönetim kurulu başkanı yardımcısı Meng Wanzhou'nun geçtiğimiz hafta Kanada'nın Vancouver kentinde tutuklanmasının, ticaretle ilgili müzakerelere yönelik ciddi bir tehdit olduğunu kaydediyor. Gazete, Adalet Bakanlığı'nın Huawei'yi İran'a yönelik ekonomik yaptırımları ihlal ettiği gerekçesiyle soruşturduğunu, Meng'in tutuklanmasınınsa Trump Yönetimi'nin Çin teknolojisinin küresel yayılımını kısıtlamak amacıyla gönderdiği bir mesaj niteliği taşıdığını bildiriyor. Ancak habere göre Kanadalı yetkililerin Meng'i Amerika'nın talebi üzerine tutuklaması, Pekin'ye yapılacak müzakereleri tehlikeye attı. Çin hükümeti buna sert tepki gösterirken mali piyasalar panik havasına girdi. Bazı uzmanlara göre tutuklamanın zamanlaması, Çinli yetkililerin Trump Yönetimi içindeki aşırı milliyetçi hiziplerin anlaşmayı sabote etme girişiminde bulundukları yönündeki şüphelerini körükleyebilir. Uzmanlar, Meng Wanzhou'nun Çin iş dünyasının en tepesindekilerden biri olması nedeniyle, yaşananların, Xi Jinping açısından bir utanç kaynağı haline dönüşeceği, Meng'in serbest bırakılması çağrısında bulunması için Xi'nin daha yoğun baskı altında kalacağı yorumunda bulunuyor. Öte yandan Trump'ın geçen hafta Buenos Aires'te Çin Devlet Başkanı Xi'yle akşam yemeği için buluşmadan önce Meng'in tutuklanmasının söz konusu olduğuyla ilgili bilgilendirilmemiş olması da tartışma yaratıyor. Gazete, Adalet Bakanlığı'nın Beyaz Saray'ı tutuklama kararıyla ilgili olarak bilgilendirdiğini, ancak bunun Trump'a söylenmediğini, konunun Xi'yle yediği yemek sırasında da gündeme gelmediğini yazıyor.
New York Times bugün ayrıca Başkan Trump'ın sahibi olduğu New Jersey eyaletindeki Trump National Golf Kulübü'nde temizlik hizmetlisi olarak çalışan biri Guatemalalı diğeri Kosta Rikalı iki göçmenle ilgili özel haberine yer veriyor. Gazete, Trump'ın New Jersey eyaletinin Bedminster kasabasındaki lüks golf tesisinde çalışan kadınlardan birinin sahte yeşil kart ve çalışma belgeleriyle işe girdiğini, diğerininse işe girdiğinde kaçak olduğunu ve daha sonra yasal statü elde ettiğini yazıyor. Habere göre Trump'ın ya da Trump şirketler grubunun Amerika'ya 1999'da kaçak olarak gelen, 2013'teyse sahte belgelerle Trump'ın golf tesisinde işe başlayan Guatemalalı Victorina Morales'in yasal durumundan haberdar olup olmadığı net değil. Ancak gazete, en az iki tesis yöneticisinin durumun farkında olduğunu ve işlerini kaybetmemeleri için çalışanlara yardım ettiğini bildiriyor. Trump, 2016 başkanlık kampanyası sırasında şirketlerinde ya da tesislerinde hiçbir kaçağın çalıştırılmadığını ısrarla yinelemişti. Ancak hala kaçak statüde olan ve golf tesisindeki işinde saat başına 13 dolar kazanan Morales'in 2016 kampanyası sırasında ve şu anda da Bedminster'da çalışmaya devam ettiği bildiriliyor. Morales, kendisinin ve tesiste çalışan diğer Latin Amerika kökenlilerin Trump'ın göçmenler hakkındaki söylemlerinden giderek daha fazla rahatsızlık duymaya başladıklarını söylüyor.
Washington Post ise Başkan Trump'ın Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert'ı Amerika'nın Birleşmiş Milletler Temsilcisi olarak atama planıyla ilgili habere yer veriyor. Gazete, Senato onayı aldığı takdirde geçmişte Fox haber kanalında sunucu ve muhabir olarak çalışan ve dış politika konusunda acemi olan Nauert'ın Amerikan diplomasisinin en üst düzey mevkilerinden birine çıkacağı yorumunda bulunuyor. Dışişleri Bakanlığı'na geçen yıl, hiçbir devlet ve hükümet deneyimi olmadan katılan Nauert, yeni görevinde Kuzey Kore'ye yönelik yaptırımların devam ettirilmesinden İran'a yönelik baskılara ve Trump Yönetimi'nin İsrail'e verdiği tavizsiz desteğe, dış siyasetle ilgili birçok meselenin çözümünden sorumlu olacak. Gazete, Nauert'ın selefi Nikki Haley'nin de bu göreve dış siyaset deneyimi olmadan geldiğini, ancak en azından Güney Carolina eyaletinde iki dönem valilik yaptığını hatırlatıyor. Trump'ın eski Dışişleri Bakanı Rex Tillerson döneminde arka planda kalan Nauert, Mike Pompeo'nun Dışişleri Bakanı olmasıyla ön planda daha çok yer almaya başladı. Gazeteye göre Tillerson, Nauert'ı özellikle Jared ve Ivanka Kushner'la yakın bağları olan, Beyaz Saray'a sadık biri olarak görüyordu. Dış siyaset anlaşıyı Tillerson'a kıyasla Trump'a daha yakın olan Pompeo'yla birlikte Trump'ın yakın çevresi içine giren Nauert, baş iletişim danışmanı Bill Shine'dan sonra Fox Haber'den Trump Yönetimi'ne transfer edilen son isim oldu.